Corona ve Aşk: Ben hep seni yakacağım!

Corana ve Aşk', içinden geçtiğimiz zorlu günleri bir aşk hikayesinin etrafında anlatan ve her bölümünü bir solukta okuyacağınız bir öykü... İlk beş bölümü bir arada

CORONA VE AŞK – 5’İNCİ BÖLÜM

Yazan: Bilal Özcan

Aysel hanımile kızında gözü olan ve “seni istemeye geleceğiz” diye mesaj çeken Nuri’nin babası Kasap Cevdetbirlikte büyüdü,

Yaklaşık 50 yıldır tanışıyorlardı…

Eski tek katlı evleri yıkılıp apartmanlar yapıldıktan sonra da aynı mahallede yaşamaya devam ettiler.

                                               ……  

Ah o çocukluk günleri…

Evlerin bahçesinde incir, dut, erik ağaçlarının olduğu çocukluk günleri çok başkaydı…

Akşama kadar hiç eve girmezlerdi ki…

Kızlar genelde seksek oynar, ip atlardı,

Mahallenin erkek çocukları ise çok yaramazdı,

Öyle böyle değil!

Cevdet beyin babası, her ay iki-üç komşunun kırılan cam parasını öderdi,

Mübalağa değil ha; gerçek…

“İllallah”demişti adam.

Cevdet’in aklı fikri meşin toptaydı,

Annesinin karne hediyesi aldığı topla sabahtan akşama kadar oynardı,

Oynayacak arkadaş bulamazsa, tek başına oynar, evlerin duvarlarına şut çekerdi…

Duvara atacağım derken, bazen de camı çerçeveyi tuttururdu!

Sonra da yandı gülüm keten helva!

Mahallenin camcısı ‘Macun Nizamettin’in en çok sevdiği çocuk Cevdet’ti…

Ona ‘Macun’ lakabını koyan da Cevdet’in babası Recep amcaydı.…

Komik bir hikaye anlatırım. 

                                               …..

Akşam saatlerinde mahalle biraz daha renkli olurdu…

Kapı önlerine küçük masalar çıkarılır, kadınlar arasında çaylı, bisküvili, poğaçalı sohbetler yaşanırdı…

O sohbetlerde karşılıklı ikramlar hiç bitmezdi…

Aysel’in annesi ile Cevdet’in annesi arkadaştı,

Aysel, Şükriye teyzenin yaptığı kıymalı böreğe bayılırdı…

Kıymanın içine koyduğu kuş üzümü ve fıstık nasıl da güzel tat veriyordu…

Off off…

                                         …..

Şükriye hanım, tepsiye hazırladığı böreği öğlen saatlerinde mahallenin fırınına götürür bırakırdı,

Pişen böreği akşama doğru Aysel ile Cevdet birlikte gidip alırdı fırından,

O saatte tepsi kuyruğu olurdu fırının önünde,

Hemen her evin çocuğu, annelerinin fırına verdiği tepsiyi almaya giderdi,

Bazı tepsilerde patlıcan yemeği, bazılarında poğaça, bazılarında da kek olurdu.

Ellerinde, fırıncının tepsiyi alırken verdiği fiş, sıranın kendilerine gelmesini beklerler,

Sıra gelince fiş ve para verilir tepsi fırıncıdan alınırdı.

                                       …..

Aysel ile Cevdet, bezlerle sıcak tepsinin kenarından sıkı sıkı tutar, birlikte taşırlardı eve kadar,

Yolun tam yarısında, çeşmenin yanındaki duvarın üzerinde mola verilirdi.

5-6 dakikalık yol da olsa, çok sıcak börek tepsisini taşımak iki küçük çocuk için kolay değildi.

Eve ulaştıklarında dünyalar onların olurdu,

Şükriye hanımın hazırlayıp soğuttuğu karanfilli vişne suyunun yanında, sıcacık çıtır çıtır böreğin tadına doyum olmazdı.

Şükriye hanım “Seni oğluma alacağım” dediği hamarat Aysel’i çok severdi…

Aysel’in her zaman için, ikinci bir dilim börek hakkı da vardı…

                                         ……

Ah o çocukluk günleri…

Güneşin alçalmaya başladığı akşamüstü, kızlar ve erkeklerin rakip olduğu ‘Yakan Top’oyununun başlama zamanıydı… 

Kızlar bir takımdı, erkekler diğer takım,

Börek, vişne suyu, çay, poğaça, kek faslından sonra mahallenin çocukları dörder kişi ayrılırdı…

Cevdet hep Aysel’i vurmak isterdi,

Vururdu da…

Çığlık çığlığa kaçışan Aysel, vurulunca kızardı Cevdet’e,

“Senin benden başka hedefin yok mu?” diye bağırmıştı bir keresinde…

Cevdet “yok”demişti,

“Ben hep seni yakacağım”

Yaktı da…

Hem de ne yakma!

Dedim ya, Aysel ile Kasap Cevdet’inki uzun hikaye…

Nurgül, whatsapp’ına Kadir’den gelen videoyu izleyince, mutfaktaki annesine koştu,

Anne bak Kadir bana şarkı yapmış, 

Bak anne…

Aysel hanım kızıyla birlikte videoyu izledi,

Ne güzel çalıp da söylüyordu Kadir:

Bana aşkı sordular,

Bilmiyorlar bildiğimi.

Aşkı boşuna arıyorlar,

Bilmiyorlar sevdiğimi.

Aşkı göremezler,

Aşkı bilemezler

Aşk sensin 

Haykıracağım,

Aşk sensin 

Çıldıracağım…

Arkası Yarın

Yazan: Bilal Özcan

YORUM YAP
YORUMLAR