Corona ve Aşk: “Sigara içmediğin için çok şanslısın, virüs seni teğet geçer”

'Corana ve Aşk', içinden geçtiğimiz zorlu günleri bir aşk hikayesinin etrafında anlatan ve her bölümünü bir solukta okuyacağınız bir öykü... Her bölümün 'Arkası Yarın'...

Corona ve Aşk: 14’ÜNCÜ BÖLÜM

Yazan: Bilal Özcan

Mösyö Burhan iki gün önce evinde fenalaşmıştı,

Ateşi çıkmıştı ve kendisini çok yorgun hissediyordu…

Geceleri yatak odasını sık sık havalandırdığı için karısı Pınar üşüttüğünü zannetmişti, 

Ateşini düşürmek için ılık kompres uygulamıştı…

Ancak, Burhan beyin ateşi düşmediği gibi sabaha karşı sayıklamaya başladı…

Kadıncağız 112’yi aradı ve durumu anlattı…

Görevli, “Kim kimsiniz evde?” diye sordu,

“Ben, kocam ve 6 yaşında oğlumuz, üç kişiyiz…

“Peki adresi yazdırın”

Hızla yazdırdı…

“Tamam, 10 dakika sonra arkadaşlar sizde olacak. Siz de sakın evden çıkmayın, yarın aranacaksınız.”

10 dakika bile olmadan kapının zili çaldı…

Çocuğu uyuyordu Allah’tan, böyle bir zamanda ortada dolaşmaması çok iyiydi…

Açtı kapıyı,

Beyazlar içinde iki sağlıkçı ellerinde bir sedye ile içeri girdi.

Maskelerden, iri koruyucu gözlüklerden hiçbir yerleri görünmüyor, sadece sesleri duyuluyordu.

Onları yatak odasına götürdü…

Burhan bey baygın gibi yatıyordu,

Sağlıkçılar uyandırdı,

Tansiyonunu ve oksijenini ölçtüler…

Ateş ölçeri alnına tuttular,

Hemen bir kutu açıp içinden bir tableti suyla içirdiler Burhan beye…

Ve sedyeyi açıp, adamcağızı alıp gittiler…

                                          ……..

Pınar hanım hemen Grasse’yi aramak, çocuklarının durumunu anne ve babasına haber vermek istedi.

Tam arayacaktı ki saatin henüz 05.40 olduğunu fark etti,

Fransa’da 03.40’dı…

Şimdi bu haberi verirse iki yaşlı insanın gecesi zehir olacaktı…

Aramaktan vazgeçti,“Gündüz ararım”diye düşündü…

                                                  …….

Fransa’da saat 10.00’u gösterdiğinde aradı Aliye hanımı cebinden,

Grasse’deki evde, bahçede kocasıyla kahvaltı yapıyordu…

“Pınar arıyor” dedi Aliye hanım, telefonda gelininin çağrısını görünce,

Pınar’ın “Günaydın” diyen sesi çok kötü geliyordu,

“Hayrola kızım neyin var böyle?” dedi…

“Nasıl söylenir bilmiyorum ama Burhan sabaha doğru hastaneye yatırıldı, gece ateşi çıktı biraz…”

Aliye hanım, “Eyvah Nicol” diyebildi, telefon elinden düştü…

Bay Nicolas’ın içine doğmuştu, hemen ayağa kalktı, “Burhan Corona mı?” diye aldı telefonu, bir eliyle de eşinin elini tuttu…

Türkçeyi kırık da olsa konuşabiliyor ve çok iyi anlıyordu.

“Test yeni yapılmıştır” dedi Pınar, 

“Belli değil”

“Birkaç gündür öksürüyordu, sigaradan zannediyorduk. Gece ateşlendi, üşüttü sandık. Ateşi düşmeyince, sayıklamaya başlayınca ambulansı aradım, gelip hastaneye götürdüler.”

“Boğazı ağrıyor muydu peki kızım, tat alması, koku alması nasıldı?”

“Evet, evet boğazının ağrıdığını söylemişti ama çok oldu, bir hafta kadar önceydi…”

“Tamam” dedi bay Nicolas…

“Peki Pınar, gelişmelerden bizi haberdar et, ben şimdi annenle ilgileneyim…”

Hastanede Burhan beye test yapıldı, tomografisi de çekildi…

Test sonucu ertesi gün çıkacaktı ama tomografisi Covid-19’u işaret ediyordu…

Akşama doğru nefes darlığı çekmeye başladı,

Doktorlara göre Burhan bey, neredeyse 10 gündür enfekteydi.

Hastalık ciğerlerine inmişti,

Sabah yatışı yapılırken hemşireye, günde 1,5 paket sigara içtiğini söylemişti.

“Öksürük vardı ama sigaradan zannediyordum.” demişti…

“Bir arkadaşım Corona olmayasın?” dedi ama hastaneye gelmek istemedim, işyerim kapanır diye korktum”

Oysa şimdi hayati tehlike içindeydi…

...................

Geceye doğru nefes alması iyice zorlaştı, yoğun bakıma kaldırıldı ve solunum cihazına bağlandı.

Henüz 39 yaşındaydı ama kendine iyi bakmamıştı Burhan bey,

Doktorlara göre kritik eşikteydi,

Gece yarısından sonra yapılan muayenede, uyutulmasına karar verildi…

Böylelikle organların daha az yorulup, vücudun kuvvet toplaması sağlanabilecekti…

Tabii virüs rahat durursa...

Burhan beyin durumu ciddiydi…

    ..............

Pınar hanımın babası emekli hastane başhekimiydi,

Yoğun bakım doktoruna rica etmiş, damadının durumunu öğrenmişti…

Kızını aradı, 

“Yoğun bakıma yatırmışlar ve uyutuyorlar kızım. Test sonucu daha çıkmamış ama tomografisinin net olduğunu söyledi doktor bey. Şimdi sakin ol. Sigara içmediğin için çok şanslısın, virüs seni teğet geçer.

Ben bir hekim olarak buna eminim. Yarın büyük ihtimalle sen ve Emrah için evi arar sağlıkçılar. Test yapmaya gelirler. Onlar ne söylerse onu yapın.

Pozitif olsanız da size olumsuz bir etkisi olacağını sanmıyorum. Ben hastaneyi takip edeceğim sık sık, sen üzülme yavrum. Oğluna da bir şey belli etme, oyala onu. Ümitsizlik yok, Burhan da kurtulur merak etme.”   

Sonra da eşine verdi telefonu,

Pınar hanım ağlamaya başladı…

Konuşamadı annesiyle, kapattı…

Telefonun her iki ucunda iki kadın katıla katıla ağlıyordu…

-Arkası Yarın-

Bilal Özcan

YORUM YAP
YORUMLAR