TAKSİ PLAKALARIM YOK EVİMİ KREDİYLE ALDIM
YILLAR ÖNCE ‘DADI’ ADLI DİZİDEKİ ROLÜYLE MİLYONLARIN GÖNLÜNDE TAHT KURAN GÜLBEN ERGEN, ŞEBNEM ÖZCAN’A ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR YAPTI. ÜNLÜ SANATÇI BİRİKİMLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?
Şarkıcı, oyuncu, televizyon ve reklam yıldızı Üstelik 3 çocuk sahibi. Evet Gülben Ergen hem star, hem anne Aynı zamanda kendisini çocuklara adayan, Çocuklar Gülsün Diye çırpınan bir gönüllü 12 yıl önce rol aldığı Dadı dizisiyle oyunculukta zirveye çıktı. 2000'li yıllarda albümleri en çok satan 3 kadın şarkıcıdan biri olmayı başardı. Bugüne kadar 2 milyondan fazla albümü satıldı. Gülben Ergen ile çocuklarını, başarıyla yürüttüğü dernek çalışmalarını ve hayatı konuştuk.
- Hem, üç çocuk annesi hem de sanatçı olmak nasıl bir duygu?
Sorumluluğu elbette ağır ve pek de kolay olmayan bir duygu. Ama bilinçli istenen, tercih edilen her seçimin bir bedeli ve ciddi zorlukları var. Zevkle göğüslüyorum
- Çocuklarınız annelerinin bir şarkıcı ve TV yıldızı olduğunu biliyorlar mı?
Evet biliyorlar. Şarkılarımı herkesten önce dinliyorlar. Televizyon izlemedikleri için, kliplerimi montajdan eve getirdiğimde ya da sete beni ziyarete geldiklerinde izliyorlar. İzahını da iyi biliyorlar. Başka anneler doktor, bankacı, oyuncakçı, aşçı gibi mesleklere sahipler, bende şarkı söylüyorum
-Onlar için çalışan bir anne gibi misiniz, yoksa çocuklarının her şeyleriyle ilgilenen adeta bir dadı gibi mi?
Dadıyla da ilgilenen bir anneyim hatta (Gülüşmeler) Evet çalışan bir anneyim ama işim sabah 9, akşam 7 değil elbette. Saatlerim daha avantajlı. Çocuklarımın her şeylerini bilirim. Aksi düşünülemez. Nerede ve nasıl olursam olayım üç evladımın nefesinden, bakışından, o sabah uyanışından bilirim hislerini...
-'Dadı' sit-com'uyla oyunculukta çok başarılıydınız. Ancak bir daha setlere dönmediniz. Dizilerde oynamayı düşünüyor musunuz?
'Dadı' hem benim meslek hayatımın, hem televizyonda sit-com tarihinin en önemli dizisi. Ondan daha iyi bir senaryoya denk gelmedim. Oyunculuk benim temel işim. Tekrar dizi yapmam vakit açısından zor. Bizim ev her gün bir dizi. Hep komik, hep aksiyonu bol. Şimdi gerçek dadıyım... Ve gerçekten üç çocuğum oldu...
OĞULLARIMLA ŞAHANE BİR EKİBİZ
-Akşam konsere giderken çocuklar hiç, "Gitme, anne" diyorlar mı? İşinizle, çocuklarınızın isteklerinin çakıştığı bir kriz anı olduğunda, nasıl yönetiyorsunuz?
"Kolay gelsin anne" diyorlar, başarılar diliyorlar. Bir kez bile, "gitme anne" dediklerini duymadım. Anneleri hiç onları bırakıp gitmedi. Kaldı ki işe gitmek çocuğunu bırakıp gitmek anlamına gelmez zaten. Onlar stüdyoma da ziyaretime gelirler, çekimlerime de. Eğer gecikeceksem ki bu seyrek olur, görüntülü konuşuyoruz. Sürekli irtibat halindeyiz. Biz şahane bir ekibiz oğullarımla...
-Atlas'tan sonra Ares ve Güney'in gelmesiyle hayatın dengesi sizin için ne kadar değişti?
Kendime vakit ayırmak diye bir şey neredeyse söz konusu bile değil artık. Kendinden geçiyormuş insan. Hayatın tüm öncelikleri, üç ayrı huy ve mizaca sahip üç küçük adam üzerine kurulu...
TAKSİ PLAKALARIM YOK EVİMİ KREDİYLE ALDIM
-Merak ediyorum, Gülben Ergen, birikimlerini nasıl değerlendiriyor, söylendiği gibi onlarca taksi plakanız var mı?
İki evim, bir arabam, bir minik ofisim var. Taksi plakalarım yok, olmadı, olamaz. Benim servetim, ailem ve mutluluklarım. Çalışarak kazandığımı çocuklarımla birlikte yaşayarak tüketiyoruz. İş seçme lüksüne sahip olabiliyorum. İnanmadığım ama bana para kazandıracak işleri kabul etmeyebiliyorum. Boşandıktan sonra taşındık. Çocuklarımla yaşadığımız evimi kredi ile aldım, ödemeye devam ediyorum. Allah'a şükrediyorum tüm sahip olduklarım için.
-Peki, taksi plakalarınız olduğu söylentileri nereden çıkıyor sizce?
Yakıştırmadır diye düşünüyorum. Avukatım ile ciddi tekzipler yayınlatmamıza rağmen insanlar bu şehir efsanesi yalanına inandılar. Artık uğraşmıyorum. Her bindiğim taksi şoförü, "abla beni işe al, senin arabanda çalışayım" diyor, gülüyoruz birlikte. Biraz sohbet edince haklısın zaten inanmamıştım ama bizim tüm durak böyle biliyor Gülben abla" diyor. "Selam söyle" diyorum, "tüm taksici kardeşlerime ama benim plakam hiç yok ve buna çalışacak kafa da bende yok." Yatırım ayrı bir kabiliyet ve bende hiç eser yok. Yatırımım, arsaya, plakaya değil mutluluğa.
-Geriye dönüp baktığınızda, pişman olduğunuz bir kararınız var mı?
Hiç yok. Hayatta bugüne kadar aldığım her kararın arkasındayım. Yaşamımın bugün geldiği yerden memnunum. Hatta hayatımdan, "daha ne isteyebilirim ki" diyecek kadar memnunum
DOĞRU BESLENMEK VE BOL SU İÇMEK ÖNEMLİ
- Hiç üç çocuk annesi gibi değilsiniz. Çok genç ve dinç bir görünümünüz var. Bu işin sırrı nedir?
Hayatın başrolüne mutluluğu ve çocukları koymak beni durulaştırıyor belki de. Teşekkür ederim. Sürekli spor yapamıyorum. Kremlerin özellikle de kozmetiğin faydasına hiç inanmıyorum. Doğru beslenmek ve bol su içmek çok önemli. Çocuklara baka baka çocukluğuna dönüyor insan.
TASAVVUF ÖĞRENCİSİYİM
-Twitter da sıklıkla Mevlana'dan sözler paylaşıyorsunuz, bunu neden yapıyorsunuz?
Sadece Mevlana değil Şems'i Tebriz'i den de öğrendiklerimi yazıyorum. Tasavvuf öğrencisiyim ben, okumaya anlamaya hayatımda uygulamaya çalışıyorum uzun zamandır. Twitter'da ayakkabı markası veya hangi cafe moda onu yazacağıma farklı yaşam felsefelerimi paylaşmayı seviyorum ve en önemlisi kendimi özgür ve doğru ifade ettiğimi düşünüyorum.
-Tasavvufla ne kadar ilgilisiniz? Bir dergaha üye misiniz?
Tasavvufla ilgili olmak bir dergaha üye olmayı gerektirmiyor. Sizden daha bilgili insanlardan öğrenmeye çalışıyorsunuz elbette ama bu bir üyelik değil. Okuyorum, yaşamın her evresinde yaşıyorum zaten yazılanları.
7 YILDIR KENDİMLE YARIŞIYORUM
-Eskiden sanatçılar arasındaki polemiklerde sizin de adınıza sıkça rastlardık. Ne oldu da polemiklerden uzaklaştınız?
Kendimi doğru ifade etmeye çalışırken magazinin bugünkü kadar naif ve dengeli olmadığı zamanlardı sanırım o çatışma halleri. Bir yere gelip, orada kalabilmek için, işini iyi yapmaktan başka hiç bir gürültüye ihtiyacım olmuyor. 6, 7 senedir yarışım sadece kendimle. Her seferinde kendimi yeniyorum bir önceki işime fark atarak...
-Başkanı olduğunuz 'Çocuklar Gülsün Diye Derneği' iki senede 14 anaokulu yaptı. Çalışmalarınız hedeflediğiniz şekilde sürüyor mu?
14 Haziran da 15'inci anaokulumuzu Trabzon Of'ta açacağız. Hayata ve ülkeme minnetimdir, çocuklar gülsün diye çalışmak. Planladığımız gibi gitmediği zamanlar da oluyor, ama bir şekilde ayakta kalmayı ve anaokullarını uzak köylere ulaştırmayı başarabiliyoruz
SİNEMA DEYİNCE AKAN SULAR DURUR
-Sinemayla ilgili düşüncelerini öğrenebilir miyim, hangi oyuncuyla baş rol teklifi gelse kabul edersiniz?
Sinema için akan suları durdururum. Sanatın bu dalına saygım sonsuz. Türk Sineması olağanüstü gelişti. Oyuncuyu ben belirlemem, senaryo ve yönetmen belirler. İş terbiyem ve disiplinim oldukça fazladır. İçime sindireceğim bir sinema filminde seve seve oynarım
-Yerli şarkıcılardan kimleri dinlemeyi seviyorsunuz, son günlerde beğendiğiniz bir şarkı ve şarkıcı var mı?
Göksel'i, Kenan Doğulu'yu, Gülşen'i dinlemeyi çok seviyorum. Repertuarlarını özel ve farklı buluyorum. Ajda, Sezen, Tatlıses, Gencebay zaten yorumcu hocalarımız. Onları dinleyerek büyüdük, hatta bu mesleği onlara olan hayranlıklarımızın verdiği cesaretle seçtik belki de...
RÖPORTAJ: ŞEBNEM ÖZCAN - BUGÜN GAZETESİ