Sekste ilk adımı kim atmalı?

İlk bakış, ilk merhaba ve ilk adım. Eğer her şey yolunda giderse; bir gün bu üçlüyü mutluluğun formülü olarak gösterebiliriz.

İlk bakışta aşka inanır mısınız? Onu ilk gördüğünüz anı hatırlayın.

Hani fonda çalan duygusal müzikle birlikte unutulmaz bir aşk filminin başrolleri gibiydiniz… İlk öpüşmeniz de ilk günkü gibi aklınızda olmalı. Farkında mısınız ilkler bizim için fazlasıyla özel ve unutulmaz. Sabahın ilk ışıklarını, günün ilk kahvesini ve ilk oyuncağımızı bile en önemliler listesinde görüyoruz. Bir zamanlar romantik ilişkilerimizi başlatan ilk adımı da karşı taraftan bekleyenler arasında olduğumuzu kabul edelim.

Neyse ki bu maddeyi pek çoğumuz uzun süre önce tik atarak başarıyla rafa kaldırdık. ‘İlk’ler treninin bir sonraki istasyonu ise yatak odasına giden ilk adım. Hala bu adımı atmakta kararsız mısınız? Birkaç sayfa sonra bu sorunun cevabını yeniden duymak isteriz.

Romantik ilişkilerde yazılı olmayan -her ne kadar kabul etmesek de- belli kurallar var. Elbette her ilişki kendi içerisinde farklı dinamiklere sahip olsa da genellikle bu kurallara uyuyoruz. Küçük jestler, romantik sürprizler ve sadakat beklentisi bunlardan bazıları. İlişkilerimizin en önemli parçası olarak seksi öne sürsek, kimsenin itirazı olmayacağını düşünüyoruz. Tam da bu yüzden yatak odasına giden yolun yalnızca partnerinizin döşediği taşlardan oluşmadığı tezini savunuyoruz.

Evet, bu en az iki kişiyle yapılan işteş bir eylem. Peki, kadınlar neden direksiyona geçmekten bu kadar çekiniyor? Bu soruya cevap ararken çevremizdeki kadınlardan yanlış anlaşılmak veya reddedilme ihtimali gibi cevaplar duyduk. En azından bu maddeleri en popüler cevaplar olarak değerlendirebiliriz. Fakat günümüzde kadınlar, hayatın her alanında erkeklerle birlikte tüm sorumlukları bölüşüyor ve eşitliği savunuyorken ilk adımı atmaktan da çekinmemesi gerektiği fikrini savunuyoruz.

Kadınların cinselliği başlatma noktasında bu kadar çekingen olmaması ve yatak odasına (mecbur değilsiniz, yaratıcı olun!) giden ilk adımı atmasını bekliyoruz. Belki sizi size anlatıyor gibiyiz ama içinizden geçenleri harekete geçirmek bizim işimiz. Kadınlar genel kanıya göre, seks konusunda daha temkinli ve seçici davranabiliyor. Fakat kadınlar da en az erkekler kadar seksle ilgili, değil mi? Fakat bu ilginin eyleme dökülmemesi erkeklerin, kadınların seksten onlar kadar keyif almadığı düşüncesini doğuruyor

. Bu noktada bilmeniz gereken en önemli şey şu: Erkeklerin de diğer insanlar gibi zihin okuyamadığı… Yani dürtülerinize kulak vererek direksiyona geçme zamanı çoktan gelmiş olabilir. Bu, kuralları sizin koyduğunuz bir oyunu oynamak için ideal bir fırsat.

“Böyle şeyler yalnızca filmlerde olur”
“Böyle şeyler ancak filmlerde olur” diyenlerden misiniz? Çoğu filmin gerçek yaşamdan ilhamla yazıldığını hatırlatmak isteriz.

Elbette, bizimki gibi cinselliğin tabu olarak görüldüğü toplumlarda bunun zor olduğunu da göz önünde bulunduruyoruz. Uzman Klinik Psikolog Aslı Özsoy’a göre, erkeğin egemen olduğu toplumlarda, kadın haklarının hiçe sayıldığı kültürlerde, kadının erkekten geri planda olması gerektiğini savunan inanışlarda, kadının üstündeki baskı ile kadında korku ve kaygılar oluşması normal. Bu algı ise kadının romantik bir ilişkiye başlarken, duygu ve düşüncelerini net bir şekilde dile getirmesini ve harekete geçmesini daha da güçleştirebiliyor. Buna rağmen duygusal ve cinsel anlamda adım atmanın aslında ne bir cinsiyeti ne de bir kuralı var.

Partnerler arasında kurulan bağ, istek ve güven geliştiğinde duygusallığı da cinselliği de başlatmanın zamanı, mekanı ve kuralları ortadan kaldıracağını savunuyor Psk. Özsoy. Yani toplumsal normlar bir engel olabilir ama taraflar arasındaki bağ sayesinde içinizden geçeni eyleme dökmeniz gayet normal.

İlişkinizde kuralları koymak ve direksiyona geçmekten bahsederken karşı kıyıda olan biteni de görmezden gelemeyiz. Psk. Özsoy, ilk adımı atan kadınların karşı tarafa ne gibi etkileri olabileceğini şöyle açıklıyor: “Erkek eğer ilişkide de sekste de kontrolü elinde tutmak istiyorsa kadının ilk adım atması onu baskı altında, kullanılıyor, tedirgin hissettirebiliyor. Ayrıca eleştirilmek veya başkalarıyla kıyaslanma korkusuyla kendilerini ‘yetersiz’ hissedebiliyorlar. Bu, erkeklerin cinsellikte en son hissetmek isteyecekleri duygu olabilir.

Fakat, erkeğin uyarılması kadına göre daha hızlı olduğu için ve romantizmle daha az bağlantılı olduklarından dolayı ilk adımı karşı tarafın atması hoşlarına da gidebilir. Bu sayede yeni heyecanlar ve fanteziler geliştirebilir, kadın tarafından yönetilmekten haz alabilirler.”

Cinsellik en temel ihtiyaçlarımızdan biri
Yüksek sesle konuşmasak da cinsellik, pekala temel ihtiyaçlarımızdan farklı bir kategoride değil. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşi’ne göre, insanın motivasyonu dış etkenlerden ziyade kendi içimizde ihtiyaçlara dayanmakta.

Meşhur ihtiyaçlar piramidinin en temelinde ise fiziksel ihtiyaçlar bulunuyor. Fiziksel ihtiyaçlar ise nefes alma, yeme-içme, uyku, özdenge, boşaltım ve cinsellik olarak belirlenmiş. Bizler cinselliği ne kadar ikinci plana ya da partnerimizin tercihine bırakırsak bırakalım bu, temel ihtiyacımız olarak karşımıza çıkıyor. Uzm. Klinik Psikolog Serra Kampeas, ilk adımı atan kadının her şeyden önce; nesiller boyu aktarılan cinselliğin yanlış olduğu, kadını aşağılık gösterdiği gibi tabu ve önyargıları yıkan kadın olduğunu söylüyor. Ayrıca özgüveni yüksek, ne istediğini bilen, özellikle ihtiyaçlarını ve bedenini iyi tanıyan bir kadın olduğunun da altını çiziyor. Yine de aramızda henüz partneriyle o noktada olmadığını düşünenler olabilir.

En az beş buluşma veya partnerinizin çocukluk fotoğraflarını görmek isteyebilirsiniz. Bunda herhangi bir sorun yok. Uzm. Psk. Kampeas tüm bu süreci; “Cinsellik, bakışmadan el ele tutuşmaya, öpüşmeden, dokunmaya ve cinsel beraberliğe kadar uzanan geniş bir spektrum. Dolayısıyla, kimine göre ilk bakışı atmak cinselliği başlatırken, kimine göre ilk konuşmayı üstlenmek, kimine göre ise ilk öpen olmak kriterdir” sözleriyle yorumluyor. Net olarak kuralları belirlenemeyen ve bir ideali olmayan bir konudan bahsediyoruz.

Bu yüzden her ilişki kendi doğrularını kendisi yaratır ve onunla yaşar fikrinden yana el kaldırıyoruz.

Artık yeniden unutulmayacak ilkler konusuna dönebiliriz. Gönderdiğiniz ilk mesaj ya da cesaretinizin eseri ilk merhaba sayesinde bugün bu noktadasınız. Partnerinizi yatak odasına getirecek ilk adımı atmak da bunlardan farksız bir hareket olacak. Yalnızca sizi daha özgür, ne istediğini bilen ve kendine güvenli hissettirecek.

Tabuları yıkmanın ve direksiyona geçmenin zamanı gelmedi mi? Fikrinizin biraz olsun değişeceğini biliyorduk. Ateşli anlara sebep olacak ilk adımlar dileriz!

İlk adımı nasıl atabilirim?
• Onu arzuladığınızı söyleyin.
• Rutinden çıkarak farklı zamanlar yaratın.
• Size özel bir bedensel hareketle davet edin.
• Beraber seçeceğiniz bir kelimeyle davetkar olun.
• Partnerinize seksi hissettirecek övgülerde bulunun.

YORUM YAP
YORUMLAR