ŞEBNEM ÖZCAN RÖPORTAJI: ALMAN KARIM PARAMA EL KOYDU, BENİ YATAĞA ALMIYOR!
EROL BÜYÜKBURÇ GAZETECİ ŞEBNEM ÖZCAN'A DERT YANDI. SAATÇI, 8 YILDIR EVLİ OLDUĞU ALMAN ASILLI EŞİNİN KENDİSİNE ZOR GÜNLER YAŞATTIĞINI ANLATTI.
RÖPORTAJ: ŞEBNEM ÖZCANGİRİŞ:
Ünlü sanatçı Erol Büyükburç yaklaşık 2 yıldır tek başına yaşıyor. Büyükburç, kanserden vefat eden eski eşi Emel Hanım ile oturduğu Etiler’deki bir apartmanın bahçe katında kalıyor. Son eşi, 9 yıllık karısı Alman asıllı Ute Eser’in açtığı boşanma davasının son duruşması geçtiğimiz günlerde yapıldı. Yaklaşık 60 yıldır müzikle iç içe olan 77 yaşındaki sanatçıyla, boşanma davasını, müzik dünyasını ve hayatı konuştuk.
ŞEBNEM ÖZCAN..
*Eşiniz Ute Hanım’la önceki gün boşanma davanızın duruşması vardı. Hanginiz boşanmak istiyor?
Davayı o bana açtı. Çok sessiz oluşum bana hiç yaramıyor. Hiç kimseye bulaşmak istemeyişim bana yaramıyor yani. Benim için ne diyor biliyor musun, “O çok sinirlidir.” Hani bir televizyon programında sinirlenmiştim ya, onu benim aleyhime kullanıyor. Hatta Ute’nin avukatına da söyledim, “Niye beni kötü bir adammış gibi göstermek istiyorsunuz? Kendinizi haklı göstermek için yaptığınız bu girişiminiz hiç güzel olmuyor” dedim. İşin ilginç yanı, ben Ute’yle kavga bile etmedim.
*Neden oldu peki?
Alışveriş yapmak için evden çıktım. Bir telefon geldi, “Erol” dedi, “Efendim Ute” dedim, “Eve sakın gelme” dedi. “Emin misin” dedim. “Evet” dedi. Hemen kızıma telefon açtım, “Etiler’deki evimin anahtarını ver, kendi evime geri dönüyorum” dedim.
*Eşiniz sizi kendisini aç bırakmakla itham ediyor değil mi?
Ne açlığı, ne sefaleti; şirket kurdum, bütün paraları o aldı.
*Ne şirketi kurdunuz?
Müzik şirketi. Ben konsere gidiyordum, paralar onun şirketine gidiyordu. O şirket yüzde 400 kazandı. Ondan sonra diyor ki “Benim paramı yedi.” Onun parasını yemedim. Ute Hanım kazandığım bütün paralara el koydu. Paraları o yönetiyordu. Kendimi ona teslim ettim.
*Mahkemede sizden ne kadar para istedi?
3 milyon TL istiyor. 100 bin lirada da tazminat parası talep ediyor. O kadar param yok ki vereyim. Onunla evlendiğime bin pişmanım. Sana bir itirafta bulunmak istiyorum; Türk kadınlarından çok çok özür dilerim. En başta Ute’yle yani yabancı uyruklu bir kadınla evlenmemeliydim.
Türk kadınlarının kökü mü kurudu, gittim bir Alman’la evlendim, belayı başıma aldım. Eğer bir Türk kadınıyla evlenseydim başıma bunlar gelmezdi. Bulaşığımı da o yıkardı, çamaşırımı da. Türk kadını vefakardır, cefakardır. Kocası için yaşar. Alman kadınları metaryalist oluyor. Ute de öyleydi. Bir daha yabancı uyruklu bir kadınla işim olmaz.
*Şöhret sizin başınızı hiç döndürmedi mi?
Hayır döndürmedi. Hiçbir zaman şöhret budalası olmadım. Bu yetişmişlikle bağlantılı. Sokak çocuğu değilim. Ben Türkiye’nin münevver bir ailesinin çocuğuydum. İkincisi her şeyi hazmetmiş bir ailenin çocuğum. Üçüncüsü ise edindiğim arkadaşlar nitelikliydi. Cahit Irgatlar, Özdemir Asaflar ben bunlarla arkadaşlık yaptım.
*Siz “Ben Türk popunun mimarıyım” diyorsunuz. Peki bugün kendilerine ‘megastar’, ‘süperstar, ‘imparator’, ‘kral’ denilenler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hiçbiri benim seviyemde olamaz. Kendi kendilerine gaz veriyorlar. Önemli olan halkın sizi nerede gördüğü. Benim yerimi tutacak adamlar öyle ‘gıttıri guttiri’ adamlar olamaz. Kendi kendilerine bu sıfatları yakıştırıyorlar. Kimsenin onlara öyle hitap ettiği yok. Bunlar hava cıva şeyler.
*Sizce, başkalarının şarkılarını söyleyerek megastar olunur mu?
Ben Türkiye’de ‘Hero’yum, yani kahramanım ama Tarkan ‘Hero’ değil. Çünkü ben müzikte birçok reform yaptım. O ne yapmış? Tarkan’ın eksiği bir de şu; şarkılarını gırtlaklı söylüyor. Gırtlaklı söylemek de yetmez. Halkı tavlamak için birçok yöntemler vardır. Mesela Tarkan halkın gözüne girmek için Türk Sanat Müziği de söyledi. Ama yapamamıştır. Türk musikisi ayrı bir beceri işi. Onun bir Zeki Müren gibi olması mümkün mü?
*Evde nasıl bir kocaydınız?
Yemeği ben yapıyordum. Eve misafir gelince servisi ben yapıyordum. Bulaşıkları ben yıkıyordum. Çamaşırları makineye ben yerleştiriyordum. Yıkanınca alıp ben asıyordum. Onun elini sıcak sudan soğuk suya sokturmadım. Daha ne yapayım söyler misin? Geceleri beni yatak odamıza dahi almıyordu. Tek başına horul horul uyuyordu. Bense salondaki koltukta uyukluyordum. Düştüğüm duruma bakar mısın?
Ute’nin her türlü kaprisini çektim. Hiçbir şeyine karışmadım. “Yeter ki huzurumuz yerinde olsun. Her türlü zulmüne katlanayım” diye düşünüyordum. Oysa o benim parama göz koymuş. Ben onun böyle olduğunu nereden bilebilirdim ki? Gerçek yüzü sonradan ortaya çıktı.
*Özellikle uyuşturucuya alıştırmak için şöhretli insanları mı seçiyorlar?
Tabii ünlüler uyuşturucu satıcılarının hep hedefinde olmuştur. Star uyuşturucuya alışırsa onun çevresindekiler de, hayranlarından bazıları da zamanla alışır. ‘İyi bir şey ki o kullanıyor, bir deneyelim’ derler.
*Allah geçinden versin, bir vasiyetiniz var mı?
Halk, kimliksel olarak benim, bu dünyaya niçin geldiğimin farkındalığına ulaşsın istiyorum. Yani beni araştırsınlar. Benim farkıma varsınlar. Benim bilinç düzeyime ulaşırlarsa çok değişirler. Benim farklı bir boyutum var.
*Ne yaptınız Nasrettin Hoca’yla ilgili?
Nasrettin Hoca’nın o çok meşhur fıkralarını şarkı sözü olarak yazıp besteledim. Hem kültür hem de sanat çalışması yaptım. Her bir şarkı İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Rusça, Çince ve İspanyolca’ya çevrildi. Akşehir Belediyesi Nasrettin Hoca’nın tanıtılması için bu CD’leri dünyanın her yerine gönderecek.
EROL BÜYÜKBURÇ İLE İLGİLİ BU HABERLERİ DE TIKLAYABİLİRSİNİZ...
http://www.magazinduayeni.com/haber/220/karisi-bosuyor.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/237/madem-bosaniyorlar-yazayim.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/6440/bilal-ozcan-yazdi-unluler-neden-boyle.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/223/dava-actigina-inanmiyorum.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/1475/siz-benim-katilim-olacaksiniz.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/4844/erol-buyukburc-korkudan-sarkilari-tersten-okudu.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/1200/karadenizden-yogurt-getirdim-evi-terk-etti.aspx
http://www.magazinduayeni.com/haber/238/uc-aydir-bir-kurus-para-vermiyor.aspx
