RESSAM TÜRKAN ŞORAY!
BİLAL ÖZCAN'IN BUGÜN GAZETESİNDEKİ KÖŞESİNDE YAYINLANAN İLGİNÇ YAZIYI AŞAĞIDA OKUYABİLİRSİNİZ...
Bendeki gizli cevher!
Sanat adına yapılan güzel işleri görmek, bana hep cesaret verir…
Örneğin, Türkan Şoray’ın yaptığı yağlı boya tablolara bakarken heyecanlanırım.
Türkan Şoray bir ressamdır aynı zamanda,
Şebnem, bir röportajında bu konuyu yazmış ve Bugün’de, tuval önünde çalışırken bir fotoğrafı da yayınlanmıştı ünlü oyuncunun.
Son ziyaretimde, Boğaziçi sırtlarındaki o güzel villanın alt katında, kendi elinden çıkmış büyük bir meyve tablosu gördüm,
Renkler, gölgeler öyle ustaca kullanılmıştı ki gözümü alamadım,
Bir süre sonra, “Resim sergisi açıyorum” derse hiç kimse şaşırmasın.
xxxxxxx
Kısmet olmadı, Arzum Onan’ın açtığı sergiye gidemedim..
Ancak heykel sanatına ne kadar emek verdiğini ve
heykellerin her birinin usta işi olduğunu iyi biliyorum.
9 senede çok iyi yetiştirmiş kendisini,
Sergisini gezenler, gördüklerini anlata anlata bitiremiyor.
xxxxxxx
İşine emek verdiğini hissetiğim bir şarkıcının sahne performansı da yüreklendirir beni,
Ebru Gündeş’in mesleğine olan yoğun sevgisi ve büyük saygısı; bunu fark ettiğim ilk anda beni çok heyecanlandırmıştı.
İstese hiç çalışmaz, ailesiyle dünyayı gezer,
Ama o işine, çok büyük önem ve değer veriyor,
Hala, her sahne öncesi ekibiyle prova yapıyor ve her seferinde repertuarını yeniliyor.
xxxxxxxx
Keza, Candan Erçetin’in sahnede, nota sehpasının önünde bir öğretmen titizliğiyle şarkıları tek tek seçip söylemesi ne kadar anlamlıdır,
Şarkıları seçerken kurduğu o cümlelerin içinde, sanatçı kişiliğinin pırıltıları gizlidir aslında…
Her şarkıda, orkestrayla arasındaki o müthiş ve sihirli ahenk, ancak çok çalışılarak ve çok fazla istenirse yakalanabilir.
Candan Erçetin’den şarkı dinlerken huzur buluyorum,
Her şey bitip de eve gitmek için arabaya bindiğimde, garip bir şekilde şarkı söylemek istiyorum.
xxxxxxx
Tıpkı Türkan Şoray’dan ayrılıp eve döner dönmez, kağıdı kalemi alıp resim yapmak istemem gibi,
Ve tıpkı, Arzum Onan’ın heykel konusunda anlattıklarını dinledikten sonra Hido’nun oyun hamurundan bir biblo şekillendirmem gibi!
