ONLAR GAZETECİ DEĞİL ROBOT!
GAZETECİ BİLAL ÖZCAN, FETÖ'YE ÜYE GAZETECİLERİ VE ASIL AMAÇLARINI YAZDI VE O GAZETECİLERİN, FETÖ'CÜ GENERALLERDEN FARKININ BULUNMADIĞINI VURGULADI.
ONLAR GAZETİ DEĞİL, HAİN BİRER ROBOTTUR!
Bilal Özcan yazıyor…
Milletçe öyle büyük bir şok yaşadık ki üzerinden 21 gün geçti, etkisi sürüyor.
Değil günler, haftalar; aylar geçse de bu travma kolay silinmeyecek.
……
Nasıl silinsin ki?
Bu halk en çok askerine güvenirdi…
Bir de başı seccadeye değiyor diye,
Yönünü Kabe’ye çevirip namaz kılan, dua eden insanlara güvenir ve inanırdı.
Meğer, iyi birer Müslüman zannettiklerimizin hepsi birer vatan hainiymiş
…….
15 Temmuz gecesinin karanlığından çıkan asker ve subay üniforması içindeki o hainler kendi halkına bomba yağdırdı.
O kabus gecesinde az şey yaşamadık,
5’er, 10’ar şehit olduk…
Yüzlerce vurulduk, gazi olduk…
Kahpece, kalleşçe ihanete uğradık.
İnanamadık, şok olduk!
Şimdi, 15 Temmuz’un üzerinden zaman geçtikçe her şey daha berraklaşıyor...
Ve gerçekler bir bir ortaya çıktıkça, öfkemiz ve nefretimiz çığ gibi büyüyor.
Bu saf ve temiz millet,
Bu iyi niyetli insanlar, yapılanları hiç hak etmedi,
Öfkemiz ve nefretimizin çığ gibi büyümesi biraz da ondan.
……
Fethullah Gülen denilen o hain imamın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı giriştiği bu kalkışmanın karşılığı en ağır şekilde verilmelidir.
Ve tabii, onun kurup geliştirdiği terör örgütünün içinde kim varsa, kim bu teröre destek verdiyse, kim suça karışmışsa, propagandasını yapmışsa yargılanmalı ve hak ettiği cezayı almalıdır.
İster general, ister işadamı, sanayici, sporcu, akademisyen, savcı, hakim, siyasetçi, gazeteci olsun,
Fethullah Gülen terör örgütüne üye herkes hesap vermelidir.
…..
Şimdi, kimi gazeteciler FETÖ’ye üye olmak ve propagandasını yapmak suçundan tutuklanıyor ya…
Bazıları yazıyor:
“Ama onlar gazeteci!..
Düşünce suç değil ki!.. Gazetecilik suç sayılmamalı; neden tutuklanıyorlar?”
……
Saçma!
Ne 'gazeteci'si?
Ne 'düşünce'si?
Onların kendi düşüncesi yoktur ki...
FETÖ'ye üye olup da 'gazeteci' zannedilen o kişiler, Pensilvanya'daki hainin fikirlerini uygulayan birer robottur...
........
Şimdi geriye dönüp bakınca çok daha iyi anlaşılıyor,
‘Cemaat’in sahip olduğu gazetelerin manşetlerini atan, birinci sayfalarına karar veren kişilerin asıl amacı ‘Cemaat’in planlarına hizmet etmekti…
Ünvanları öyle olsa da, ceplerinde basın kartı bulunsa da, o gazeteleri yönetenler asla ‘gazeteci’ değildi,
Görevleri kamuoyunu, Pensilvanya’daki o kişinin amaçlarına uygun şekilde bilinçlendirmek, toplumu arzu edilen kıvama getirmekti.
Şimdi çok iyi anlaşılıyor ki o gazeteleri yönetenlerden beklenen ve istenen buydu.
.……
Hatırlayın,
FETÖ’cü emniyet ve adalet teşkilatının ürettiği sahte delilleri, yalan iddianameleri manşetlerden ve sayfa sayfa yayınlayıp, kamuoyunu hazırladılar.
Periyodik aralarla haber merkezlerine, yazıişlerine servis edilen, Ergenekon, Sarıkız, Balyoz v.s gibi palavra darbe planlarını sözüm ona ortaya çıkarttılar,
Atatürkçü, pırıl pırıl general ve subayların, zindanlara atılmasına hem ön ayak hem destek oldular.
Hapise atılan Atatürkçü komutanların yerine, FETÖ’cü generallerin silahlı kuvvetlerde kilit noktalara getirilmesine ve 15 Temmuz hain planının devreye sokulabilmesi için orduda uygun zeminin hazırlanmasına basın olarak katkıda bulundular.
Yönettikleri gazeteleri asla gazetecilik kaidelerini gözeterek hazırlamadılar…
Onlar, dönemin Başbakan’ı ve bakanlarından çok büyük hürmet gören Fethullah Gülen’in adamlarıydı…
O günler, ‘Cemaat’ ile iktidarın menfaat birliği içinde kol kola yürüdüğü, ‘Cemaat’e her türlü yol verildiği, ‘Cemaat’in medyadaki gücünü büyütüp etkinleştirdiği, yaymaya başladığı günlerdi…
……
Bugün anlıyoruz ki meğer gayeleri çok başkaymış,
'Gazeteci' dediğin tarafsız olur,
'Gazeteci'nin tek gayesi ‘haber’dir.
'Gazeteci' her gün silahlı kuvvetlerini kötüleme, generallerini, subaylarını aşağılama, hapise attırma amacıyla yazı işleri masasına oturmaz.
…….
Gazetecilik mesleği adına yüz kızartıcı, kapkara günlerdi,
İktidar da gazete sayfalarında ve ekranlarda yapılan yargısız infazlara hiç sesini çıkartmıyordu…
Hükümet; adalet ve emniyet sistemini adeta ‘Cemaat’e devrettiği için, ‘FETÖ’cü polis ve adalet mekanizması ile Fethullahçı medya kol kolaydı.
Medyanın yaptığı kanunsuzluklara, yargısız infazlara ‘Dur’ demesi gerekenler,
Yani polisler, savcılar ve hakimler, medyadaki teröristlerin suç ortağıydı…
……..
Şu çok iyi bilinmelidir,
Kim FETÖ’ye üye gazeteci ve televizyoncu ise,
Medyada kim, Fethullah Gülen’in hain planlarına, asıl niyetini bilerek hizmet ettiyse hesabını vermelidir.
Çünkü onlar ‘gazeteci’ değildir,
Bu hain kalkışma için, yıllar öncesinden özel olarak yetiştirilmeye başlanmış birer 'robot'tur,
FETÖ medyasının üniformasız, 'robot' subayları, generalleri…
Ve onlar, tıpkı üniformalı o subaylar, generaller gibi birer haindir.
ASKER ÜNİFORMASI GİYMİŞ TERÖRİSTLER - TIKLAYIN
ASIL AMAÇLARI CUMHURBAŞKANI'NA SUİKASTTİ, TIKLAYIN
PENSİLVANYA'DAN KENDİMİZ ALIRIZ, TIKLAYIN
O ADAM FETHULLAH GÜLEN'Dİ, TIKLAYIN
BİLAL ÖZCAN YAZDI: FETÖ’CÜLERE TURKUAZ MAHKUM KIYAFETİ GİYDİRİP TECRİT EDİN!