Kış Aylarında Kilo Almamak İçin 8 Tüyo!

Aslında soğuk kış aylarını kilo almadan geçirmeniz mümkün. Üstelik bunun için fazla çaba sarf etmemiz de gerekmiyor. Peki kilomuzu korumak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız?

Kilo başına 30 ml su iç

Havalar soğudukça terleme oranımız azalıyor. Vücuttan kaybettiğimiz su miktarının azalması da susama refleksimizi yavaşlatıyor. Ancak hücrelerimizin çalışmaları için yeterli düzeyde su alabiliyor olmaları çok önemli. Çünkü su hem vücudumuzun çalışması hem de toksik öğelerden arınması için şart. Bu yüzden pratik olarak aldığınız 1 kkal enerji başına 1 ml su veya kilogram başına 30 ml su içmeye özen göster. Örneğin bu değer 70 kg ağırlığında bir kişi için 70 x 30 = 2100 ml oluyor.

Ara öğünleri atlama

Hepimiz 3 ana ve 3 ara öğün olacak şekilde beslenmek zorunda değiliz. Ancak açlık durumlarında vücudumuzu dinlememiz çok önemli. Özellikle 4 saatten uzun süren açlıklarda, eğer kan şekerimiz düşmüşse, yediğimiz ilk öğünle beraber insülin seviyemiz de hızla yükselebiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal artan insülin seviyesinin de özellikle bel ve karın bölgesi yağlanmasıyla sonuçlandığına işaret ederek, “Özellikle öğle ve akşam yemekleri arasında, proteinden zengin (tam buğday ekmeğe beyaz peynirli tost veya meyve ile beraber tüketeceğimiz bir yoğurt) bir ara öğün yapmak hemakşam yemeklerinde fazla enerji alımının önüne geçecek hem de metabolizmanızınçalışmasına destek olacaktır.”

Öğlen protein, akşam sebze tüket

Unutma; kolay pişen kolay sindirilir. Özellikle amacın kilo vermek ise kırmızı et, tavuk, balık gibi hayvansal protein kaynaklarını öğlen tüketmeye özen göster. Çünkü proteinlerin sindirimi karbonhidratlara göre uzun sürüyor. Akşam saatlerinde ise sebze ağırlıklı beslenmen sindirim sistemini rahatlatacak ve ertesi güne daha dinlenmiş kalkmanı sağlayacaktır.

Günde 2 fincan yeşil çay iç

Özellikle ana öğünlerden sonra içilen yeşil çay, karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinin hızla yükselmesinin, dolayısıyla insülin seviyenin de hızla artmasının önüne geçiyor. Ayrıca içerisindeki antioksidanlar sayesinde vücutta oksidatif stres oluşumunu azaltarak kilo kaybına destek oluyor. Eğer tansiyon problemin yoksa günde 2 fincan yeşil çay içmeye gayret et.

Probiyotikleri ihmal etme

“Sağlıklı bir bağırsak, sağlıklı bir insan” demektir, bunu unutma. Yoğurt ve kefir, içerdikleri yararlı bakteriler sayesinde sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasına destek oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal özellikle zararlı bakterilerin yararlı bakterilere göre daha baskın olduğu bağırsak florasında obezite ve tip 2 diyabet riski arttığı uyarısında bulunarak, “Bu yüzden günde 2 su bardağı kadar yoğurt veya kefir mutlaka tüketmeye çalış” diyor.

Tuz yerine baharat kullan

Bazı besinler içerdikleri moleküller sayesinde metabolizmamızın hızlanmasına destek oluyorlar. Özelikle kırmızıbiber içerdiği kapseisin sayesinde yağ yakımına yardımcı oluyor. Ayrıca taze öğütülmüş karabiberin yağ hücrelerinin büyümesini yavaşlattığına dair yapılan çalışmalar da mevcut. Eğer herhangi bir mide problemin yoksa, yemeklerini tuz ile değil, kırmızı biber, karabiber, zencefil ve zerdeçal gibi baharatlarla lezzetlendirebilirsin. Böylelikle sodyum (tuz)tüketimini kısarak vücutta ödem riskini azaltırsın. Ayrıca baharatların antioksidanözelliklerinden yararlanarak yemeklerinin lezzetine de lezzet katmış olursun.

YORUM YAP
YORUMLAR