İŞTE EKONOMİK KRİZİN FOTOĞRAFI!
TÜRK LİRASI AMERİKAN DOLARI KARŞISINDA YILBAŞINDAN BU YANA YÜZDE 20 DEĞER YİTİRDİ, PİYASALAR TEDİRGİN. ÜRETİM DÜŞÜYOR, İŞSİZLİK BÜYÜYOR. ÜLKEYİ YÖNETENLER İSE YAŞANAN OLUMSUZLUĞA "KRİZ" DEMİYOR, DİYEMİYOR...
GAZETECİ BİLAL ÖZCAN'IN İLGİNÇ YAZISI...
İŞTE EKONOMİK KRİZİN FOTOĞRAFI
Bilal Özcan yazıyor...
Fotoğraf İstanbul’daki Anadolu yakası sahil yolunun İdealtepe mevkiinde çekildi...
Tam da sahil yolu üstü,
Yolun önü deniz...
Bildiğin Marmara Denizi!
Ve yolun tam karşısında
Adalar dizili yan yana...
Yolun bu tarafında ise birbirine bitişik giyim mağazalarının çoğu kapanmış, kepek indirmiş...
Vitrinleri bomboş, çevreleri çöp içinde,
Bazı dükkanların önüne ‘kiralık’ pankartı asılmış, bazısına ‘satılık’ yazılmış...
Bazısı da ne ‘kiralık’ ne ‘satılık’!
Öyle bomboş duruyorlar...
Teşbihte hata olmaz,
Sanırsın, terkedilmiş kovboy kasabası!
.......
Türk Lirası’nın Amerikan Doları karşısındaki değer kaybı yılbaşından bu yana yüzde 20’ye ulaşırken, ülkeyi yönetenler yaşanan olumsuz gelişmelere “Ekonomik Kriz” dememek için büyük çaba gösteriyor.
Oysa maalesef, özellikle son üç-dört aydır tüm sektörlerde büyük bir daralma yaşanıyor.
İki aydır Amerikan dolarının hızla yükselişi bir türlü önlenemiyor...
......
Adettendir kriz önce esnafı, çarşıyı vurur...
Bu kez de öyle oldu,
Krizin sinyali, yaz aylarında Kapalı Çarşı’dan, İstiklal Caddesi’nden gelmeye başlamıştı...
Dükkanlar, mağazalar tek tek kapanıyordu...
Sadece orada mı?
Bağdat Caddesi’nde ve alışveriş merkezlerinde de kiralar ödenemiyor esnaf kepenk indiriyordu.
Düşünün, daha düne kadar Türkiye’nin en cazip alışveriş caddeleri İstiklal Caddesi ve Bağdat Caddesi’nde esnaf iş yapamaz hale geliyor.
Peki neden böyle oldu?
Türkiye ekonomisi göreceli de olsa idare eder vaziyetteyken, bu kriz nereden çıktı?
Otomobil satışları, emlak satışları neden durma noktasına geriledi?
İşsizlik büyüdü, ihracat düşüyor, yabancı yatırımcı parasını çekip kaçıyor, döviz durmadan yükseliyor...
Hani AKP ekonomi yönetimini çok iyi bilir ve iyi yürütürdü?
Peki neden tüm bunların önü alınamıyor?
......
Elbette ki tüm olanları sebebi, bir ya da bir kaç tane değil,
Şu andaki bu problemin aslında bir çok nedeni var...
En önemli neden, FETÖ denilen vatan haini örgütün 15 Temmuz darbe girişimi...
Bugün hangi ülkede, o devletin savaş uçakları parlamento binasını, kendi halkını bombalar, öldürmek için cumhurbaşkanını kovalarsa o ülke ekonomik krize girer,
Ve girdiği krizden iki, üç yıl çıkamaz.
15 Temmuz’da o kadar şehit ver, binlerce insanın yaralansın,
Yüzlerce vatan haini yurt dışına kaçsın,
Binlercesi tutuklansın,
Milyonlarca insanın psikolojisi alt üst olsun,
Devlet kadroları işten çıkartılsın, devlet daireleri boşalsın,
Okullar, üniversiteler, askeri okullar kapatılsın,
Şirketlere, kurumlara, mal varlıklarına, banka hesaplarına el konulsun,
Elbette tüm bunlar ekonomiyi tedirgin eder,
Yabancı yatırımcıyı ürkütür, kaçırır.
Bir çok sektörü etkilerken turizmi ise tamamen bitirir.
.......
Tüm bu saydığım nedenler kadar önemlisi de şu dostlar,
FETÖ’nün Türkiye’den kaçan hain üyeleri kısa sürede yurt dışında etkili bir diaspora oluşturdular,
Ve bulundukları ülkelerde, Pensilvanya’nın talimatları doğrultusunda yoğun bir şekilde Türkiye’yi, iktidarı karalama kampanyasına başladılar...
İki, üç aydır çok yoğun lobi faaliyeti sürdürüyorlar.
Özellikle Avrupa ve Amerika basınında Türkiye aleyhinde inanılmaz haberler yayınlandığı bilgisi sık sık kulağımıza geliyor.
Bu haberleri yaptıranlar FETÖ örgütü ve onun işbirlikçisi batılı istihbarat servisleri...
15 Temmuz’da yıkamadıkları Erdoğan iktidarını, bel altı vuruşlarla önce sendeletmeyi sonra da yıkmayı hedefliyorlar.
Şimdiki amaçları, Türkiye’de bir ‘ekonomi darbesi’ gerçekleştirmek...
......
Çünkü, siyaseti besleyen en reel değerler ekonomik göstergelerdir.
Ekonomide her şey yolundaysa, siyasi iktidar rahattır;
Ekonomi iyiyse hükümet, gücünü ve istikrarını muhafaza eder.
Ancak, ekonomide gidiş kötüyse, çarşı pazar SOS veriyorsa, zamlar, vergiler, işsizlik artıyorsa, yatırımlar ve üretim azalıyor, ihracat geriliyorsa çanlar çalıyor demektir.
.....
Ailesinin geleceğinden endişe etmeye başlayan, geçim ve iş derdine düşen insan için siyasi ideolojinin, parti tutmanın, fikir kavgasının bir önemi kalmaz.
Faturayı sorumlu iktidara keser,
Bu her zaman, tüm dünyada böyle olmuştur.
İstediğiniz kadar iyi hatip olun, kürsülerde esin, gürleyin,
İşini kaybetme psikolojisine girmiş, çocukları ve eşi aç, yarın garantisi olmayan insanları belagat ile motive edemezsiniz.
İş o noktaya gelmişse, dincilik, milliyetçilik gibi kavramların da ümidini yitirmiş topluluklar üzerinde birleştirici bir etkisi kalmaz.
.......
Bir de iktidarın göz göre göre yaptığı hatalar var,
Ekonomideki kötü gidiş ortadayken, Avrupa ile restleşmek büyük hata,
Her gün kürsülerden Avrupa ülkelerinin aleyhinde esip gürlemek, piyasaları tedirgin etmekten, durumu kötüleştirmekten başka işe yaramadı, yaramıyor.
Tüm göstergeler ekonomide tıkanmayı işaret ederken Suriye’de cephe açmak ise çok büyük bir risk,
Bu riski de, şu anda Türkiye’yi bir ‘Başkan’ gibi yöneten Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası alamazdı.
.......
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘hata’ olarak görünen bu işleri neden yapıyor?
Göz göre göre bariz yanlışlar yaparak ekonominin sıkıntıya girmesini hiç ister mi?
O kadar basit ve bilgisiz bir devlet adamı mı?
........
Kendimi hep şuna inandırmaya çalışıyorum,
‘Bu ülkeyi 14 yıldır yöneten ve hem siyasi hem ekonomik pek çok badire atlatan AK Parti ve liderinin mutlaka bir bildiği vardır.
Zaten eğer yoksa...
Fotoğraflar: Bilal Özcan
