HALKTAN NİYE 1,5 GÜN SAKLANDI?
RUS SAVAŞ UÇAĞI, SURİYE TURKİYE SINIRINI DÜN SAAT 11.46'DA İHLAL EDİYOR, DEFALARCA UYARILMASINA RAĞMEN İHLALDEN VAZGEÇMİYOR.
RUS TACİZİ NEDEN HALKTAN 1,5 GÜN GİZLENDİ?
Bilal Özcan yazıyor
Rusya’nın Suriye topraklarındaki varlığı güç kazanıyor.
Sınırımıza çok yakın bölgeye üs kurma çalışması sürdürürken, muhalifleri vurmaya devam ediyorlar.
Bu arada Putin ne akla hizmet bilinmez, ateşle oynuyor.
Dün öğlene doğru Rus savaş uçağının yaptığı sınır ihlali Türkiye’ye açık bir meydan okumadır.
Türkiye tarafı 24 Kasım’da yaptığı gibi yapmadı.
Bu kez. tacizci Rus uçağını düşürmedi…
Ancak Türk tarafının böyle yapması, Rus tacizi tekrarlanırsa, o uçağı düşürmeye kalkışmayacağı anlamına gelmiyor.
…….
Konunun bu tarafını dış haber yorumcularına bırakalım ve her gazetecenin sorması gereken, asıl sorulması lazım olan soruyu soralım:
Rus uçağının, Türkiye sınırını ihlal ettiği kamuoyuna neden olay gerçekleştikten hemen sonra değil de, 1,5 gün geçtikten sonra açıklandı.
Dün yaşanılan sıradan bir taciz olayı değildir.
Çünkü bir önce gerçekleşen benzer bir durumda Türkiye haklı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş ve iki ülke ilişkileri her anlamda çok geniş anlamda etkilenmiştir.
Dolayısıyla kamuoyu Rusya ile ilgili her türlü önemli gelişmeyle ilgili anında bilgilenmek ister.
Ne yani Türk kamuoyuna, Rusya ile savaşa girdikten sonra mı haber vermeyi düşünüyordunuz?
........
Şeffaf rejimle yönetilen ülkelerde böyle olaylar kamuoyuyla anında paylaşılır.
Hükümetler, Meclis’i ve muhalefeti çok kısa süre içinde bilgilendirir…
Ancak bizde böyle yapılmadı.
Ve böyle bir şey ilk kez yaşanıyor.
Mesela, 24 Kasım'da gerçekleşen Rus uçağı tacizinde, uçağını düşürdükten dakikalar sonra kamuoyuna açıklama yapılmış, olay hakkında ayrıntılı bilgi verilmişti.
Umarım bunun çok önemli bir sebebi vardır ve o konuda da kamuoyuna bilgi verilir.
......
Tabii konunun bir de şu yönü var:
Bu çok önemli gelişmenin, hükümetten, dışişlerinden, genelkurmay’dan 1,5 gün boyunca sızmaması, hiç bir gazetecinin böyle önemli bir olaydan haberdar olamaması gazetecilik mesleğinin de can çekişmekte olduğunu gösteriyor.
Can cekiştiğini mi söyledim,
Yanlış...
Gazetecilik öldü be dostlar!
El Fatiha!...
Bilal Özcan