HABERCİLİKLE BAKKALLIK ARASINDAKİ İLGİ!
BİLAL ÖZCAN GAZETEDE DÜN YAYINLANAN KÖŞE YAZISINDA, GAZETECİLERİN EMPATİ KURMAYI BİLMESİ GEREKTİĞİNİ GÜNÜMÜZDEN BİR ÖRNEKLE ANLATTI. ÖZCAN, HABERCİLİKLE MAHALLE BAKKALLIĞI ARASINDA DA İLGİNÇ BAĞLANTI KURDU!
BİLAL ÖZCAN'IN BUGÜN GAZETESİNDE DÜN YAYINLANAN KÖŞE YAZISI...
Bakkal terazisi!
Bir insanın, kendisini başka bir insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasına ‘Empati’ deniliyor.
Özellikle biz gazeteciler çok sık ‘Empati’ kurmalıyız…
Tabii eğer, bizim için ‘insanlık’ önemliyse!
xxxxxx
Habercilik, eski bakkal terazileriyle ölçüm yapmaya benzer.
Hatırlayın o terazileri,
İki yanında birer kefesi vardı…
Bakkal, kefenin bir tarafına metalden ‘kilo’yu koyardı:
Yarım kilo, bir kilo veya iki kiloluk ağırlıklardı onlar!
Diğer tarafına da tartacağı ürünü kesekağıdı içinde bırakırdı:
Toz şeker, un, prinç, bulgur v.s…
Bakkal, metal kilonun ağırlığı ile diğer kefedeki sattığı malın eşitlenmesi için titizlenirdi.
İşte, mükemmel habercilik de tıpkı budur!
Terazinin iki kefesini dengeleyebilme, eşitleyebilme yeteneğidir.
xxxxx
Bakkal terazisindeki kefelerden birinde prinç, bulgur yerine ‘Haber’ vardır!
Terazinin diğer kefesinde, gazetecilik mesleğinin tüm kuralları ve vicdan!
Vicdan, yani insanlık vasfı!
Ölçtüğün zaman iki kefenin birbirini dengelemesi şart!
O terazinin bir kefesindeki ‘haber’, ağırlığıyla, diğer kefedeki mesleki ve ahlaki değerlere baskın olmamalı.
Gazeteci, haberine ağırlık ve önem kazandırmak için durup dururken kimseyi incitmemeli, üzmemeli.
Sık sık empati yapabilmeli…
xxxxxx
En çok da biz magazincilerin empati yapması gerekir.
Çünkü, çok sayıda insanın hayatını mercek altında tutuyoruz.
Özel hayat sınırlarında dolaşıyoruz…
Genç gazeteci, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin ‘Nur Banu Sultan’ı Merve Boluğur’a sormuş:
“Bu gözlüklerle Recep İvedik’e benzediğinizin farkında mısınız?”
Güneş gözlüğünün üst kısmındaki kalın ek yeri, oyuncunun kalın kaşlarını bitişikmiş gibi göstermiş!
Benzerlik denilen şey bu!
xxxxxx
AVM’ler bakkalları öldürdü!
‘Empati’ yapmayı hiç bilmeyen genç gazeteci, eğer bakkal terazisini görmüş olsaydı, belki o soruyu sormazdı!
