'GAMSIZ İNSANLARA ÖZENİYORUM'
YEPYENİ BİR DİZİYLE EKRANLARA GELMEYE HAZIRLANAN BURCU KARA SENİNLE DERGİSİNE KONUŞTU. HABERİN DETAYLARINI OKUMAK İÇİ TIKLAYIN.
'Gamsız insanlara özeniyorum'
Yepyeni bir diziyle ekranlara gelmeye hazırlanıyor. Bir yandan da aklında hep çocuklar için birşeyler yapmak var. Yapıyor da... Omurilik Felçlileri Derneği, Koruncuk Vakfı ve Kızılay için çalışıyor. Sevgiyle dünyanın değişeceğine inanıyor. Burcu Kara, Seninle dergisine konuştu
Uzun zaman oldu görüşmeyeli... Yeni bir diziye başlıyorsun. Biraz bu süreci özetleyelim mi” diyorum. Gülümsüyor. Sevinçli...
“Tatar Ramazan’dan sonra biraz kendime vakit ayırdığım bir döneme girmiştim. Herhalde altı-yedi ay oldu. Sonrasında çalıştığım derneklerle ilgili organizasyonlara katıldım. Ev taşıdım. Hayat telaşeleriyle geçen bir dönemdi benim için. Uzun bir süredir bir tiyatro ekibiyle çalışıyorum. Dizi çekmemiş olsam da yine de yoğun bir dönemdi anlayacağın” diyor.
Çoğunlukla romantik rollerde izledik Burcu’yu. Bunu hatırlatıyorum, Yine romantik misin bu rolde de? “Hayır. Sert bir iş. TRT’de yayınlanacak. Adı Mİlat. MİT var, mafya var, devletin gizli dosyaları, çekişmeler, güç savaşları... Benim karakterim de gayet sert” diyor heyecanla. Gözlerinin içi gülüyor anlatırken. “Heyecanlı mısın? diyorum. “Evet” diyor. “Romantik huyları bastırmış, tamamen işkolik bir ajanım artık. Güçlü bir karakter Gökçe... Teşkilatta çok güven duyulan, operasyon yöneten bir kadın. Sert, düz bir yapı. Yani benim kendimi törpülemem gerekiyor biraz. Onu oynamak için bir sürü dizi izliyorum. Bir sürü insanla konuşarak başlıyorum çekimlere...” Canlandıracağı karakterdeki gibi duygularını bastırmıyor Burcu. Peki aksi olduğunda neler olabilir, soruyorum. “Dışarıdan belli etmiyorum bu karakteri Allah'tan. İçe kapanık bir halim, mesafeli bir duruşum var. Bu bir nebze koruyor seni. Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Doğal, dürüst, açık, samimi olmak eskisi gibi olmuyor. Ben insanlara çabuk güvenen, çabuk inanan biriyim. İyi görmeye çalışıyorum her şeyi. Mesafeli duruşum bir kalkan oluşturuyor. İnsanlar tanıdıkça benimsiyor. Onların sorunlarını, dertlerini de üstüme alıyorum. Çok açıktır duygularım. Bir tek kendi derdimle yaşayan biri olamıyorum. Algılar açık olunca insan yoruluyor. Bu yüzden gamsız olabilen insanlara çok özeniyorum...”
Özgecan’ı iki gün sonra unutacağız. Bir sürü kadın cinayeti için neler yapıldı. Bu olaylar için kadına şiddet denmesi bile korkunç.
“Ömürlük sevgi masallarda kaldı”
“Ömürlük sevgi, masal ve filmlerde kaldı. İnsanlar tamamen bireyselleşti. Tabii ki, sayıp sevip arkadaş olup ‘Aman da ne güzel anlaşıyoruz’ dediğimiz bir ilişkiyi herkes istiyor. Ama dünyanın düzeni bozuk. Benim kendimi ya da ilişkilerimi sorgulayacağım bir şey olmaktan çıktı kısacası. Düsturum, iyi olmak, iyi davranmak ve iyi bir eş olmaya çalışmak. Onun dışında kadere ve zamana benim gücüm yetmez” diyor.