FEAT SAÇMALIĞI NEDİR?
BİLAL ÖZCAN SON YILLARDA MÜZİK DÜNYASINI İSTİLA EDEN 'FEAT' ALBÜMLER VE ŞARKILAR KONUSUNU BUGÜN GAZETESİNDEKİ KÖŞESİNE TAŞIDI. OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
BİLAL ÖZCAN'IN BUGÜN GAZETESİNDE BUGÜN YAYINLANAN KÖŞE YAZISI!
Nedir bu 'Feat' salgını!
Bir ‘Feat’ modasıdır sürüp gidiyor.
Bakıyorsunuz, albüm kapağının üzerinde ‘Feat’ diye İngilizce bir kelime…
‘Ustalık’, ‘Özellik’ anlamlarında kullanılan ‘Featuring’in kısaltılmışı…
Yıllardır bildiğiniz, şarkılarını dinlediğiniz yorumcunun ismi, tanımadığınız bir adamın fotoğrafının altında küçük puntoyla yazılmış.
Artistlerden daha artist havalarda poz vermiş adam da fotoğrafta size sırıtıyor.
Kliplerde, şarkıyı söyleyenden çok daha fazla o görünüyor.
*********
Oysa ‘star piyasası’ denilen bir gerçeklik var…
Orkestra ve aranjör de önemlidir ama şarkıyı yorumcu sunar.
Eğer şarkı bir ürünse, ürünü müşteriye yani dinleyiciye yorumcu satar…
Albümü satın alan, parasını hem şarkılar için hem de yorumcusu için verir.
Davulu çalan, orkestrayı yöneten veya aranjeyi yapan için asla değil!
Onların tümü şarkıyı söyleyenin gerisindedir.
Türk müziğinde şarkıcıları zirveye çıkartan en güzel şarkıları besteleyenler, solistlerin arkasında enstrüman çalardı.
********
Ben bu modaya karşıyım.
Öncelikle herkesin yerini bilmesi lazım.
Şarkıyı şarkı yapan nedir?
Beste ve güftedir değil mi?
Yahu, besteci ve güfteciler bu kadar geri planda dururken, önüne gelen hazır işi düzenleyen aranjörlere ne oluyor?
Bu artistlikleri kime?
********
Neden böyle oluyor?
Hayatlarını şarkı söylemeye vermiş, çok ünlü isimler bile aranjörlere neden teslim oluyor?
Onları neden bu kadar tepelerine çıkartıyor?
Sebebi basit…
Çünkü doğru düzgün, milyonları peşinden sürükleyecek şarkılar artık bestelenemiyor.
Müzik piyasası, eski şarkıların yeniden düzenlenip, tekrar tekrar söylenmesiyle ayakta duruyor.
*********
Ne yapar aranjör?
Besteye sadık kalıp, şarkılara yeni enstrüman ekler, çıkarır; yeni yorum katar…
Şarkıyı hızlandırır, yavaşlatır ya da başka bir müzikal anlam yükler…
Ama bu onun zaten görevidir.
