E. EROL'UN O ÜÇGENİ!
Esra Erol’un mutluluk üçgeni!
Esra Erol’un bebeğini kaybetmesinden 3 gün sonra ekrana çıkması, işine başlaması gayet normal.
Olması gereken bu.
İnternetteki bazı forumlarda bu yüzden eleştiriliyor,
Eleştiriler hiç doğru değil.
İnsan, üç günde işine döndü diye eleştirilir mi hiç?
Çok iyi hatırlıyorum,
Esra daha önce de bazı rahatsızlıklarında şaşırtıcı şekilde ayağa kalkıp, işinin başına geçmişti.
xxxxxxxx
Son yaşadığı olay elbette sıradan bir rahatsızlık değil.
İnsanı ruhen çökertebilecek bir talihsizlik,
Belki başka bir televizyoncu olsa, doktorundan rapor alır ve bir hafta 10 gün dinlenir,
Ya da “Bunalıma girdim, kafamı dağıtmaya ihtiyacım var” diyerek bir yerlere tatile gider.
Böyle yapanları da çok gördük.
Ancak Esra’nın hayata ve olaylara bakışı çok farklı,
Onun, tanıdığınız, bildiğiniz diğer ekran yıldızlarıyla aynı olduğunu düşünmeyin.
Her şeyden önce çok çalışkan,
Hem çalışkan hem de çok çabuk karar veren ve pratik çözümler üreten bir ekip lideri.
Böyle işine sonsuz bağlı, işiyle var olmuş kişileri hastada olsa hastanede, evinde filan tutamazsınız.
Tanıdığım Esra Erol, ayakta durabiliyorsa ve konuşabiliyorsa ekrana çıkar, programını sunar.
xxxxxxx
Pek çok şöhretli ismin aksine, dışarılarda gezeyim, tozayım, eğleneyim merakı olan bir ünlü değil.
Eşini de onu da geceleri hiçbir mekanda göremezsiniz.
xxxxxxx
Sözü fazla uzatmaya gerek yok,
Tanıdığım ve gözlemlediğim kadarıyla şunu söyleyebilirim:
Esra Erol’un bir mutluluk üçgeni var…
Kurduğu bu mutluluk üçgeni, onu yaşama sıkı sıkıya bağlıyor.
O üçgenin bir kenarı ailesi, bir kenarı evi, diğer kenarı ise televizyon.
Allah korusun, bu üçgenin bir kenarı eksik olursa, işte Esra o zaman işe güce bakamaz hale gelir.
Dedim ya, Allah göstermesin!