DEVLET B. ERSOY'U...
Devlet, ünlüleri
hayranlarından korumalı!
Sonunda kaçınılmaz olay gerçekleşti,
Bir ünlüyle, onun fotoğrafını çeken hayranı birbirlerine girdi…
Nişantaşı’nda cadde ortasında yaşanan olayda Bülent Ersoy, izin almadan fotoğrafını çeken delikanlıyı tartakladığını inkar etmiyor.
Ancak şunu da söylüyor, “Fotoğrafımı çekmemesi için birkaç kez uyardım. Çekmeye devam edince, sinirlendim arabadan indim…”
xxxxxxx
Bülent Ersoy’un tepkisi bu güne kadar biriktirdiklerinin dışa vurumudur.
Piyango birisine çıkacaktı, Osman Ateş isimli o delikanlıya vurdu.
Ersoy’un tepkisi gayet insanidir.
Uyarıya rağmen, hayranı olduğu sanatçının fotoğrafını çekmeyi sürdüren genç hatalıdır.
Yolda yürürken insanın önüne her zaman Bülent Ersoy çıkmaz,
Belli ki ısrarla fotoğraf çekerken, kalıcı bir hatırası olsun istedi,
Arzu ettiğinden fazlası oldu !
Albümüne koyacak fotoğrafı bir kenara bırak,
Torunlarına anlatacak anısı oldu:
“Günlerden bir gün, Bülent Hanım caddede beni bir silkeledi...” diye başlar artık anlatmaya!
xxxxxxxx
Teknolojinin getirdiği yenilikler, pek çok alanda hukuk kurallarını yeniden düzenliyor.
Adliyelerde, Twitter ve facebook’la ilgili davalardan geçilmiyor.
Çoğu şikayetin konusu, hakarete ya da tacize uğramak,
Teknolojinin son keşfi akıllı cep telefonları sayesinde herkesin cebinde iyi birer fotoğraf makinesi var.
Ve artık herkes fotoğrafçı…
Manzarayı, ağacı, çiçeği, böceği çek; kimse bir şey demez…
Ancak, eğer gazeteci değilsen ve bir başkasının rızası olmadan o kişinin fotoğrafını çekiyorsan bu da düpedüz tacizdir.
Fotoğraflı taciz!
xxxxxxxx
Bana göre hukuk sistemi, görevi gazetecilik olmayan kişilerin, ünlülerin görüntülerini diledikleri gibi çekmelerini engellemelidir.
Devlet, alacağı önlemlerle ünlüleri hayranlarından korumalıdır.
Gazetecilerin böyle durumlarda hangi hukuk kurallarına bağlı oldukları ise yasalarla sabittir.
Ayrıca bu konuda Yargıtay içtihatları da yol göstericidir.