Demet Akalın: Berkay "Bu korkunç ve kötü saat" dedi!

Demet Akalın Berkay'ın eşine hediye ettiği Rolex saat konusunda en çok hangi ayrıntının canını sıktığını anlatırken Alişan'ın eşini de örnek gösterdi. Ve neden insanlara pahalı hediyeler verdiğini açıkladı.

Demet Akalın çevresine niye durmadan pahalı hediyeler veriyor?

Cevabı bu yazıda...

-Bilal Özcan yazıyor -

Demet Akal’ın, Berkay’ın yayınladığım açıklamaları üzerine bu sabah arayıp da “Bak artık deliriyorum ha… Kendi beni aradı küfür, kıyamet…” diyerek hediye saatle ilgili sır perdesini kaldırmasından sonra beni bir merak aldı…

Demet Akalın niye insanlara, ama çok sayıda insana durmadan değerli hediye alıyor?

Yeni doğmuş bir bebek mi var?

Al bir tulum takım gönder, hediye hediyedir öyle değil mi?   

Berkay Şahin’den Demet Akalın'a: Hediyenin arkasından koşmak yanlış! TIKLAYIN

Tam o sırada telefonum çaldı, arayan Demet Akalın,

“Bilal abi bak ne diyeceğim, geçen gün Polat Yağcı aradı beni, haberi okumuş gülüyor bana:

‘Benim yeni doğan bebeğime Bulgari mont aldın oh iyi olmuş sana…’diyor ve devamlı gülüyor yaşadığım olaya.

O saatçi her zaman alışveriş yaptığım yer, nasıl rezil oldum biliyor musun? 

Çok sinirlendim, şimdiye kadar pek çok müzisyene saat aldım, hayatımda böyle bir çirkinlik görmedim. 

Demet Akalın: Berkay küfür kıyamet beni aradı. TIKLAYIN  

Berkay aradığında önce, “Rolex’de tanıdığın var mı?”dedi. 

Bir gün önce saat gitmiş buna. 

“Var”dedim. 

Akmerkez’deki Rolex’in telefonunu attım.

4-5 ay önce de ilk barıştığımızda Alişan’ın eşine Rolex saat almıştım, kızın her zaman kolunda aldığım saat. Normali de bu. 

Bana da hediyeler geliyor, benim de gidip değiştirdiğim oluyor. 

Mesela Ebru Gündeş de bana saat alıyor… 

Git değiştir sessiz sedasız, 

‘Aman’diyorum, ‘Kız duymasın çok ayıp olur’

Esas budur görgü, kimseyi rahatsız etmeden ne yaparsan yap dimi ama.

Bir de demiş ya, ‘Hediyenin peşine düştü’diye. 

Olacak şey değil. 

Ben senin sayfandan öğrendim, yok bileği inceymiş de bilmem ne… 

Ben nerede alındım biliyor musun? 

Berkay, “Bu korkunç ve kötü bir saat” dedi bana. 

‘Korkunç ve kötü’deyince alı al, moru mor oldum. 

Bodrum’daydım, kala kaldım telefonda. 

Oysa bu saati gönderirken dedim ki ‘Kutusuna çiçekler koyun, orkide koyun öyle gitsin bu hediye’

Kutusuna orkide koydurmayı düşünecek kadar nezaketliyken, hediyenin peşine niye düşeyim?

Bak Berkay şey demiş, “Bizim ihtiyacımız yok ki”

Ya hediye bu, ihtiyaçla ne ilgisi var?

Madem ihtiyacın yoktu, niye o zaman satmaya çalıştın?

Demet Akalın, Berkay ile eşini takipten çıktı!​ TIKLAYIN

Bak ben ‘Görgüsüzüm”diyorum. Ben görmedim inkar etmiyorum, güzel de para kazandığım için görmediğim şeyleri alıyorum yani. 

Ben, kendi paramla görgüsüzlük yapabilirim. Peki sen başkasının parasıyla nasıl görgüsüzlük yapabiliyorsun?

Demet bunları anlatırken, merak ettiğim soruyu soruyorum kendisine,

-Değeri ne kadar bu Rolex saatin? 50 bin mi, 70 bin mi, 100 bin mi?

“Yok ya… 50’ye yakın”

-Peki sence niye saati verip parasını almak istedi? Hediyeni birkaç tane saati olduğu için gözden çıkarmış olabilir mi?

“Hiç bilmiyorum”dedi Demet ve anlatmayı sürdürdü:

“Ben aldım saati gönderdim, onlar beni aradı, bana da demedi saati değiştireceğini. 

Sonra beni bir aradı öfkeyle, ‘Bana saatin parasını vermiyorlar’dedi.

“Sakin ol Berkay, orası benim her zaman alışveriş yaptığım yer” dedim.

‘Ben buradan parayı alsam, başka yerden saati alsam olur mu?’ dedi.

Bunun iznini aldı benden.

Ama bu arada bayağı küfür kafir konuşuyor.

Nasıl oldum biliyor musun?

Ben bu travmayı bir buçuk ayda üstümden atabildim ya.

Ben gönül koymuştum ya sonra bunlar Harbiye’ye konsere geldiler.

Onda da Özgür Aras beni arıyor, “Ne olur bak tamam, çok üzülüyor…”diyor. 

Sonra Berkay gidiyor Alişan’a anlatıyor, 

“Abi ne var ki bunda bozulacak öyle değil mi?” diyor,

Oraya geldiler Harbiye’ye, inan sonuna kadar durmadılar biliyor musun konserin, yarısında fırt diye kaçtılar!

                                   .........

Ben bir çok müzisyen arkadaşıma saat aldım. 

Her birine de nezaketle bunu yapıyorum, özeniyorum. 

Hanımına almak gerekiyorsa, saati hanımı için alıp gönderiyorum. Kendisine almam gerekiyorsa müzisyen arkadaşıma hediye ediyorum. Ya da stüdyosunda olmayan aleti alıyorum saat değerinde. Olmayacak zamanlarda yapıyorum ama bunu ki bir hoşluk olsun, çünkü güzel para kazanıyorum. 

Ben bile Demet Akalın ismine hizmet ediyorum. Tabii ki beraber aynı yolda yürüdüğüm insanlara bu güzellikleri yapacağım. Bana insanlar kızıyor:

“Piyasayı yükseltiyorsun”. 

Yoo hayır… 

                          ..............

Bir de üç ay geçmiş. Ben niye hediyenin peşinden koşayım. O gün saatçi kıza yalvardım: 

“Ne olur saatin parasını ver Berkay’a, yalvarıyorum sana”dedim…

Satıcı kız telefonda, “Demet hanım Rolex’de böyle bir şey mümkün değil. Kural dışı, yapamam. 

Sadece siz olduğunuz için parayı size veririm; ama size, ona değil” diye yanıt verdi.

Bak ben hediyeyi alırken ilk başta satıcı kıza nezaketimden, ‘Belki değiştirirler, ne olur garanti belgesine ismini yazma kızın” dedim.

Bak yazışmalarımızı atim sana, satıcı kız hatta, ”Özlem hanım daha çok maskülen, erkek saatleri takıyor. İsterseniz bunu alın bu yeni geldi” dedi.

Artık bunlara varıncaya kadar mesajlaştık satıcı kızla yani...

Demet Akalın: Berkay, Caner Erkin'in üstüne atlamaya kalktı! TIKLAYIN

Ama Alişan’ın hanımı nasıl hep takıyor hediye ettiğim saati. Her gördüğümde, her buluştuğumda saat kolunda. 

Bunun saat olması şart değil. 

Ne demişler, çam sakızı çoban armağanı, bir küpe olur, bir atkı olur…

Ben de sevdiklerime gönlümden geçeni hediye ediyorum.

Ana parası değil, baba parası değil, çalışıyorum kazanıyorum ve sevdiğim insanlarla paylaşmayı seviyorum. 

-Bilal Özcan -

YORUM YAP
YORUMLAR