Bilal Özcan yazdı: Sertab Erener haklı, gazeteciler haksız!

Muhabirler Sertab Erener'i, kendisi istemediği halde fotoğrafladı ve o fotoğraf yayınlandı. İlginç ayrıntıları Bilal Özcan kaleme aldı...

-Bilal Özcan yazıyor -

Yıllar herkes için acımasız,

Ünlüler için de öyle,

Geçen gün muhabirler Sertab Erener’e rastladı,

İstanbul Havalimanı’nda görüntülediler,

Hiç makyajsız, gözlüksüz doğal haliyle,

Belli ki 55 yaşındaki şarkıcı, estetik operasyonlardan da uzak duruyor,

Yüzüne senelerin yorgunluğu yansımış,

Ama söyleyin dostlar, 

Senelerin yorgunluğu, acımasızlığı kimin yüzüne, gözüne yansımıyor ki?

Sertab Erener: Ünlü olmanın bedeli...TIKLAYIN

Şimdi, 43 yıllık bir magazin gazetecisi ve mesleğin faal en kıdemlisi olarak, gazetecilerin bu konudaki davranışıyla ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum…

Sertab Erener genelde sahnede ve şov dünyasının içinde fotoğraflanır,

Makyajlı, saçı başı yapılı poz verir elbette…

Ancak o gün makyajsızdı.

Öyle sıradan bir halde görüntülenince sinirleniyor,

“İzin almadan niye çekiyorsunuz. Silin o fotoğrafları. Ben ünlü filan değilim” diye çıkışıyor.

İşte burası çok önemli,

Şimdi soruyorum size,

Sertab Erener’in bu tepkiyi göstermeye hakkı var mı?

Bence var!

Ya sizce?

                                   ……..                             

Bana göre doğal bir karşı çıkış onunkisi,

İnsan olmanın gereği,

Kendisini, imajını belki de işini koruma endişesinin refleksi…

Sertab Erener çok haklı,

Neden haklı, anlatacağım…

                                …….

Konuyu haberleştirenlerin tümü, ünlü şarkıcıya yılların acımasızlığını başlığa çıkarttı,

Ben yapamadım,

Elim gitmedi, bu konuyu haber yapmaya…

Haberi yayın platformlarımda kullanmama kararı aldım ve editörlerime de söyledim bunu… 

Bana göre, Sertab Erener’in yaşlanmış görüntüsünün haber değeri yok,

Kim yaşlanmıyor ki…

                                               ………

Şarkıcının “Ben ünlü değilim” sözü ise haberdi, 

Eurovision şarkı yarışmasını kazanmış, 

Şarkısıyla Yunanistan, Almanya, İsviçre, İsveç, Avusturya, İspanya, Belçika, Hollanda’da Top 5’lere, Top 1’lere kadar yükselmiş, Yunanistan’da ‘Platin Plak’la ödüllendirilmiş bir yorumcu “Ben ünlü değilim”derse dünyanın her yerinde haberdir…

Ancak, Sertab Erener’in o sözü hangi şartlarda söylediği o kadar önemliydi ki…

O sözü, kendisinden izin alınmadan, ‘Kişilik haklarına’ müdahale edildiği, istemediği halde görüntülendiği için söylemişti,

Yani o söylem, öfkeyle ve sitemle kurulmuş bir cümleydi.

Ve işte bu sebep, konunun haber değerini ortadan kaldırıyordu,

Şarkıcının; öyle bir fotoğrafının yayınlanmasını bir çok açıdan doğru bulmadım…

                                        …..

Genç muhabirler, işlerini yapmanın heyecanıyla her türlü görüntüyü çeker ve gazetelerine götürür,

Fotoğrafı, haberi yayınlayıp yayınlamamaya karar veren kişi gazetelerin müdürleri, yöneticileridir.

O haberi yayınlayan gazete müdürleri şöyle diyebilir, 

“Bu hanım ünlü biridir ve gazeteciler ünlüleri kamuya açık yerlerde görüntüleyebilir, yasalar buna izin veriyor”

Evet veriyor ama kamuoyunun bundan bir menfaati varsa! 

Sertab Erener istemediği halde, makyajsız halini zorla fotoğraflayıp, yayınlamanın, kamuoyuna ne gibi bir menfaat sağladığını birisi bana anlatsın.  

Verilen menfaat dolu(!) mesaj şu mudur:

“Hanımlar estetik operasyon geçirmezseniz işte böyle görünürsünüz!

Ya da şu mudur?

“Ey bayanlar sokağa makyajsız çıkmayın, yoksa böyle görünürsünüz?

Hadi oradan; kendini, işini, gücünü bilmezler sizi! 

                                ……..

Gazetecilerin çoğunun hala anlayamadığı şu,

Önemli olan ‘haber değeri’ değil, ‘insani değerler’dir.

Hepimiz önce insan, sonra gazeteci olmalıyız…                           

Bir de şu konu var tabii,

Hem bizde hem dünyada hukukçular, ‘özel hayata müdahale’ kavramına bakışı uzun zamandır değiştirdi…

Batı’da paparazziler artık eskisi kadar özgür ve sorumsuz değil…

Bizde de mahkemeler, bazı davalarda, görüntü kamuya açık alanda dahi çekilmiş olsa ünlülerin lehine, gazetecilerin aleyhine kararlar verdi…

Kıvanç Tatlıtuğ’un balayında otelin plajında herkesin içinde eşiyle fotoğraflanıp, haberin gazetede yayınlanmasıyla ilgili açıp kazandığı dava, tüm medya okullarında ders olarak anlatılmalıdır.

(Bakınız; Kıvanç Tatlıtuğ, Sezen Aksu, Kenan İmirzalıoğlu davaları)

Bunların arkası da gelecektir…

                                                ……

Şunu vurgulamak şart,

Magazin hayatın gerçeği ve ayrılmaz bir parçasıdır, 

Ancak gazeteciler işlerini yaparken etik değerlere bağlı, düzeyli, yapıcı ve tarafsız olmalıdır.

Sevgiyle, saygıyla…

-Bilal Özcan-

YORUM YAP
YORUMLAR