BİLAL ÖZCAN YAZDI: O DİZİDE ÇAN SESİ DİNLETMEK, İSA'NIN TABLOSUNU VE HAÇ GÖSTERMEK ŞART MI?
GAZETECİ VE TELEVİZYON ELEŞTİRMENİ BİLAL ÖZCAN, MERYEM UZERLİ İLE MURAT YILDIRIM'IN BAŞ ROLLERİNDE OYNADIĞI 'GECENİN KRALİÇESİ' DİZİSİNİ İZLEDİ VE YORUMLADI. ÜNLÜ YAZARIN İLGİNÇ YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
İŞTE BİLAL ÖZCAN'IN MERYEM UZERLİ VE MURAT YILDIRIM'IN DİZİSİYLE İLGİLİ KÖŞE YAZISI...
Meryem Uzerli çuvalladı!
Meryem Uzerli’nin dizisi ‘Gecenin Kraliçesi’ kötü bir başlangıç yaptı…
İlk 100 program arasında TOTAL’de 9’uncu, AB sıralamasında 8’inci olabildi.
Star TV, dizinin fragmanlarında ‘3 sezonluk hasret sona eriyor’ diyerek Meryem Uzerli’yi adeta ilahlaştırdı.
Sonuç hüsran!
Bu kadar hazırlığa, bu kadar reklama böyle başlangıç mı olur?
……
Televizyonculukta en yanlış şey, kişilerin kendi kendini gaza getirmesidir.
“Herkes bizi bekliyor, bir başlayacağız reyting tavana vuracak” hayali kurarsanız, reyting değil ama poponuz tavana vurabilir.
Yahu Meryem Uzerli kim ki seyirci 3 sezondur onu beklesin?
İşini yapan diğer oyunculardan tek farkı Türkçe’yi aksanlı konuşması,
Daha başka bir değişik yönü varsa ve biz göremiyorsak söyleyin de bilelim.
……
‘Gecenin Kraliçesi’ dizisinin bu başarısızlığı gösterdi ki asıl olan oyuncunun şöhreti değil, senaryodur…
Güya bu diziye iki yıldır senaryo aranıyordu,
Bula bula bir Yeşilçam uyarlaması bulmuşlar…
Meryem Uzerli’nin çok abartıldığını, bu kadar övgüyü hak etmediğini kaç kere yazdım.
Bir kere konservatuar mezunu bir oyuncu, sadece kağıtta yazan diyaloğa, mimiklere, vücut diline çalışmaz,
Saçının telinden tırnağına kadar kendisini oynayacağı role hazırlar…
Hemen her sahnede saçları bir felaketti,
Kesimi kötü, taranmamış, salaş bir saçla koca bölümü tamamladı.
Haydi o oynuyor da yönetmen bu baştan savmalığa niye müsade ediyor?
Bu kız milyon liralar alıp saç bakım ürünü reklam kampanyasında oynuyor,
Bakımlı saç nasıl olur hiç mi kimseden öğrenememiş?
…..
Dünyaca ünlü Fransız şarkıcı, ‘Kaldırım Serçesi’ lakaplı Edith Piaf’ın yaşamının son yıllarını geçirdiği Grasse kasabasını gezdiğimiz sahneler dizinin en güzel bölümleriydi…
Güney Fransa’da Nice-Marsilya otobanında ilerlerken, sola sahile saparsanız 10 dakikada Cannes şehrinin merkezine inersiniz,
Sağa, dağlara doru saparsanız 10 dakikada parfüm cenneti Grasse’ın merkezine ulaşırsınız…
Dünyanın en güzel kokan çiçekleri bu beldedeki seralarda yetiştirilir…
Güney Fransa’ya her gidişimde mutlaka Nice Havalimanı’ndan bir araba kiralar ve önce Grasse’e uğrarım.
Kasabanın küçük şirin dükkanlarından gönlümce parfüm ve sabun alışverişi yaparım…
Hoş kokulu parfümler ve rengarenk sabunlar benzersizdir…
…..
Dizinin tek beğendiğim tarafı Meryem Uzerli’nin Grasse’de yaşayan yarı Fransız, yarı Türk bir parfümcü kızı oynaması…
Beğenmediğim yönü ise çok fazla...
Murat Yıldırım’ın canlandırdığı Kartal’ın, evli olmasına rağmen yurt dışında bir kızla tanışıp o hızla ilişkiye girmesi toplumun hassasiyetiyle örtüşmüyor,
Hani nerede örf ve adetlerimiz?
Kaldı ki manevi değerlerin ön plana çıktığı, seçmenin ‘Siyasi İslam’a prim verdiği bir dönemdeyiz…
Böyle bir ortamda, Grasse’daki kilisenin çan sesini seyirciye niye dinletiyorsunuz,
Kartal (Murat Yıldırım) ile Selin (Meryem Uzerli)ye dolayısıyla izleyiciye niye kiliseyi gezdiriyorsunuz?
Haç’ı ve Hazreti İsa’nın tablosunu niye seyircilerin gözüne sokuyorsunuz?
…..
Hem çok gerekliymiş gibi, Müslüman mahallesinde bunları yapacaksın hem de reyting bekleyeceksin?
Daha çok beklersiniz…
Bilal Özcan