BİLAL ÖZCAN YAZDI: NE YANİ, TELEVİZYONDAN KAZANDIĞINI ALAMAYANDA MI AYM'NE GİTSİN

BİLAL ÖZCAN BUGÜN GAZETESİNDE YAYINLANAN KÖŞE YAZISINDA, 2011 SURVİVOR BİRİNCİSİ DERYA BÜYÜKUNCU'NUN KAZANDIĞI İKRAMİYE KONUSUNDA İLGİNÇ AYRINTILARA DEĞİNDİ.

İŞTE, BİLAL ÖZCAN'IN BUGÜN GAZETESİNDE YAYINLANAN KÖŞE YAZISI...

 

Ödülünü alamayan da AYM’ye gitsin!

 

 

2011 yılı Survivor birincisi Derya Büyükuncu, işitme engelli çocukların eğitimi için söz verdiği bağışı yaptı.

Öncelikle bu hayır işinin mimarı Acun Ilıcalı’yı, sonra Derya Büyükuncu’yu, en son olarak da meslektaşlarımı kutlarım.

Şimdi şöyle diyebilirsiniz, “Acun’u ve Derya’yı anladık da meslektaşlarını niye kutluyorsun?”

Biz gazeteciler konuyu gündeme getirip her gün yazmasaydık, üzerine gitmeseydik, o taahhüt kim bilir ne zaman yerine getirilirdi!

Ancak, bağışın bu kadar geç yapılmasının sorumlusu tek başına yarışmacı değildir.

Onun, ödülü aldıktan sonra 7 ay daha beklemiş olması eleştirilebilir.

Bu konuyu biraz daha açacağım…

                                                  xxxxxxx

Bağışı gerçekleştirdikten sonra Büyükuncu da bir açıklama yaptı ve diyor ki:

Daha önce de belirtmiş olduğum gibi ödül miktarının tamamı bana ulaşmamıştır. Miktarı ödeyen kanalın kasasından ödemesi gereken para çıkmış olsa da hem benim hem de diğer tarafın avukatlarının ücretleri bu miktardan kesilmiş olarak elime ulaşmıştır ve bu miktar %20dir, yani benim elime geçen herşey düşüldüğünde 360 bin TLdir. Bu miktarı almak için yarışma bitiminden sonra iki seneden fazla bekledim.

Bana ulaşan miktarın tam yarısı söz vermiş olduğum üzere bana bildirilmiş olan yardım kuruluşuna bağışlanmıştır.”

                                                  xxxxxxx

Televizyon kanalları, bu tip yarışmalara katılanlara önceden sözleşme imzalatırken, ikramiyenin bir yıl sonra ödeneceğini kayıt altına alıyorlar.

Böyle ilkel, baskıcı ve tek taraflı sözleşme maddesi mi olur?

Bir de ekonomik sıkıntıları bahane ederek ödemeyi geciktirince örnekteki durum yaşanıyor.

Kanal ödemelerini geciktiriyor ama reklam gelirini piyasadan günü gününe toplamayı biliyor.

RTÜK bu işe mutlaka kökten bir çözüm bulmalı.

Kendi alacağına şahin olmayı bilen RTÜK, vatandaşın haklarını da televizyon kanallarına karşı korumak zorundadır.

Ne yani, kanallardan kazandığı ödülü zamanında alamayan vatandaşlar da Anayasa Mahkemesi’ne mi gitsin?

YORUM YAP
YORUMLAR