Bilal Özcan Yazdı: 21 Yıl Önce Seren Serengil'le Büyük Dram Yaşadık!

Kocası Yaşar İpek ile sıkıntılı bir dönem geçiren Seren Serengil ile gazeteci-ünlü ilişkimiz çok eskilere dayanıyor...

Seren Serengil ve Yaşar İpek'in bebekleriyle ilgili en son gelişmeyi kanalımda yorumladım. YouTube kanalıma abone olabilirsiniz...

-Bilal Özcan yazıyor-

Bir gazeteci olarak Seren Serengil’i 30 yıldan fazla süredir tanıyorum.

Rahmetli babası Öztürk Serengil’i, Finlandiyalı son eşiyle, kirada oturduğu evde birlikte ziyaret etmiştik,

İstanbul’un Kozyatağı semtinde, apartmanın giriş katında oldukça mütevazı bir daireydi.

Bilal Özcan yazıyor: Seren Serengil’in sırrını açıklıyorum! TIKLAYIN

21 yıl önceydi…

162 filme imzasını atan babasıyla, hasta yatağında Star Televizyonu için röportaj yapmıştım, 

O dram dolu günü asla unutmadım,

İki kez beyin ameliyatı geçiren rahmetlinin söyledikleri tam anlaşılmadığı için Seren adeta babasının dili oluyor, uzattığım mikrofona onun söylemek istediklerini tek tek aktarıyordu. 

Rahmetlinin son röportajı oldu, birkaç ay sonra beyin kanserinden hayata veda etti.                     

Bilal Özcan: Seren Serengil ve Yaşar İpekle de konuştum, niye boşanıyorlar? Tıklayın

Başarılı bir tiyatro ve sinema oyuncusu,

Müthiş bir komedyendi,

Şov insanıydı,

Sinemada, Ayhan Işık’tan sonra en çok kazanan aktördü. 

Ne yazık ki Öztürk Serengil inanılmaz bir kumar bağımlısıydı. 

Büyük servetini kadınlara ve kumara harcadı,

Anılarını anlattığı kitapta, 27 dairesini kumara verdiğini yazdı. 

Hatta, Almanya'da bir gecede 100 bin mark (Bugün için yaklaşık 340 bin lira) kaybetmişti. 

Öztürk Serengil, küçük Seren ve Nevin Serengil (Teoman) mutlu günlerinde...

                                       

O kitapta o gecenin öyküsünü şöyle anlatıyordu:

“Almanya’daki evdeydik, sabah uçağa binip, Finlandiya'ya gidecektik. 

İçimden bir ses, ‘gidip 3-5 bin marklık oyna’ dedi. 

Gittim. 

Önce biraz kazanır gibi oldum ancak 3-5 bin mark, kısa zamanda tükendi. 

Bir taksiyle eve döndüm. 

Karım anlamıştı. 

Bir miktar para alıp, aşağıda bekleyen taksiyle kumarhaneye geri gittim. 

Ancak, o para da çok dayanmadı. 

Yine taksiye binip geri döndüm, karım yine para verdi. 

Ancak o da çabuk bitti; sonunda artık sabah saatlerine ulaşmıştık. 

Yine geri döndüm. 

Taksi kapıda bekliyordu. 

Bu kez karım beni karşılamadı, tüm parayı kapının önüne bırakmıştı. 

Hemen aldım, içimdeki ses ‘kazanacaksın’ demeye devam ediyordu. 

Kumarhaneye döndüm. 

Tüm para bir anda gitti.

Geri dönecek taksi param kalmamıştı. 

Kumarhaneden eve kilometrelerce yol vardı, mecburen yürüyerek döndüm. 

Eve ulaştığımda karım, elinde biletiyle havaalanına gidiyordu, beni o gün terk etti.”

                                           ……

Rahmetli kadınlara çok düşkündü.

4 kez evlendi, sayısız birliktelik yaşadı.

Yine kitabında anlatmıştı:

ilk eşi Mevhibe Hanım'la evliyken, üniversiteli bir kızı babasından istemeye gitmiş. Bir başka eşinden üç gün içinde boşanmış. 

İlk kızı Seren'in annesi Nevin Teoman hanımla ise iki kez evlenmiş. 

Sonrasını şöyle anlatıyor:

“Bir gün barın birinde çok güzel bir kadın gördüm. Yanına gidip tanışmak istedim. Bana, ‘Öztürk hala eski huyundan vazgeçmedin mi? İsabet olmuş seni boşadığım’ dedi.”

                                     ……

Komik değil mi?

Bence tıpkı, ünlü aktörün filmleri gibi çok komik…

Seren Serengil'in bebeğini Amerika'da doğuracağını anlattığım bu video da ilginizi çekebilir... Ayrıca, YouTube kanalıma da abone olabilirsiniz...

Bilal Özcan yazdı: Seren Serengil Amerika’da doğuracak! TIKLAYIN

Gerçekten de dostlar, Nevin hanım gençliğinde çok güzel bir bayandı.

Bir gören, döner bir daha bakardı.

Allah sağlık versin.

                                      ……

Yahu ben ne yazacaktım, neler anlattım:

Yazacağım şuydu:

Bu sabah Seren Serengil aradı,

“3 Eylül’de doktor randevum var, ilk kez bebeğin kalp sesini duyacağız, birkaç dostumu da çağırdım. Sen de gelirsen çok sevinirim. Manevi olarak sevdiklerimle olmak istiyorum”dedi.

Dünyaya gelecek olan bir bebeğin ilk kalp atışlarını duymak,

Aman Allah’ım müthiş bir şey…

Üç evladım var, bu duyguyu üçüyle de yaşadım çok şükür,

O anların nasıl müthiş bir şey olduğunu iyi biliyorum…

                                              ……

Bodrum’dayım ama uçağa binip gideceğim ve o mutluluğa ortak olacağım İnşallah…

Yalnız, bir dileğim var,

O gün, bebeğin babası Yaşar İpek’in de orada olmasını çok istiyorum,

Doğacak bebeğinin kalp atışlarını duymasını arzu ediyorum…

Gel Yaşar,

Her şeye rağmen gel kardeşim…

Gel; istersen sonra yine git…

Ne dersin Yaşar?

Gelir misin?

-Bilal Özcan-

         

YORUM YAP
YORUMLAR