ALABORA'NIN ANNESİ İSYAN ETTİ!

GEZİ PARKI OLAYLARINA VERDİĞİ DESTEK NEDENİYLE TEHDİTLER ALDIĞINI VE CAN GÜVENLİĞİNİN OLMADIĞINI SÖYLEYEN OYUNCU MEMET ALİ ALABORA'NIN ANNESİ BETÜL ARIM OĞLUNUN HEDEF GÖSTERİLMESİNE İSYAN ETTİ.

Gezi Parkı olaylarına verdiği destek nedeniyle tehditler aldığını ve can güvenliğinin olmadığını söyleyen oyuncu Memet Ali Alabora'nın annesi Betül Arım oğlunun hedef gösterilmesine isyan etti. Arım, hislerini yazdığı bir mektupla dile getirdi. İşte Betül Arım'ın o mektubu...

“NEDEN?”         

Sosyal medyayı çok kullanan biri olmadığımdan, olayları 29 Mayıs Çarşamba günü öğrendim. İşten çıkıp Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki bir geceye, ödül almak için katıldım ve oradan 22:30 gibi Gezi Parkı’na gittim. Daha çok gençlerden oluşan, şarkı söyleyen, halay çeken, muhabbet eden çok güzel insanlarla tanıştım. Ağaçları korumak için biber gazına maruz kaldıklarını duyduğumda gerçekten inanamadım ve hep şunu sordum; “NEDEN, NEDEN?”

Ben doğadan beslenen, yaratılmış olan her şeyle bir olduğumuza ve aramızda görünmez ipliklerin olduğuna ve her şeyle, ağaçla, çiçekle, böcekle akraba olduğumuza inanan, gün aşırı pir parka ya da ormana giden (Belgrad, Emirgan, Yıldız, Taksim, Hidiv-Selamiçeşme, Göztepe, Maçka, Beykoz, nereye yakınsam…), ağaca sarılan, sırtını dayayan, toprağa basan ve randevularını ve hatta bazı TV çekimlerini parklarda gerçekleştiren biri olarak; bir tek ağacın bile kesilmesini sanki akrabamı kesmişler gibi hisseden ve bunun için ağlayan, aynı zamanda şiddete, baskıya ve dayatmaya karşı biri olarak işten kalan vakitlerimde Gezi Parkı’na gittim.

Bu arada oğlumun tehdit mesajları aldığını duyduğumda inanamadım ve yine sordum; “NEDEN, NEDEN?”

İçinde sevgi barınan biri için bütün dünya bir aileydi benim için. Demek ki aile üyelerinden bazıları sevgiyle büyümemişlerdi. Olsun, ben yine de “Yaradılanı severim Yaradan’dan ötürü” dedim. Endişelendim ama korkmadım, nasıl olsa zamanla her şey anlaşılırdı.

Ta ki, Yeni Şafak gazetesinde çıkan habere kadar… Okudum, algılayamadım, inanamadım, “Yok artık, bu kadar da olamaz” dedim. Ama olmuştu, yazı önümdeydi ve oğlum hedef gösteriliyordu.

Bu yazıyı yazan bir kadınmış ama eminim anne değil. Anne olsaydı, bu, rüyamda görsem inanamayacağım yazısını yazamazdı. Anne olsaydı, mutlaka empati yapardı. Kızılderili atasözü der ki; “Bir insan hakkında tek bir kelime etmeden, tek bir yargıda bulunmadan, gökte 3 ay değişene kadar onun ayakkabılarıyla dolaş.” Belli ki “Çamur at izi kalsın” demişti ama, Memet Ali’yi hiç tanımadan… Onu tanıyanların hepsine sorsa (özellikle hepsine yazdım), izi kalmayacağını anlardı.

YORUM YAP
YORUMLAR