USLANMAZ ÇAPKIN

EN GÜZEL AŞK ŞARKILARININ BESTECİSİ EVLENDİ AMA USLANMADI. KARISINI DA SEVDİ, SEVGİLİLERİNİ DE... HİÇ BİRİNİ ASLA İHMAL ETMEDİ. KISACASI HAYAT ONA GÜZEL.

İŞTE, 'GÖLGE KADIN'IN MAGAZİN DÜNYASINI SARSACAK SON YAZISI...

En güzel aşk şarkılarının bestecisi ve yorumlayıcısı gerçekten ‘Aşk'a aşıkmış.
Bekarlığında çok çapkındı, ama evliliği de bekarlığındaki hızını kesmeye yetmemişti.
Dizi setlerindeki istikrarını bekarlık yıllarından kalan sevgilileri ile de sürdürmeye devam etmişti.
                             ........
Aile hayatından, eşinden fırsat buldukça diğer kadınlarla da görüşmeye devam ediyordu. Sabahlara kadar süren dizi çekimleri ve stüdyo çalışmaları da bu ilişkilerinin gün yüzüne çıkmadan ayakta kalmasını sağlamaya devam ediyor.
Çapkınlığın altın kuralı: Yakalanmak istemiyorsan bir çok iş yap!
                          .......                         
Neyse, çapkın şarkıcımızın eşi bir süre sonra hamile kaldı. 
Görüştükleri aile dostları ile her hafta sonu kısa tatiller yapılıyordu. 
Bu tatillerin çoğuna yoğun şarkıcımız katılamıyordu.
Cuma günleri eşini, çok sevdiği aile dostları ile şehir dışına yollayan şarkıcımız stüdyolarda ter döküyor, dizi setlerinde perişan da oluyordur muhakkak, fakat akabinde sevgililerinden birinin evinde dinleniyordu!
                            ........
Ağaoğlu'nun Anadolu yakasına yaptığı büyük gökdelenlerden birinde alıyordu soluğu.
Fakat bu gökdelene girerken pek huzursuz oluyordu.
Sonuç olarak tanınmış biriydi ve güvenlik kapıda illaki kayıt tutuyordu. Ve her gece, her gece gelip gitmesi çok fazla dikkat çekiyordu.
Her gece evine gittiği kız da, bir köyden İstanbul’a oyunculuk hayali ile gelmiş, oyuncu olmak için debelenen, her yolu deneyen bir kızcağızdı.
Ve bu kıza yardım etmesi vesilesi ile tanıştırılmışlardı.
                               ……
Bu lüks sitede oturan köylü kızın kirasını da futbol ligimizden bir futbolcumuz ödüyordu, o da evli idi ve 2 ayda bir ancak gelebiliyordu.
Hikayemizin kahramanı kızımızda evinde, kirasını ödeyene yakalanma korkusu ile gerilerek buluşuyordu.
Ünlü şarkıcımıza da ağabeyi ile yaşadığını ve arada ağabeyinin yurt dışına çıktığını söylüyordu.
                                .……
Kayıt tutulmasından rahatsız olan şarkıcımız ve kirasını ödeyen futbolcu sevgilisinin öğrenmesinden korkan köyden gelen kızımız, otele vs bir yere de gidemiyorlardı.
Çünkü oteller çok daha tehlikeliydi.
Sonunda bir çare buldular, her hafta hamile eşini şehir dışına yollayan şarkıcımız, eşini evden çıkarır çıkarmaz sevgilisini eve atıyordu. Cuma akşamından Pazar akşamına kadar eşiyle birlikte oturduğu evde sevgilisi ile aşk yaşıyordu.
En güvenli yer evi idi.
İlerleyen günlerde Cuma'dan Pazar'a da yetmez olmuştu .
Şarkıcımız hemen buna da bir çare buldu.
Her hafta tatile giden eşine, “Sen sayfiyeyi çok seviyorsun, orada çok mutlusun gidip gelirken de yoruluyorsun” dedi ve hemen bir ev aldı.
                                ........
Artık mesai saatleri değişmişti!
Hafta içi sevgilisiyle olan şarkıcımız, hafta sonu Cumartesi akşamı ya da Pazar sabahtan karısının yanına gidiyordu. Pazartesi sabah ilk uçakla da İstanbul'a yoğun temposuna dönüyordu.
                              ….....
Bu kadar atraksiyona da, birbirinden güzel aşk şarkıları çıkıyordu.
Ne yalan söyleyeyim bu hikayeye tanık olmadan önce, bu şarkıcı adamın bütün şarkılarına bayılıyordum.
Bu hikayeye gözlerimle tanık olduktan sonra, o şarkılarının hiç biri artık eskisi kadar ruhuma iyi gelmiyor.
En iyisi mi siz, kim olduğunu bilmeden hala bir çok şarkısını ezbere söylemeye devam edin.
Ben edemiyorum!
Ve çoğu kez, ‘Keşke o yönünü görmeden o şarkılara eşlik etmeye devam edebilseydim’ diyorum.
Benim şarkılarım artık kifayetsiz!
YORUM YAP
YORUMLAR