ŞÖHRET BİR İNSANI BİTİRİR Mİ?

ŞÖHRETİN DUYGUSAL BİR HASTALIK OLDUĞUNU VE BU HASTALIĞA YAKALANANLARA YAPTIĞI İLGİNÇ ETKİLERİ BİLİYOR MUYDUNUZ.

ÜNLÜ SAĞLIK PROGRAMCISI GAZETECİ, YAZAR VE SAĞLIKLI YAŞAM DANIŞMANI GÜLAY ÜSERBAY, KÖŞESİNDE YİNE ÇOK İLGİNÇ BİR KONUYU ELE ALDI…

 

ŞÖHRET DUYGUSAL BİR HASTALIKTIR...

 

Şöhret olma duygusunun temelinde rahat yaşama güdüsü vardır. Bunun altında da daha önemli bir arzu olan ‘’İnsanlar tarafından beğenilmek, onaylanmak’’ ihtiyacı bulunmaktadır. Tabii ki insan, şöhret kazandıkça bu onaylanma ve beğenilme durumu her gün biraz daha artar. Hele de o kişi medya tarafından destekleniyorsa…

 

Bu övgü ve ilgi giderek önlenemez bir biçimde yükselir. Bu noktada en önemli sorun; bu şöhret o kişinin gerçekten potansiyelinin ürünü değilse, yani kültürel birikiminin dışındaysa ve o kişi o şöhrete layık değilse bir süre sonra ona pompalanan bu hava azalıyor ve azaldıkça da o kişi kaçınılmaz biçimde inzivaya çekiliyor.

 

GEÇİCİ ŞÖHRET PEK ÇOK KÖTÜ ALIŞKANLIĞA NEDEN OLABİLİYOR…

 

Bu kişiler sahip oldukları şöhretlerini korumak için başka yolları denemeye başlıyor ve bu yolların içinde ne yazık ki fuhuş, uyuşturucu, yalan söyleyerek gündemde kalma çabaları, iftira atmalar, boşanmalar yer alıyor.

 

Mesela bir sanatçı ‘’beni kaçırdılar’’ diyebiliyor. Ancak tüm bu çabalara rağmen çöküş devam ederse o kayboluşu benimsemeye başlıyor ve bu tip insanlar için uyuşturucu, alkol en güzel sığınak oluyor.

 

ŞÖHRET OLMA İSTEĞİ HER İNSANDA VAR MIDIR?

 

Her insan sevilmeyi ister. İnsanların sevilmesi, dikkat çekmesi, bununla beraber diğerlerinden farklı bir konuma gelmesi hemen hemen insanların çoğunda gizli de olsa duran ve fırsat bulunca harekete geçmeyi bekleyen bir mekanizmadır.

 

Şöhret bir hastalık, duygusal bir hastalık olarak da algılanabilir. İnsanlar şöhret olma adına kendi benlerinden çıkıp, yalancı bene döndüğünde ve şöhret ortadan kalkınca, yalancı benlerinden ve kendilerinden rahatsız oluyorlar, ya da farklı yalancı benler geliştirerek, şekilden şekle bürünerek kendilerini eski konumlarında tutmaya çabalıyorlar, ama bu da mümkün olmuyor.

 

Sonuçta hem yalancı benleriyle yaşayan ve bundan mutsuz olan, hem de ilgi ve sevgiyi bulamadan yaşayan bir konumda kalıyorlar.

 

Maddi imkansızlıklar devreye girince de çok kötü durumda kalabiliyorlar.

 

Çağımızda çabasız ulaşılan pek çok şeyde olduğu gibi her şeyin çabuk tüketilmesi de önemli bir sorun teşkil ediyor. Dolayısı ile çabasız ulaşılan şöhret çabucak tüketildiği zaman, bu insanların kendilerini ayakta tutacak başka şeyleri olmadığı için çöküşleri de büyük oluyor, ruh sağlıkları bozuluyor.

 

Bu durumda toplumdaki üretici, yaratıcı insanların çoğalması imkanı da kalmıyor ve bunun da toplumsal zararları fazla oluyor. 

GÜLAY ÜSERBAY

www.userbay.com.tr

@gulayuserbay

YORUM YAP
YORUMLAR