Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ölümündeki sır perdesi!
Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun İstanbul Yeşilköy'de saat 00.30'da hayatını kaybetmesine yol açan silahlı saldırının, satışı yapılan bir ev nedeniyle gerçekleştiği iddia edildi
HalkTv'nin haberine göre;
Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, önceki gün Yeşilköy Balıkçılar Çarşısı'nda bir araya geldiği arkadaşlarına, artık yardım ve bağış kampanyalarına ağırlık vereceğini söyledi. Örneğin, 400 öğrencinin okuduğu bir okul için koliler hazırlamıştı. Hatta kolilerin fotoğraflarını gösterdi. Arkadaşları Mahmutyazıcıoğlu'nu kutladılar.
Masanın ağabeyi, Beşiktaş'ın 2012-2019 yıllarında başkanlığını yapan Fikret Orman'dı.
Orman döneminde yönetim kurulu üyesi olan işadamı Serkan Yazıcıoğlu, masadaydı.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu, aynı yönetimde hukuktan sorumluydu.
O gece Mahmutyazıcıoğlu ile birlikte olan arkadaşı Serkan Yazıcıoğlu, olayla ilgili Halk TV yazarı İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı.
İki genç adamın masaya bodoslama geldiğini, oturup konuşmak istediklerini belirten Yazıcıoğlu, "Şafak, tanıyordu. 'Karşıya oturun, beş dakika bekleyin, geliyorum' dedi. 'Tanıdık' dedi. Şafak gitti. Beş dakika oturdular. Bir el hareketi gördüm. Biri elini Şafak'ın omzuna doğru kaldırdı. Şafak'ın şoförü ayağa kalktı, 'Ne oluyor?' deyince şoföre ateş ettiler. Dizinden vurdular. Sonra Şafak'a... Yanda masada biri, 'Yat abi yere' dedi. Ben masanın altına girdim. İlk mermiyle son mermi arasında geçen zaman 10 saniyedir, bana bir ömür gibi geldi" diye konuştu.
Saymaz'ın devamında yönelttiği sorular ve Yazıcıoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
- Kaçtılar mı?
Oraları hatırlamıyorum. 30 saniye sonra ben çıktım, yoktu kimse. Ambulans çağırdık. Şoktayız. Ellerim titriyordu. Şafak kendindeydi bir ara. Hastaneye getirdiğimizde öldüğünü söylediler.
- Şafak Bey, cinayetten önce bir sorundan söz etti mi?
İyiydi morali. Mutluydu. Gülüyorduk.
- Ne hakkında konuşuyordunuz?
Mevzumuz da ne? Ben Sarıyer'de okul açıyorum. Altıncıyı yapıyorum, devlete bağışlıyorum. Onu konuşuyoruz. Bu ya, hayır işleri. Başkanımız (Orman'ı kastediyor) Amerika'ya gidecek. "Çocuklar sizi bir göreyim" dedi. Ondan buluştuk.
- Olay sırasında Orman yanınızda mıydı?
Yoktu. Ben de kalkıyordum. Şafak, "Otur" dedi. Tweetlerini görüyordunuz. "Boşver, yazma, bize ne." dedim. "Senin dediğini yapacağım, söz" dedi. Bir okuldan yazmışlar, 400 öğrencisi varmış, bir şeyler lazımmış. "Onlara yardım edeceğim" dedi. Kolilerin fotoğrafını gösterdi. Üzerinde "Şafak" yazan. Yardım paketi. "Sen yapıyorsun, ben de yapacağım" dedi.