PİLOTLAR ÖNCE BAYILDI, SONRA ÖLDÜ!
HAVACILIK UZMANLARI, GERMANWİNGS KAZASIYLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ AKTARMAYI SÜRDÜRÜYOR. HAVACILIK VE UZAY TIBBINDA BİR NUMARA OLAN PROFESÖR DOKTOR MUZAFFER ÇETİNGÜÇ'ÜN KAZA SEBEBİYLE İLGİLİ YORUMU ÇOK ÇARPICI.
UÇAK KAZASIYLA İLGİLİ EN KUVVETLİ İHTİMAL BU!
Türkiye'nin en çok tıklanan havacılık sitesi www.airkule.com Germanwings kazasıyla ilgili, havacılık otoritelerinin bilimsel görüşlerine yer vermeyi sürdürüyor. Site, az önce bu konuda çok önemli bir uzman görüşüne daha yer verdi.
Anadolu Üniversitesi bünyesinde bulunan, Havacılık ve Uzay Tıbbı Uygulama ve Araştırma Merkezi kurucusu, Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı ve www.airkule.com yazarı Profesör Doktor Muzaffer Çetingüç bilimsel açıdan Germanwings kazasını yorumladı...
İşte Havacılık ve Uzay Tıbbı konusunda Türkiye'nin en uzman kişisi olan sayın Muzaffer Çetingüç'ün köşe yazısı...
GERMANWINGS KAZASINDA HİPOKSİ OLASILIĞI
Havacılık uzmanları, Germanwings uçağında bir motor arızası olmadığı, olsaydı uçağın alçalışının çok daha süratli olacağı kanaatini bildirdiler.
Bir arıza durumunda yakındaki Marsilya meydanına veya deniz üzerine alçalması gerektiği halde, uçağın rotasını hiç değiştirmeden dağlık bölgeye doğru süzülüp çarpması ve bu süreçte pilotların “mayday” çağrısı da dahil hiçbir telsiz konuşması yapmaması, pilotların bu süreçte uçağa kumanda etmemekte (baygın?) olduklarını düşündürüyor.
Bu facianın kesin nedeni teknik incelemelerin sonunda belirlenecektir. Ama uçak yolcusu olan naif insanlar da, havacılık kamuoyu da inceleme sonuçlarının 6 ay sonra açıklanmasını beklemeye sabır gösteremez ve olası tahminleri sıcağı sıcağına duymak isterler.
Biz de bu kazaya havacılık tıbbı bakış açısıyla bir yorum getirme ihtiyacı duyduk.
Bu kaza 2005 yılındaki Helios kazasındaki gibi kabin basıncı kaybına bağlı hipoksi sonucu olmuş gibi görünüyor. Olası senaryo şudur:
1. Basınçlama veya oksijen besleme sistemi arızası, ya da kabinden bir parçanın kopması gibi nedenle kabindeki basıncın kaybolması (dekompresyon),
2. Kabin havasının ve dolayısıyla oksijenin dışarı kaçması, solunum havasındaki oksijenin çok azalması (hipoksi),
3. Hemen maskeden oksijen kullanmayan pilotların inkapasite olmaları, bilinç kaybına girmeleri (oksijen solunmazsa 35 bin feet irtifada 30-60 saniyede bilinç kaybı gelişir; 38 bin feet’te bu süre 15 saniyedir),
4. Belki ilk anda verdikleri alçalma kumandasından sonra bayılan (bu yüzden de konuşmayan) pilotların kumanda edemediği uçağın irtifa kaybederek bir tepeye çarpması...
Şüphesiz bu tahmine dayalı (spekülatif) senaryomuz gerçek olmayabilir; ama göz önünde tutulması gereken ciddi bir ihtimaldir ve çok sayıda kaza örnekleri vardır.
BU ÇOK İLGİNÇ YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
(MAGAZİN DUAYENİ'NİN NOTU)
121 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ HELLİOS KAZASI NASIL OLMUŞTU?
Kıbrıs Rum kesiminin özel havayolu şirketi Helios’a ait Boeing-737 tipi yolcu uçağı 14 Ağustos 2005 Pazar günü Larnaka-Prag (Atina aktarmalı) seferini yaparken Atina Hava Trafik Merkezi ile telsiz iletişimini kaybetti.
Yunan Hava Kuvvetlerinin iki F-16’sı uçağa yaklaştıklarında, kaptanın koltuğunda bulunmadığını, ikinci pilotun baygın olduğunu, 2 kişinin kokpitte uçağın kumandasını almaya çalıştıklarını, oksijen maskelerinin açık ve sallanmakta olduğunu gördüler.
Uçak F-16’lar eşliğinde kontrolsüz biçimde (otopilotta) 44 dakika uçtuktan sonra yakıtı bitince çakıldı; 115 yolcu ve 6 mürettebat öldü.
KAZANIN MUHTEMEL SEBEPLERİ, TIKLAYIN
Fotoğraf: Profesör Doktor Muzaffer Çetingüç