NURGÜL YEŞİLÇAY: 'OĞLUMUN RAHAT BÜYÜMESİ İÇİN TAŞINDIM!'

OYUNCU NURGÜL YEŞİLÇAY, İZMİRLİ OLMANIN GETİRDİĞİ RAHATLIĞIN STİLİNE DE YANSIDIĞINI SÖYLÜYOR... DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN...

Oyuncu Nurgül Yeşilçay, İzmirli olmanın getirdiği rahatlığın stiline de yansıdığını söylüyor.

 

Yeşilçay, “Stilimde rahatlık ön plandadır, üzerine çok fazla düşünmem; kaldı ki etraf ne der diye hiç düşünmem, o konuda tam bir İzmir’liyim” diyor.

 

Büyük cümleler kurmayı sevmeyen oyuncu Nurgül Yeşilçay, kısa ama öz cümlelerin kadını. Şu sıralar hayata farklı pencerelerden bakmaya çalışan Yeşilçay, InStyle dergisinin bu ayki sayısına; kendisini, oğlunu ve modaya bakışını anlattı.

 

“DAHA TENHA  BİR SEMTTEYİM”

 

Yıllardır Bebek’te yaşayan ancak semtin kalabalığından sıkılan Nurgül Yeşilçay, artık Ortaköy’lü. “Oğlum Nejat’ın rahat büyüyebilmesi için daha tenha bir yere taşındım. Yine şehrin içindeyim tabii ama orada dinlenebileceğimi, kendimi dinleyebileceğimi düşünüyorum” diyor oyuncu.

 

“ÇOCUK, DUYGULARIN 100’LE ÇARPIMI”

 

Mesleğindeki, ilişkilerindeki ve hayatı yaşama periyodundaki doğallığı, oğlu Nejat’ı yetiştirmesinde de geçerliliğini koruyor. O alışılmışın dışında, cool ve hayatını ‘oğlundan önce, oğlundan sonra’ şeklinde değiştirmeyen iyi bir anne. Bunu, söylediği her cümleden anlamak mümkün: “Ben çocuk sahibi olmayı bütün duyguların 100’le çarpımı diye tanımlıyorum. Çünkü özlemse çok büyük bir özlem, kayıpsa çok büyük bir kayıp, sevgiyse çok büyük bir sevgi. Dolayısıyla ne sevgilinde, ne kocanda bulamadığın bir şey oluyor çocukla ilgili. Bir de tabii çok savunmasız, dolayısıyla onun varlığı senin daha çok kendinle ilgilenmeni

sağlıyor. Düşünsenize, neredeyse depresyona

dahi giremiyorsunuz.”

 

“OĞLUMU FARKLI YETİŞTİRİYORUM”

 

Nurgül Yeşilcay, Türkiye’de erkek çocuğu annesi olmanın çok abartıldığı da sözlerine ekliyor: “Erkek çocuğunu daha yukarıda tutuyorlar. Bu tamamen yanlış yetişmeden kaynaklanıyor. Ülkedeki en büyük problemin bu olduğunu düşünüyorum. Mesela bir ilişki yaşıyorsun, karşındaki o kadar kötü yetişmiş ki inanamıyorsun. Kendi adıma Nejat’ı mümkün olduğu kadar bu şekilde yetiştirmemeye çalışıyorum; ona sadakati, erkekliğin sadece cinsel organından ibaret olmadığını  öğretiyorum.”

 

“GİYDİĞİMİ ÜZERİME YAKIŞTIRIRIM”

 

Söz, stiline ve güzellik sırlarına geldiğinde Nurgül Yeşilçay; Elif Cığızoğlu, Özlem Kaya, Burçe Bekrek ve Zeynep Tosun’u takip ettiğini söylüyor. Yoğun tempoya sahip şehirli bir kadın olarak ‘eklektik’ bir stili olduğunu belirten Yeşilçay, İzmirli olmanın getirdiği rahatlıkla her giydiğini üzerine yakıştıran, kendine çok sorun çıkartmayanlardan. Oyuncu, “Benim stilimde rahatlık ön plandadır, üzerine çok fazla düşünmem; kaldı ki etraf ne der diye hiç düşünmem, o konuda tam bir İzmir’liyim” diyor.

 

“OYUNLAR iLiŞKiLERi GÜZELLEŞTiRiYOR”

 

Kimse, “Ben, yüzde 100 dürüstüm” diyemez. Böyle bir şey yok. Yalan değil kesinlikle ama belki ufak tefek oyunların insan ilişkilerinde güzel ve çekici  olduğunu düşünüyorum.

 

“FACEBOOK’U KENDiME YAKIN BULMUYORUM”

 

“Geçmişiyle yaşayan biri değilim, eskiden bahsetmeyi de pek sevmem, tam da bu nedenle insanın yaşı ilerledikçe hayatını küçültmek istediği bir dönemde neden kalkıp geçmişten birilerini bulmak için bir mecraya ihtiyaç duyayım. Instagram, fotoğraf çekmeyi sevmediğim için benim için pek efektif kullanabileceğim bir mecra değil. Kendimi yazarak ifade etmeyi sevdiğim için sanırım bana en yakın olanı Twitter; orada fırsat buldukça yazıyorum.”

YORUM YAP
YORUMLAR