NEŞE ERBERK ÜÇÜZLERİ AYIRDI!

ESKİ GÜZELLİK KRALİÇESİ NEŞE ERBERK, İLKOKULA AYNI OKULDA BAŞLAYAN ÜÇÜZLERİ LARA, ALİN VE SELİN’İ 3. SINIFIN SONUNDA NEDEN AYIRDIĞINI ANLATTI…

Eskinin güzellik kraliçesi, bugünün eğitim girişimcisi, 13 yaşında üç kız çocuk annesi. Neşe Erberk, ilkokula aynı okulda başlayan üçüzleri Lara, Alin ve Selin’i 3. sınıfın sonunda neden ayırdığını Vogue Türkiye’ye anlattı. Üç kızının okullarını ayırma kararı veren Neşe Erberk, bu zor kararıyla Vogue Türkiye’nin şubat sayısında yüzleşti: Eğitim işine girme konusunda bana en büyük ilhamı şüphesiz kızlarım verdi.

2,5 yaşına geldiklerinde açtığım anaokulunun ilk öğrencileri onlar oldu. Burada İngilizce eğitimden geçtiler, zaman hızla aktı, ilkokul çağına geldiler.

SAĞLIKLI SOSYALLEŞSİNLER İSTEDİM

 Anne babalar bilir, çocukların gideceği okula karar vermek hiç kolay değildir. Ben de onları hangi ilkokula göndereceğim konusunu uzun uzun düşündüm. İngilizce’nin dışında ikinci bir yabancı dil daha öğrenmelerini istiyordum ve sonunda Notre Dame de Sion’un kurduğu vakfın okulu olan Özel Neslin Değişen Sesi’nde karar kıldım.

Bu kararımda, Fransız diline ve kültürüne duyduğum ilginin de rolü oldu. Okulda sağlıklı sosyalleşmeleri için üçünü de ayrı şubelere yazdırdım. Ve hikayemiz başladı.

 ÜÇÜNÜ FARKLI ETKİLEDİ

İlk yıl yeni okulun heyecanıyla ve okuma yazma telaşıyla geçti. İkinci sınıfta, Selin hayatından gayet memnun okula devam ederken, Lara ve Alin derslerde zorlanmaya başladı. Okul, kızlarımın üzerinde farklı etki yapmıştı. Disiplinli ve sistemli olan Selin bu okulda mutlu olurken, sosyal yönleri, spor ve sanata olan merakları daha önde olan Lara ve Alin, Fransız sistemine uyum sağlayamamıştı.

BOŞANINCA OKUL İŞİNİ ASKIYA ALDIM

Anne olarak bir çözüm bulmam gerekiyordu. Üçüncü yıl acaba dönem başlamadan başka bir okula göndersem mi derken, hayatımızda büyük bir değişiklik oldu: Kızların babasıyla boşandık. Hayatlarında iki büyük değişikliğin aynı anda gerçekleşmesi doğru olmayacaktı, okul konusunu bir yıl daha askıya aldım. Ama üçüncü yılın sonunda artık kızlar, kırmızı alarm veriyordu. Şiddetle reaksiyon göstermeye başladılar, başarıları da motivasyonları da gözle görülür şekilde düştü. Sonunda, dördüncü sınıfa kendi karakterlerine, yeteneklerine ve eğilimlerine uygun başka bir okulda, BJK Koleji’nde başladılar.
FARKLI HAYATLAR SÜRDÜRMEYE HAKLARI VAR

Okul değiştirme kararını bir günde vermedim. Kolay bir karar da değildi. Ama şimdi geri dönüp baktığımda, doğru karardı. Çünkü üçüz bile olsalar, her çocuk farklı. Ebeveyn olma sorumluluğu, bu farkları doğru okuyup gereğini yapmayı gerektiriyor. Çevremde, ailemde kararıma karşı çıkanlar oldu. “Nerede başladılarsa orada devam etsinler, haksızlık olmasın, aralarındaki denge bozulmasın” dediler. Ama esas haksızlık, istikrarı ya da eşitliği devam ettirmek adına onları kendilerine uygun olmayan bir yolda yürümeye zorlamak olacaktı.

Çünkü ta doğdukları günden itibaren çok iyi bildiğim gibi onlar üç farklı insandı. Farklı hayatlar sürmeye hakları vardı.