LÜTFEN ARTIK GİDİN!

A MİLLİ TAKIMIMIZ, DEPLASMANDA MACARİSTAN'A 3-1 MAĞLUP OLDU VE BREZİLYA'DA DÜZENLENECEK OLAN DÜNYA KUPASI'NA KATILMA ŞANSINI MUCİZELERE BIRAKTI.

A Milli Takımımız, 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri D Grubu’ndaki 4. maçında deplasmanda Macaristan'a 3-1 mağlup oldu ve Brezilya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası'na katılma şansını mucizelere bıraktı. Erman Toroğlu (Hürriyet Gazetesi Yazarı):SAYIN Yıldırım Demirören, sizi çok iyi tanımıyorum. İyi bir insan olabilirsiniz. Beşiktaş kulübünde yaptıklarınız (O tarafı beni fazla ilgilendirmiyor), Türkiye Futbol Federasyonu başkanı olduktan ve yaptığınız eylemler ve sonuçların ardından, şunu demek zorunda kalıyorum: Lütfen ama lütfen o makamdan gidiniz! Türk futboluna özellikle şike olaylarından dolayı verdiğiniz kararlardan ve zararlardan artık Türk futbolu kurtulsun. Sayın Demirören, yalnız şike değil, milli takımlardaki uygulamalarınız ve federasyonda tamamen yandaşlarınıza sağladığınız imkanlardan, sonunda da Brezilya’da oynanacak olan finallere Macaristan ve Romanya gibi takımlara yenilerek gidememekten dolayı, lütfen artık siz gidin! Türk futboluna daha fazla zarar vermeyin. Gelirken siyasi iradenin bir avantajı var mıydı bilemem. Ama lütfen Türk futbolunu, şu anda Beşiktaş’ın düştüğü duruma ‘daha fazla’ düşürmeyin...

 

Arkanda kimse olmayacak

Maçı yazacaktık değil mi? Neresini yazalım. Defansta ilk toplara gidemiyorsun, hücumda zamanında topları araya sokamıyorsun. Göstermelik yan toplar yapıyorsun, geri pasları veriyorsun. Sen bunları yaparken, rakip takım gardını alıyor, bütün defans önlemlerini sağlıyor, her deliği kapatıyor; sonra sen hücuma kalkmaya çalışıyorsun. Hiç risk almıyorsun. Neden? Korkuyorsun da ondan! Neden? Çünkü kötü sonuçta arkanda kimse olmayacak. Maçı kaybedebilirsin. Brezilya’daki finallere de gidemeyebilirsin. Ama başta federasyon olmak üzere, bu futbol, bu sporcu ve bu ahlak mantığında olduğunuz müddetçe Brezilya’ya gitsen ne olur arkadaş? Güya futbol oynuyoruz. Top bizde kalsın diyoruz. Top bizde kalmasın, karşı kalenin içinde kalsın. Gol olsun. Şirketinde karşılığını alırsın

 

Hangi mantıkla, Romanya maçının devre arasında teknik direktöre haber gönderiyorsun. "Maçın primi 150 bin lira oldu" diye? Bu maçın primini 50 bin dolardan, 150 bin liraya çıkartmıştınsayın Demirören. Eğer yöneticilik yapıyorsan (!) kendi şirketinde bu rakamı, buralara çıkarsan karşılığını alabilirsin. Ama böyle maçlarda bırak 150 bin liraları, adam başı 1.5 milyon dolar versen de zafere ulaşamazsın. Sayın Demirören, inşallah bunları öğrendiğin gün tekrar Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olursun.

 Kanat Atkaya (Hürriyet Gazetesi Yazarı)Takımın iyi yola gitmediği herhalde belli. Tek tek kimseyi suçlamak niyetinde değilim ama takım iyi bir takım değil. Abdullah Avcı da büyük ihtimalle takıma güvendi ama hayal kırıklığını o da yaşadı. Geçmiş olsun.

İlker Yasin (Hürriyet Gazetesi Yazarı)‘:AT adımına göre değil, adamına göre yürür.’ Dünya markası Hiddink’i kovup, yerine Milli Takım’ı teslim ettiğimiz Abdullah Avcı’nın ekibi bırakın eşik atlamayı, beşikte yatmayı bile beceremiyor. Şu ‘sıradan’ Macaristan karşısında mutlaka kazanmak zorunda olduğu ve öne geçtiği maçı 3-1 kaybeden Milli Takım’ın neyini konuşalım? Bu kadar basit gol yiyen bir takımın kazanması mümkün değildir. Almanya’da futbola başlamış 7 futbolcuyu, sakatlar çokluğunda sahaya sürmekten başka çare belki yok. Ama bu futbolcuları zihinsel olarak maça hazırlamak konsantrasyonlarını üst düzeye çıkartmak bir liderin görevi değil midir? Konsantrasyon, futbolcunun psikolojik açıdan rahat ve huzurlu olmasının ürünüdür. Bu futbolcular ne rahat, ne uyumları, ne inançları, ne de ortak hedefleri var. Romanya ve Macaristan maçlarında son yıllarda gördüğüm en kötü Milli Takım’a tanık oldum. Dün gece sadece Brezilya hayalleri bitmedi. Bazı isimler takımlarında başarılı olabilirler. Egemen, Tunay, Mehmet Ekinci, Hasan Ali, Milli Takım’ın oyuncuları değiller. Maça hızlı başlayan Milli Takım, Mevlüt’ün golüyle umutlandı. Hollanda’nın Romanya karşısındaki golleriyle heyecanlandı. Ama öyle komik goller yedik ki, Milli Takım’a hiç yakışmadı.

 

Ercan Saatçi (Hürriyet Gazetesi Yazarı):Hiç kimsenin oyuncular da dahil ayağımıza kadar gelen bu fırsatı teperek Türk halkını sporseverleri üzmeye hakkı yok. Milli takım bu haliyle bu şekliyle Brezilya’ya gitse bile ilk 2 maçta havlu atar. Bu bir milli takım olayı değil. Kulüpler, alt yapılar ve şike operasyonunun Türk futboluna verdiği zararlar tartışılmalı.

Rıza Çalımbay (Teknik direktör):Üzüldük, bizim takımız iyi bir takım. Bu oyun bizim ölçümüz değil. Bu maçın böyle olmasının nedeni Romanya maçını kaybetmiş olmamız

Güvenç Kurtar (Teknik direktör):Milli takım demek kulüplerdeki futbolcuların başarısı ile doğru orantılıdır. Gökhan sakatlandı, sağ bek yok. Türkiye’de milli takımda oynayabilecek 2. alternatif yok. Hamit çakma sağ bek. Gerçekleri görmek lazım. Savunma ağırlıklı ön libero yok. Kulüp antrenörleri milli takıma oyuncu yetiştirmiyorlar. Göbekte adam yok, sağ beke alternatif yok. Abdullah Avcı’nın da hataları var ama bunlar Türkiye’nin gerçeği. Artık herkes şapkasını önüne koyup düşünsünler. Kademe anlayışı olmayan bir sol bekimiz var. Türkiye’de hiç bek yok.

Mustafa Çulcu (MHK Eski Başkanı):Romanya maçından sonra Dünya Kupası’nın hayal olduğunu söylemiştik. Bu yenilgiyle de ortaya çıktı. Milli takımda ruh, sevgi, kardeşlik ve istek diye bir şey yok. Bunların olmadığı yerde galibiyet mümkün değil. Bundan sonrası için belki klasik olacak ama yeniden bir yapılanma söz konusu. Şu gerçeği kabul edelim ki; futbolu yönetenler dahil kökten bir yapılanma şart. Eğer Abdullah Avcı Türk futboluna katkı sağlamak istiyorsa istifa ederek kenara çekilmeli.

Metin Tekin: İkinci yarının hemen başında maç 3-1'e geldi. Uluslararası arenada böyle işler olmaz. Oyun dengede giderken yedik golleri. Yediğimiz goller gol pozisyonu bile değil. Güçlü oyun yapısı gerekiyor ama oyun bir anda elimizden kayıp gitti. Pozisyonlar da bulduk ama mesele 3-1 getirmemekti... Eğer maçı bu noktaya getiriyorsak bütün yaptığınız olumlu hareketleri de hafızalardan silmiş oluyorsunuz..

 

İlhan Söyler (Hürriyet Gazetesi Yazarı):Yazık hem de çok yazık. Şu maçı bu şekilde kaybettiğimize inanamıyorum. Aslında karşılaşmaya iyi de başladık.. Golü de bulduk. Ancak Türk futbolunun kolay gol yeme hastalığı bu maçta da nüksetti. Milli Takımın yediği golleri amatör takım yemez.. Yediğimiz ikinci gol, halı saha maçında yenmez. Bu takım bu hale nasıl geldi anlamak zor. Macaristan öyle ahım şahım bir takım değil. İnanın Ptt 1.Lig’den bir takım yapsak Macarlar’ı yenerdi. Bu yenilgi ile işimiz bitti, Brezilya 2014’e gitme hayali suya düştü. Futbolcuların dediği gibi artık önümüzdeki şampiyonalara bakalım.

YORUM YAP
YORUMLAR