HALK MÜZİĞİ SOLİSTİ DUYGU KOÇ'TAN 'CROSSOVER' ALBÜM
DUYGU KOÇ, YENİ ÇIKARDIĞI ALBÜMLE FARKLI BİR SES VE FARKLI TÜRLE MÜZİK SEVERLERİN BEĞENİSİNE SUNDU. DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN.
Duygu Koç, yeni çıkardığı albümle farklı bir ses ve farklı türle müzik severlerin beğenisine sundu. Geliştirdiği farklı okuma tekniği ile Batı Müziği altyapısını birleştirerek bir ‘Crossover’ çalışması olan “Ben Böyle Söyledim” albümünü yarattı. ‘Habercem’ Duygu Koç'a dünden bugüne müzikle olan bağını sordu. Koç içtenlikle cevapladı ve şöyle anlattı:
1- Merhaba; öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Duygu. 1989 yılında İstanbul'da doğdum ve büyüdüm. 2008 yılında Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi Toplumsal ve Siyasal Bilimler bölümünü bitirdim. Ancak son iki yıldır profesyonel olarak müzikle, yani türkülerle ilgileniyorum. Türk halk müziğinin bilinen en değerli on eserini bir 'crossover' çalışması ile projelendirerek 'Ben Böyle Söyledim' adlı bir albümle müzik piyasasına resmi olarak giriş yaptım.
2- Hobileriniz ve sizi tanımlayacak özelliklerinizi de bilmek isteriz. Kendinizi hangi 3 kelime ile tanımlarsınız?
Ben kendimi en iyi şekilde bir doğu-batı sentezi olarak tanımlıyorum. Aslen Sivaslıyım ama İstanbul'da doğup büyüdüm. Geleneklerle beslenen bir Anadolu ailesinde büyüyüp, benden ve yaşantımdan tamamen farklı bireylerin okuduğu, Batıya dönük eğitim veren modern bir okulda okumak bana çok farklı bir deneyim kazandırdı. Haftasonu teknesinde barbekü partisi veren arkadaşlarınızla eve döndüğünüzde saz çalıp uzun hava okuyarak dertlenen bir ailenizin olması inanın, insanı ve vizyonunu çok genişletiyor.
3- En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir?
En büyük hayalim Türk etnik müziği için, dünyanın ilgisini çekecek görkemli bir projeye imza atmak. İnanıyorum ki türküleri, modern çalgılar ve yorumla beslendiğiniz zaman beğenmeyecek hiç bir kültür veya toplum yoktur. Bizim türkülerimizin duyulmaya ihtiyacı var. Bu gerçekleştiği zaman dünyaca ünlü bir yönetmen, bir savaş sahnesini çekerken bile insaların tüylerini diken diken edebilmek için bile bizim ezgilerimizi kullanacak.
4- Herhangi bir kişinin en favori insanı mısın? Neden?
Buna cevap vermek çok iddialı olur. Ama şunu biliyorum ki annemin en favori kızıyım. (Not:Bir erkek kardeşim var)
5- Şu anda yaptığın işin dışında ne iş yapmak isterdin?
Aşçı olmak isterdim. Yemeği en lezzetli şekilde hazırlayıp en etkileyici biçimde sunmak bir sanattır.
6- Yalan söylemenin sence uygun olduğu durumlar nelerdir? Beyaz yalan söyler misin, ne söylersin?
Yalan söylemenin uygun durumu yoktur bence. Ama beyaz yalanlar bazen gerçekten durum kurtarabilir. Ben de söylerim çünkü saçını büyük bir heyecanla boyatıp yanınıza gelen tatlı mı tatlı bir anneniz olsa, beğenmeseniz de sırf onun gözleri parlamaya devam etsin diye bile zevkle yalan söyleyebilirsiniz.
7- Hayatında yaşamak istediğin her şeyi yaşadın mı? Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun ne var?
Yolun yarısına geldim sayılır. Bu yaşa kadar yapabileceklerimi yaptığıma inanıyorum. Pişmanlığım hiç yok. Sadece bundan sonra yapmak istediklerim var.
8- Ulaşamadığın biri ile tanışıp sohbet etme olanağın olsaydı bu kim olurdu? Ondan neler öğrenmek isterdin?
Bu kişi kesinlikle Nietzsche olurdu. Bütün kitaplarını hatim etseniz bile onu tamamen anlayamazsınız. Belki onunla konuşmak bir nebze olsun daha iyi anlatabilirdi onu. Bir de özellikle son birkaç on yıl için ne düşünürdü onu öğrenmek isterdim.
10- Seni en çok ne kızdırıyor? Bu kızgınlıkla baş edebiliyor musun? Edemiyorsan, neden?
Günlerce olacağına kendimi adapte ettiğim bir programın bozulması beni çok kızdırır. Hayalkırıklığımla baş etmesi ilk bir saat çok zordur benim için. Ama bir saat sonunda çoktan beni mutlu edecek alternatif bir program bulmuş olurum.
11- Hangi markalar sinirlerini bozuyor? Neden?
Sinirimi bozan belirli bir marka yok. Ama sırf adı var diye de bir tişörtü piyasada en pahalı fiyattan satan ama iki günde dikişi atan mallar üreten her firma sinirimi bozuyor.
12- Hangi markalara tutkunsun?
Marka tutkunluğu gereksiz bir tüketici bağımlılığıdır. Fiyat-performans oranının iyi olduğu ürün neredeyse oradan alırım.
13- Yakın bir arkadaşın kanunsuz bir iş yapsa polisi arar mısın?
Zor bir soru. Başkalarına ciddi zararlar veren kanunsuz bir işse eğer arayabilirim galiba. Ama zararı kendineyse onu kendi haline bırakırım.
14- Bir film yapmaya karar versen adı ve konusu ne olurdu?
Bir film yapsam insanın hem iyi hem de kötü olan doğasını en iyi yansıtacak, hangi duyguları bastırıp hangilerini öne çıkaracağı konusunda yaşadığı zorlukları ve süreci anlatacak etkileyici bir konu bulurdum. Adı da "Melek misin Yoksa Şeytan mı?' olabilirdi.
15- Albümünüz hakkında neler söylersiniz?
Batı Müziği altyapısını birleştirerek bir ‘Crossover’ çalışması olan “Ben Böyle Söyledim” albümünü yarattık. Bu albümü oluşturmaktaki birinci amacımız, bu topraklar üzerinde oluşmuş kültürel değerlerimizi genç kuşağa tanıtmak ve sevdirmek; aynı zamanda halk ezgilerimizi dünya ülkelerine duyurarak etnik yapımızın (çalgılar, ezgiler, ritimler) ne kadar zengin olduğunu vurgulamaktır. Ayrıca bu albümdeki eserlerin seçiminde kadınlara yönelik yazılmış türkülere önem verdik. Buradaki amacımız küçük yaşta evlendirilmiş kızların acılarını önemsemek ve toplumun bu yarasını bir kez daha hatırlatmaktır.”