FLAŞ!.. LİSELERDE NELER OLUYOR!
İSTANBUL ERKEK LİSELİLERİN GEÇEN HAFTA MEZUNİYET TÖRENİNDE OKUL MÜDÜRÜ KONUŞMA YAPARKEN KÜRSÜYE SIRTINI DÖNMELERİNİN ARDINDAN, PEK ÇOK LİSEDE OKUL İDARECİLERİNE KARŞI PROTESTO EYLEMİ GELİŞTİ...
LİSELERDEN YÜKSELEN İTİRAZ DALGA DALGA YAYILIYOR
Türkiye’nin köklü liselerinde, öğrencilerden okul idarecilerine karşı tepki gelişip yayılıyor...
Özellikle köklü liselerden yükselen öğrenci tepkilerinin tetikleyicisi İstanbul Erkek Lisesi oldu. Okulun öğrencileri 4 Haziran’daki mezuniyet töreninde müdür Hikmet Konar’a sırtlarını dönmüş, Aşure Günü’nde de “Yandaş değil, çağdaş idare” pankartı açmışlardı.
İstanbul Erkek Lisesi'nin ardından, Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Bornova Anadolu, Vefa, Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okul idarecilerine yönelik protestolar meydana gelmişti. Son olarak tepkilerin bir benzerleri İzmir Çiğli Fen, Beyoğlu Anadolu ve Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden geldi.
Çiğli Fen Lisesi, Beyoğlu Anadolu Lisesi ve Notre Dame de Sion Fransız Lisesi öğrencileri de peş peşe bildiriler yayımladı. Yayımlanan bildirilerde gerici eğitim politikalarına karşı liselerin çağdaş bir eğitim modeli yaratmayı hedeflemesi gerektiğine dikkat çekildi, liselilerin tektipçi politikaların ve karanlığın karşısına dikileceği ifade edildi.
İŞTE O ÜÇ BİLDİRİ:
Çiğli Fen Lisesi öğrencileri: “Karanlığın karşısına dikileceğiz”
“İstanbul’dan arkadaşlarımızın gerçekleştirdikleri hepimize umut oldu. Bir kez daha liselilerin karanlığın karşısında yan yana ve omuz omuza durabileceğini gördük. Bizler, gerici öğretmenlerin verdiği eğitimden, etek boylarımıza karışılmasından, sapık öğretmenler tarafından taciz edilmekten, gerici okul idareleri tarafından tehdit edilmekten bıktık.
Bilimsel ve laik eğitimin yuvası olması gereken okullarımız, gericiliğin ve kindarlığın yuvası olmuş durumda. Biz bu kalıba sığmayacağız, liselerimizi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul’daki arkadaşlarımızın çağrısına cevap veriyoruz ve gerici okul yönetimlerine sesleniyoruz: Arkadaşlarımızla beraber, yan yana, kararlı bir şekilde karanlığın üzerine yürümeye devam edeceğiz!
Şimdi tüm liseli arkadaşlarımıza sesleniyoruz; beraber olursak başarabiliriz, yan yana durursak okullarımıza sahip çıkabiliriz. Umudumuzu her zaman korumaya devam edeceğiz ve omuz omuza durarak karanlığın karşısına dikileceğiz!”
Beyoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri: “‘Karanlıktan aydınlığa’dır şiarımız”
Türkiye’nin dört bir yanında liseli kardeşlerimizin gerici, yobaz okul idarelerine verdiği mücadeleyi gıpta ile izlerken okulumuz Beyoğlu Anadolu Lisesi’nin kız lisesine çevrilerek gelecek yıldan itibaren erkek öğrencilerin okula alınmayacağını öğrendik.
Bahçesinde kızların ve erkeklerin bir arada oturmasından dolayı yoldan çıkacağını düşünüp üniversite seçen bir zihniyetin kızlı-erkekli eğitime nefretini elbette ki biliyoruz.
Devlet desteğindeki dinci vakıflarda çocuklara sistematik taciz, tecavüz edilirken ses çıkarmayan, eğitimi dinci-gerici vakıf ve kurumlara ihale edip memleketi koca bir imam hatip hapishanesine çeviren iktidar ele geçiremediği okulları “proje okul” kılıfıyla kuşatıp, idarecisinden öğretmenine kadar kendi zihniyet dünyasıyla uyumlu “eğitimcilerle” doldurmuştur.
Okulumuzdaki gericileşme öncelikle müdür yardımcılığı atanmasında yaşanmıştır. Bir önceki müdür yardımcısı haksız biçimde görevden alınıp yerine ilçe milli eğitim müdürünün dayatmasıyla 3 yıllık bir din kültürü öğretmeni müdür yardımcısı olarak atanmıştır.
Öğrenciyle iletişim kurmayı beceremeyen, bütün gün güvenlik kameralarından okulu izleyen biri köklü bir okulun idareci koltuğuna geçmiştir. Okulumuzdaki sınıfların fiziki kapasiteleri 34 kişiyi bile kaldıramazken, Ankara’daki -büyük ihtimalle eğitimci olmayan- bürokratların verdiği kararla sınıf mevcutları 40 kişiye çıkmıştır.
Bahçesi olmayan, sınıflarına 30 kişinin bile sığmadığı bir okula 40 kişilik kontenjan veren bir zihniyet akabinde karma eğitim veren okulumuzu kız lisesi yapmıştır. Çok da uzak olmayan bir vadede kız imam hatip lisesi yapılmayacağının garantisi yoktur.
Bizler Beyoğlu Anadolu Liseli öğrenciler olarak okul bileşeni öğrenci-öğretmen ve mezunlarının görüşü alınmadan alınan “kız lisesi” kararına karşı çıkıyor, kızlı-erkekli karma eğitimin devam etmesini talep ediyoruz. Gücümüzü Beyoğlu Anadolu Lisesinin “karanlıktan aydınlığa” olan şiarından alıyoruz. Bütün mezunlarımızı ve öğrencilerimizi mücadelemizde desteğe çağırıyoruz.
Notre Dame de Sion’lular: “Anti-faşist mücadeleyi kuvvetlendirmek gerek”
Çağdaş ve medeni bir eğitim modeli benimsediğini iddia eden okulumuz Notre Dame de Sion, mevcut siyasi konjonktürün her türlü dayatmasını beden politikası ve ifade özgürlüğü üzerinden yeniden kuruyor. Eleştirel düşünme yollarını destekler gibi görünüp, öğretmenlerimizi makineleştiriyor, öğrencileri belirli bir sınıfsal prototipe hapsediyor ve bunun oluşması için her türlü hak ihlalini meşrulaştırıyor.
Notre Dame de Sion öğrencisi profili yaratmak isteyen ve bu profile uymayan tüm öğrencileri tehditlerle, yasaklarla, cezalarla, iğneleyici konuşmalarla rencide ediyor. Gücünün karşısındakinin iradesini yıkmaya yetemeyeceğini fark edince “gerekli önlemleri” alıyor.
Ve bizler, törenlerde, okul koridorlarında ve dersliklerde de bu dilin hegemonyasına maruz kalıyoruz. Çevredeki esnafın rahatsız olduğu bahanesiyle eteklerimizin bir anda şort eteğe dönüştürülüyor. Okul üniformasına “sadık kalan” kadın öğrencilere okula kendini göstermek için geldiği idare ve öğretmenlerce söyleniyor. Ve hatta hakaret ediliyor.
Tayt giymek beden ölçüleri kıstasına göre disiplin suçuna dönüştürülüyor. Ve bu yollarla kadın öğrenciler üzerinde baskı kuruyor. Bunun yanında, derslerde homofobik, transfobik ve cinsiyetçi söylemler devam ediyor. Bunlar da okulda ve dışarıda sürekli karşılaştığımız tacizi normalleştiriyor.
Örneğin, Karadelik adlı kısa filmin bir derslikte gösteriminden sonra öğretmenin “erkekler anlar” diyerek kinaye yapması; kürtajın dinde yasak olduğunun öğretmenler tarafından ders esnasında dile getirilmesi, cinsiyetçi küfürler edilmesi ve kadınlar üzerinden yürütülen ayrımcı söylemler idarenin kulağına nedense hiç gitmiyor. Törenlerde ise biz yarım kadınların çiçek olmaktan başka bir çaresi kalmıyor.
Baskılar sadece bedenimizle sınırlı kalmıyor, fikrimize de müdahale sürüyor. Bir öğrenci, din sınavında “başkasının doğruları” yerine kendi doğrularını cevap doğrultusunda yazdığı için disipline gidiyor ve kuruldaki öğretmenler öğrenciye “Saçmalamışsın, bilinçaltını kusmuşsun, resmi evrakta fikirlerini dile getiremezsin” diyor.
Ancak okul unutuyor ki, bu sözler, NDS’nin internet sitesinin “Hedefler” kısmında “bilimsel, eleştirel tavır alabilen ve özgür insanlar yetiştirmek” iddiasını boşa çıkarıyor. “Okul dışında istediğini yap” diyerek yine kendini özgürlükçü sanan okulumuz, “hobi olarak gene yap”tan öteye gidemiyor.
İdare, eğitimci ilişkisinden çok patron ilişkisini yeğlediğini, geçen sene edebiyat öğretmenimizi “itaat etmediği” gerekçesiyle temmuz ayında atarak göstermişti.
Hatırlatıyoruz: Okulu okul yapan idare değil, öğretmenler ve öğrencilerdir. Yaşama alanlarımızı genişleten öğretmenlerin, doğrudan veya dolaylı olarak çeşitli yöntemlerle okuldan uzaklaştırıldığına tanık oluyoruz. Bunun bir eğitim politikası değişikliğinin işaretleri olduğunun farkındayız. Ancak, bilimum iktidarların dahil olduğu bu körelme sürecine boyun eğmeyi reddediyoruz.
Notre Dame de Sion örneğinden, “aydınlıkçı” çerçevenin de dayatmacı zihnin bir parçası haline dönüşebileceğini görüyoruz. Ekol olmamız veya olmamız değil, anti-faşist mücadeleyi her alanda kuvvetlendirmemiz gerektiğinin esas olduğunun bilincindeyiz. Direnen tüm liselilere selam ve dayanışmayla…
Galatasaray Lisesi öğrencileri: Kölelik yapmamış müdür aranıyor!
Yine 5 Haziran günü Galatasaray Lisesi öğrencileri Pilav Günü’nde “Hiçbir padişaha kölelik yapmayan müdür aranıyor” yazılı bir iş ilanı dağıtmıştı.
Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri: Sizleri bizimle bağırmaya, yanmaya çağırıyoruz!
Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de 7 Haziran’da bir bildiri yayımlamış, okula atanan yeni müdürle birlikte okulun gelenekselleşen festivallerinin gerekçesiz sonlandırılmasına ve öğrencilerin fişlenmesine tepki göstermiş, uygulamaları “irticai faaliyetler” olarak nitelemişti.
Bornova Anadolu Lisesi ve Vefa Lisesi’nde liselilerden bildiri!
İstanbul dışından ilk itiraz ise İzmir’deki Bornova Anadolu Lisesi öğrencilerinden gelmiş, 9 Haziran’da mezunlara ve Türkiye’deki tüm liselilere yapılan çağrıda “Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim” denmişti.
Aynı gün Vefa Lisesi öğrencileri de “proje okul” adı altında yapılan “kısıtlamalar” tepki göstermiş, “Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız” denmişti.
Dede Korkut Lisesi mezunlar: Laik bir ülkede gerici uygulamalar okula giremez
Aynı gün, İstanbul’daki Dede Korkut Anadolu Lisesi mezunları da mezuniyet törenine müftü davet edilmesi, etkinlikte dua okunması ve öğrencilere Fatiha okutulmasına karşı çıkmış, laik bir ülkede bu uygulamaların yaşanamayacağı belirtilmişti.
Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri: ‘Korkuyu yere çalmaya’
Son olarak 10 Haziran’da Ankara’daki Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri laik, bilimsel, nitelikli eğitim için “korkuyu yere çalmaya” davet eden bir bildiri yayımladı.
Kadıköy Anadolulular seriye ‘otosansür’lü metinle katıldı: “Işığa koşacağız”
Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencileri de 10 Haziran’da protesto dalgasına katıldı, üzerlerindeki baskıyı “otosansür” uyguladıkları bir metinle anlattı, “Bu kara mürekkebi dağıtmak için ışığa koşacağız” dedi.
Haberdar