ERDOĞAN OLMASAYDI TUVALET TEMİZLİYORDUM

'PATRON MUTLU SON İSTİYOR'UN ÜRGÜP'DEKİ SETİNDE FİLMİN ÜÇ BAŞROL OYUNCUSU TOLGA ÇEVİK, EZGİ MOLA VE ERSİN KORKUT’A RUH SAĞLILARINI NASIL KORUDUKLARINI, ŞÖHRETLE NASIL BAŞ ETTİKLERİNİ SORDUK...

'Patron Mutlu Son İstiyor'un Ürgüp'deki setinde filmin üç başrol oyuncusu Tolga Çevik, Ezgi Mola ve Ersin Korkut'a ruh sağlıklarını nasıl koruduklarını, şöhretle nasıl baş ettiklerini sorduk. 

Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı tüm işlerde sen de varsın. Biraz denk mi düşüyor yoksa torpil mi geçiyor size?

Yılmaz ağabey benim herşeyim. Ben tiyatroda çaycılık ve tuvalet temizlemekten geldim. Sonra oyuncu oldum ve bu pozisyona geldim. Bana hep "Ersin, beni gerçekten çok şaşırtıyorsun" derdi. Benden o işi yeteneği beklemiyordu. Bir Aydede'yi, Eros'u oynayınca hep benden bahseder. Yılmaz abi rolün içinde beni görüyor ki yazıyor. Çok Güzel Hareketler benim için güzel bir sınav oldu... Birkaç yılda şöhretle birlikte hayatında neler değişti?

Maddi ve manevi olarak da faydaları oldu. Şöhret güzel aslında herkes seni tanıyor ama bir süre sonra sosyal faaliyetini azaltıyor. Dışarı çıkınca hemen dikkat çekiyor. Tek şikayetim bu. Ya şehir dışına çıkıyorum ya da evde takılıyorum.

Bir dönem adınız çapkına çıkmıştı. Gerçekten çapkın mısınız?

Yok aslında ben herkesle fotoğraf çektiriyorum. Bazı insanlar art niyetli olabilir. Benim daha çok bayan arkadaşlarım var. Aslında beni severler sempatik buluyorlar. İsmim çapkına çıkmış aslında ben bir çaba göstermiyorum...

Birkaç yılda şöhretle birlikte hayatında neler değişti?

 

 

Maddi ve manevi olarak da faydaları oldu. Şöhret güzel aslında herkes seni tanıyor ama bir süre sonra sosyal faaliyetini azaltıyor. Dışarı çıkınca hemen dikkat çekiyor. Tek şikayetim bu. Ya şehir dışına çıkıyorum ya da evde takılıyorum.

Bir dönem adınız çapkına çıkmıştı. Gerçekten çapkın mısınız?

Yok aslında ben herkesle fotoğraf çektiriyorum. Bazı insanlar art niyetli olabilir. Benim daha çok bayan arkadaşlarım var. Aslında beni severler sempatik buluyorlar. İsmim çapkına çıkmış aslında ben bir çaba göstermiyorum...

Yatırımınızı neye yapıyorsunuz

Hayal ettiklerimi yavaş yavaş gerçekleştiriyorum. Hakkari'den kaçarak gelmiştim orada taksicilik yaptım. Hakkari'nin nüfusu 60 bin. 59 bini akrabam olunca kimse para vermiyor. Maddi durum da iyi olmayınca. Burada bir seviyeye geldim, para kazanıyoruz. Kardeşim niye okumasın? İstanbul'da evim yoktu ev aldım. Şu an üç nüfusa bakıyorum. Beşiktaş'ta kafem var kuzenlerim çalışıyor. Parayı öyle değerlendiriyorum. Ben öyle saçma sapan işler yapmam... Araba takıntın olduğu söyleniyor.

Lüks araba tutkun yok mu?

 Mesela Ferrari şudur budur. Ferrari'ye binersem benzin istasyonumun olması lazım. Ralli pilotu hevesim vardı. Arada öyle bir yarışlara da gidiyorum. Ben arada bir gezerim...

Ersin Bey bu filmde nasıl bir karakterle izleyici karşısına çıkacaksınız?

Çekimler çok güzel ilerliyor. Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı bir film. Ben burada taksici Lokman'ı oynuyorum...

 

 Komik bir karakter mi Lokman? 

Evet komik ve saf bir karakteri oynuyorum. Ben bu rolün çok yabancısı değilim. Ben zaten Hakkari'den taksici olarak geldiğim için. Yılmaz ağabey de bunu yazarken büyük ihtimalle bunu düşünmüş. Senaryoda hep Ersin diye yazmış. Direk beni yazmış.

TOLGA ÇEVİK ‘AMERİKA BANA AÇILSIN BEN NİYE AMERİKA'YA AÇILAYIM’

Yeni filmi için peruk takarak değişik imajla kamera karşısına çıkan Tolga Çevik, patronunun mutlu bir senayro yazması için Kapadokya'ya gönderdiği bir senaristi canlandırıyor. Filmin bağ bozumu sahnelerinin çekildiği şenlik sahnelerinde sonra istirahata çekildiği karavanında soruları yanıtlayan ünlü oyuncu, puruğuyla ilgili sorulara "Eşim de çok beğendi filmden sonra çıkarmayacağım" diyerek espriyle karşılık verdi...

Peruğunuzla ilgili çok yorumlar yapıldı. Siz ne diyeceksiniz?

Film bitsin çıkarmayacağım takacağım. Eşim de beğendi. Baştan böyle şeyleri tartışırım onun da fikrine önem veriyorum. Ben seviyorum bu herifi. ilk defa bir karekteri bu kadar sevdim oynarken...

Bu filmden beklediğiniz ödül ya da ödüller olacak mı?

İnsanlar iki saat eğleneyim kafamı dağıtayım istiyor. Dolayısıyla komedi her zaman açık ara ileridedir ama nedense bütün ödülleri ciddi filmler alır...

Nasıl bir karakteri oynuyorsunuz?

Ben bir yazarım ve senaristi oynuyorum. Kapadokya'ya çabuk git bana orada 20 günde film yaz diyorlar. o da geliyor burada birhakiye yazmaya kalkıyor ve başına bir tane iş geliyor. güzel şeyler oluyor. güleceksiniz tabii ki...

Sizin yazarlık ve senaryo yazımıyla aranız nasıl?

Çok meşakkatli ve uzun süren bir iş. Yazarlık konusunda çömezim. Benim bir film yazayım onu çekelim demem için üç yıl önce başlamam lazım ki iyice iççimez sinsin. Çok vakit alan bir iş. Güzel yazan arkadaşlar var. Ben de böyle bir senaryo yazım ekibi kuracağım. Türkiye'de yazar açığı var...

Kapadokya'da çalışmak sizi zorluyor mu?

Sevdik burayı zaten burası çok tercih edilen bir yer. Sessiz ve ulaşımın problemsiz oluşu nedeniyle. Buranın halkı da çok alışık artık burada film ve dizi çekimlerine. İstanbul'dan herkesin bir kaçış planı vardır. Üç gün sonra geri gelmek istersiniz. O keşmekeşe alışan insan için çok zor uzaklarda yaşamak. İstanbul başka bir hastalık oradan vazgeçilemez...

Ata Demirer'de Eyvah Eyvah 3'ü çekiyor. Yine rekabet olacak mı?

Bizimkinin tarihi belli. Aynı meslek ve aynı kulvarda koşan adamların birbirine maalesef rekabet etmesi mümkün değildir bence bu maratan ya da 100 metreye benzetilemez. Dost olursak seyirciyi daha çok sinemeya getiririz...

Cem Yılmaz'ın bu filmden haberi var mıydı? Kendisinde teklifte bulunduzun mu?

Cem'in haberi var. Yok yok bu sene onun çocuğu oldu. Babalığının ilk yılı biraz ailesiyle tadını çıkarsın. Çocuğun ilk bir yılı çok önemli. hasas bir yılı..

İleride çocuklarınızın da oyuncu olmasını ister misiniz?

 

İsterim niye istemiyeyim? Ne istiyorlarsa onu olsunlar. Bizim zamanımızda çok vardı ben oyuncu olacağım deyince 'yok oğlum mühendis ol' diyorlardı. Şimdi mühendisler gelip bilet alıp beni seyrediyor. Onu anlatıyorum ben de babama. İnsanın istediğinin yapabilmesi çok önemli. Ben de onlar istediğini seçebilsin diye çalışıyorum..

Komedyenlerin lüks yaşantısı ve otomobilleri hep konuşulur. Siz ne diyeceksiniz?

Ben çocukluğumdan beri araba severim. Herkes sever. Birşeyleri alabilir hale gelince de çocuklak hayalinizi gerçekleştiriyorsunuz. Bence bundan masum bir olay yok. Alıyoruz vergisini veriyoruz. Arabayı imal eden adamdan patantine sahip olan adamdan daha çok vergi veriyorum...
 Dizilerde oynamamanızın özel bir nedeni var mı?

Haftanın altın günü çekelim pazartesi akşamına yetişirelim. Sonra da zaplansın ya da biz kanalda saatini değiştirdik falan o işler bana göre değil. 15 sene önceki gibi de artık koşamıyoruz. O sistemin içinde olmayı istemem ben öyle de bir lüksüm var. Kabul etmiyorum. Sinema filmi daha güzel birşey...

Komedi Dükkanı uzun zamandır ekranda yok. Ne zaman ekrana gelecek?

Çok isteniyor fakat şu an sistemi tam oturtamadık. Çok isteyen izleyici var biz de istiyoruz. Doğru kanal doğru zaman olursa neden olmasın. İki sene yapmayışımızın nedeni seyirci de bir dinlensin. Yedi sene seyrettiler. Bir çekilelim de seyirci nefes alsın. Sonra biz geri geliriz...

Yurtdışında iş yapmak istiyor musunuz?

Onu sadece Komedi Dükkanı ile Avrupa turnelerine çıkıyoruz. Hollywood hayali değil ama şöyle bir prodüksiyonla bu filmde şu rolü ben oynasaydım hayali oluyor...

Amerika bana açılsın ben niye Amerika'ya açılayım. Çok Amerika ve yurtdışı hastalığım yok. Bu filmi inşallah herkes çok beğenir. Galiba Türk Sineması'nın 100. yılının ilk filmi olarak güzel bir film sunacağız seyircilere...

Filmde Eylül adlı otel işletmecisini oynayan Ezgi Mola, Kapadokya'yı sevdiğini ancak metrol yaşantısını sevdiği için şehirden kopamadığını belirtiyor. Son rol aldığı cip reklamıyla da gündeme gelen Mola "Bin tane assoliste baktım o rol artaya çıktı...

Ayrıca cips de yiyorum. Hayatımdan çıkarmadım. Söylendiği gibi 20 değil, 16 kilo verdim" diye konuştu. Recep İvedik'in efsane olduğunu da sözlerine ekleyen Mola, "Biz Şahan'la başka projede çalışacağız" dedi...

Kapadokya'da çalışmak nasıl kaç haftadır buradasınız?

Bayramın ilk gününden beri buradayım beş hafta oldu. Ben biraz metropülcü biriyimdir. Şehirden uzak kalmak beni rahatsız eder ama burada onu yaşamadım. O kadar mutluyum ki böyle bir kuru havası var. Nem yok ama buram buram terlemiyorum. O yüzden rahatız. Şehirden uzak kalmak detoks gibi geldi. Araba korna sesi yüzünden sesi durdurmadan her yere 15 dakikada gidilebilen bir yerdeyiz...

Burada çalışmanın zorlukları var mı?

Ben olacağını kendimle ilgili olarak düşündüm. ben öyle evimi özleyenlerdenim. Kaldığımız oteli de çok sevdim orada da çekimler yaptık. Genelde annemleri ve köpeklerimi özlüyorum. Burada yaşamak derseniz biraz zor. Ben biraz kalabalığın ortasında olmayı seviyorum...

Patron mutlu son istiyor nasıl bir film?

 

 Bu bence naif, eğlenceli samimi bir film. Yılmaz abinin kalemi olduğu için çok gerçek. Romantik komedi filmi. Komedi ve romantik kısmı baskın. 30 yaşlarında otel işletmecisi Eylül karakterini oynuyorum. Turistlere rehberlik yapan her türlü işin üstesinden gelen her türlü aktivitenin üstünden gelen bir kız. Yapmadığım şeyler yapıyorum bu filmde bu da hoşuma gidiyor heyecanlanıyorum. Söylemeyeyim sürprizi kaçmasın...

Tolga Çevik ile enerjiniz tuttu mu?

Hiç tutmadı pek hoşlanmadım ama yapacağım birşey yok (gülüyor). Aramazıda kalsın akreplerle hiç anlaşamam dermişim... Çok seviyorum müthiş, disiplinli bir adam. Bende işte disiplinli olmayı severim. Ben bunu hep söyleyeceğim işlerde çok güzel sevdiğim insanlarla çalışıyorum...

Sizce bu filmin gişede şansı ne olur?

Şans yok ama çekiyorum (gülüyor). Umarım güzel bir gişesi olur. İyi bir seyirciye ulaşacağını düşünüyorum. Rakam sorarsan söyleyemem. Beceremiyorum bir tahminde bulunamıyorum...

Bu sezon dizi çekecek misiniz?

 

 Birkaç iş geldi ama henüz okuyamadım. 10 gün sonra döneceğiz İstanbul'a. Heyecanlanacağım birşey olursa yaparım olmazsa birazcık eğitimle ilgili yarım kalan şeyler vardı... Oynadığınız cips reklamı çok konuşuluyor.

Hangi assoliste bakarak o karakteri çıkardınız?

Güzel tepkiler alıyorum ben komediden keyif alıyorum. Bu da yaptığım ilk tiplemeydi televizyonda. Kimseye bakarak çıkarmadım arkadaş ortamında eğlendiğimiz birşeydi. Bir değil bin tane assolist var hepsini karıştırdım o rol çıktı...

Siz cips yemiyormuşsunuz öyle diyorlar doğru mu?

Yok yok yiyorum. Üç yıl önce ilk kilo verdiğimde söylediğim şeyi başlık yapılınca samimiyeti şüphe uyandırdı. Kilo vermek için en sevdiğim şeyi bırakmaya çalıştım... Bu benim onu hayatımın sonuna kadar yemeyeceğim anlamına gelmiyor. Şurada cips olsa muhakkak atardım ağzıma...

 20 kilo verdiğiniz söyleniyor doğru mu?

20 kilo vermedim. Utanıyorum da böyle şeyler söylemeye. Maksimum 16 kilo verdim sonra bir kısmını geri aldım şimdi oralarda geziniyorum..

Şahan'la yeni projeleriniz olacak mı?

Şahan Recep İvedik 4'ü çekecek. Ben rol almayacağım beklemem çünkü olmaz. Mantıksız olmaz. O bir Recep İvedik... Efsane geri dönüyor. Son dakika birşey gelmezse herhalde oynamayacağım ama başka şeyler yapacağız biz. Celal ile Ceren'in devamı olacak.

 

YORUM YAP
YORUMLAR