‘DİNLEME İŞİNİ EN İYİ BEN BİLİRİM!’
ALMANYA BAŞBAKANI ANGELA MERKEL, BALTIK ÜLKELERİNİN RUSYA ENDİŞESİYLE ALAKALI NATO ZİRVESİ'NDE BİR DİZİ TEDBİRLER ALINMASI HUSUSUNDA KARAR VERECEKLERİNİ BELİRTTİ. DETAYLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Baltık ülkelerinin Rusya endişesiyle alakalı NATO Zirvesi'nde bir dizi tedbirler alınması hususunda karar vereceklerini belirtti.
Merkel, Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein ile Başbakanlık binasında yapmış olduğu görüşmenin peşinden ortak basın birleşimi düzenlendi. Sein, basın toplantısında kullanacağı kulaklığı takamayınca Merkel yanına gidip Sein'e yardımcı oldu.
Merkel, bir gazetecinin Avustralya Başbakanı Tony Abbott'ın Putin'i G20 Zirvesi'ne davet edilmemesi teklifinde bulunduğunu hatırlatması üzerine, "Abbott ile bir araya geldiğimizde bu konuyu görüşeceğim" diye belirtti.
NATO ve Moskova arasındaki anlaşmaların devam edeceğini ifade eden Merkel, "Bu, NATO'nun Baltık ülkelerine daha çok duyarlı olunması talebini ciddiye almama manasına gelmiyor. NATO Zirvesi'nde bir dizi tedbirler alma hususunda karar vereceğiz" ifadesini kullandı.
Merkel, Almanya'nın Myanmar'ın ekonomik gelişmesine katkıda bulunmak niyetinde olduğunu ortaya koyarak , Sein'le bu konuyu değerlendirdiklerini belirtti .
"Biz, Myanmar'da değişik azınlıkların entegre edilmesi hususunda yardım teklifinde bulunduk. Çok değişik halkların yaşadığı bir devlet" diyen Merkel, ekonımik istikrarın oluşması için barışın gerekli olduğunu ve azınlıklara karşı tolerans göstermenin önemini hatırlattı.
Merkel, Myanmar'daki demokrasi süreci hakkında da konuştuklarını ortaya koyarak , basın özgürlüğü ve ilerki zamanlarda yapılması öngörülen Parlamento seçim hazırlıkları hakkında adımlar atılması hususunda görüştüklerini açıkladı .
"Tüm azınlıkların entegrasyonunu sağlamak için her şey yapılması lazım geliyor . Zira barış olmadan iyi ekonomik işbirliği mümkün olmaz" ifadesini kullanan Merkel, bu süreçte Myanmar hükümetine yardımcı olmaya hazır olduklarını ifade etti .
Sein ise Myanmar'ın birden fazla alanda farklılıklara adım attığını, ekonomik işbirliği için bazı yasaları değiştirip ya da hafifleteceklerini ortaya koyarak , birden fazla Alman şirketinin ülkesinde yatırım yaptığını hatırlattı.
2012 senesinde Arakan'da Budistler tarafından yapılan saldırılarda çoğu Müslüman yüzlerce kişi yaşamını kaybetmiş, 140 bin kişi evlerini terk etmek mecburiyetinde kalmıştı. BM tarafından "eziyet gören dini azınlık" itiraf edilen Rohingya Müslümanlarının bir bölümü , o tarihten günümüze ülkenin batısındaki Arakan eyaletinin başkenti Sittwe yakınlarındaki derme çatma kamplarda yaşıyor.
Her sene binlerce Rohingya Müslümanı, insan kaçakçılarına binlerce dolar ödeyerek Arakan'dan firar edip Tayland, Malezya ya da Avustralya'ya gitmeye çalışıyor.