Corona ve Aşk: Öpüşmek ikisi için de çok tehlikeliydi!
'Corana ve Aşk', içinden geçtiğimiz zorlu günleri bir aşk hikayesinin etrafında anlatan ve her bölümünü bir solukta okuyacağınız bir öykü... Her bölümün 'Arkası Yarın'... İlk üç bölümü bir arada sunuyoruz.
Corona ve Aşk (1’inci, 2’inci ve 3’üncü bölüm birarada)
Yazan: Bilal Özcan
“Çok özledim, buluşalım” diye mesaj yazdı delikanlı,
Bunalmıştı, görmek istiyordu kız arkadaşını…
Sevgilisi cevapladı, “Ben de özledim ama olmaz,
evden çıkmam mümkün değil, annem bırakmaz”
…..
Babasıyla annesi ayrıydı Nurgül’ün,
Erkek kardeşi ve annesiyle yaşıyordu.
Beden eğitimi öğretmeni olacaktı,
Yüksek okula gidiyordu,
Ama Corona Virüsü çıkalı okulu da tatil olmuştu,
Annesi Aysel hanım belediyede memurdu ve işe gitmeye devam ediyordu…
7’ye giden kardeşi Akın’la 10 gündür evdeydi…
Her gün evi baştan aşağı silip süpürüyor, kapı kollarını, musluk başlarını sirkeli suyla ovalıyordu.
Çamaşır suyu kokusu bayılacak gibi yapıyordu Nurgül’ü,
Annesi sabah çıkarken söylendi:
“Kızım sirkeyi temizliğe harcama, sebzeyi, meyveyi durulayacağım akşama…”
Kadir’le Nurgül 6 aydır tanışıyordu,
Genç adam bir otomobil firmasında satış görevlisiydi,
İngilizce filolojiyi geçen yıl bitirmiş, zar zor bu işi bulmuştu,
“Herkes işe gelecek” diyordu müdürü…
…..
Araba satışı filan olduğu yoktu, hatta bayilerine müşteri de uğramıyordu,
Ama her gün işyerlerine gidip, potansiyel müşterilere mail yazıyor, telefonla arıyor, indirim kampanyası anlatıyordu.
İş yerinde, maske ve eldiven takmaları da istenmiyordu.
Doğrusu Kadir, virüsün bulaşmasından çok korkuyordu…
Herkes, herkesten mümkün olduğunca uzak duruyordu,
Ancak çaycı Muhsin tuhaftı,
Her defasında, bardağı bırakıp gideceğine, dikilip duruyor, maç muhabbeti açıyordu,
Aklını futbolla bozmuştu,
Oysa hayat durmuş, ne futbol maçı kalmıştı, ne de antreman…
Bugün de Muhsin komplo teorisi üretmişti:
Çay bardağını Kadir’in masasına bıraktı ve eğilip kısık sesle heyecanlı heyecanlı anlattı:
“Söylemedi deme abi zaten ortaya çıkacak; Fatih Terim, takımı her sene şampiyon yaptığı için birileri ona virüsü bilerek bulaştırdı. Yaz bunu abi bir kenara, yakında duyarsın!”
2’İNCİ BÖLÜM
Nurgül çok sıkılmıştı,
Kapalı kalmak sinirlerini bozmaya başlamıştı,
İşte, bu sabah da Kadir’den mesaj geldi:
Şöyle yazmıştı:
“Ne olur, öğlen tatilinde 15 dakika göreyim seni,
Ne olur sevgilim bir kere sarayım seni!”
Genç kız, mesajı okuyunca vücudunun titrediğini hissetti.
O an karar verdi,
Görecekti Kadir’i…
……
Kardeşi, bütün gün odasında arkadaşlarıyla online oyun oynuyordu,
Odasının kapısını hep kapalıydı,
15 dakika evden çıktığını fark etmezdi bile…
Annesi de nereden bilecekti ki, sokağa çıktığını…
Kadir’e cevap yazdı:
“Saat yarımda, sokağın sonunda bekle beni…”
……
Mutfağa gidip, annesinin tembih ettiği kıymalı patates yemeğini hazırladı,
Pirinç pilavını öğleden sonraya bıraktı,
Bir de çorba yaptı…
Yemekler pişince rahatladı,
Kadir’le buluşup döndükten sonra kardeşiyle oturacaktı sofraya…
……
Randevu saati yaklaşınca uzandığı kanepeden kalktı,
Çok hafif bir makyaj yaptı,
Blue jean’inin üstüne en güzel bluzunu giydi,
Kadir’in doğum gününde hediye ettiği parfümden boynuna sadece bir fıs sıktı.
Maskesi yoktu, şal sardı ağzına burnuna,
Spor ayakkabılarını giydi usulca,
Annesinin belediyeden getirdiği lateks eldivenlerden bir çiftini geçirdi parmaklarına,
Usulca açtı evin kapısını,
Trabzanı hiç tutmadan indi merdivenlerden,
Sokakta kimse yoktu,
Yaklaşık 300 metreyi hızla yürüdü.
Soluk soluğa kaldı…
İş yerinin aracıyla gelmişti Kadir,
İşte o flaşörleri yanıp sönen beyaz arabanın içindeydi,
Hemen yan kapıya yöneldi,
Oturdu koltuğa,
Kadir’in parfümünün kokusu çarptı burnuna,
Bir saniyede huzur kapladı içini,
Sevdiği adamın boynuna sarıldı,
Kadir de sıkı sıkı sardı Nurgül’ü…
Hiç konuşmadan öylece yapışık durdular bir süre…
……
Ne maskesi vardı genç adamın,
Ne de elinde eldiveni,
İş yerinde kullanamadığı için çantasında kalmışlardı,
Alelacele çıkarken de çantayı almamıştı yanına.
Nurgül, şalını yüzünden kaldırdı tamamen.
Kadir, bir daha sarıldı sevdiğine,
“Canııımmm”dedi,
Yanaklarından öptü birkaç kere üst üste…
Genç kız öyle heyecanlandı ki, içinde kelebekler uçuşuyor gibi bir hisle ürperdi.
Sol kolunu belinden yukarı, boynuna çıkartıp doladı:
“Asıl sen benim canımsın”
Ve…
Karşılık verirken öpüşlere dudakları birleşti…
CORONA VE AŞK - 3
Hemen ayrıldılar!
“Bunu yapmamalıyız”dedi Nurgül,
“Birbirimizden uzak durmamız lazım”
Yanağını okşadı hafifçe Kadir’in:
“Hadi gidelim buradan, dolaşalım biraz”
…..
Kah turladılar caddelerde, kah bir cebe park edip, tekrar tekrar sarıldılar birbirlerine,
Hiç ama hiç öpüşmeyerek!..
İkisi de çok istediği halde öpüşmediler…
Kadir bir kere denedi aslında dudağına uzanmayı Nurgül’ün,
“Olmaz” dedi genç kız kesin bir tavırla,
“Yapamayız!”
Başını salladı Kadir, elini avuçlarının içine aldı sevdiği kızın…
Öpüşmek ikisi içinde çok riskli ve tehlikeliydi.
Konuştular…
Hayallerinden, gelecekten konuştular çokça…
Kadir’in ailesinin durumu iyiydi,
Babası inşaat malzemeleri satıyordu…
Annesi özel bir okulun müdürüydü.
Bir evin bir evladıydı,
Üzerine titriyorlardı…
……
Koyu kumral, temiz yüzlü, kahverengi gözlü, uzun kirpikli, uzun boylu bir gençti…
Kızlar peşindeydi hep,
Ama onun gözü Nurgül’den başkasını görmüyordu.
Çocukluğunda mandolin çalmış, ders almıştı,
Şimdi de gitar çalıyordu,
Müziğe özel yeteneği vardı ancak konservatuara gitmek istememişti…
Bazı akşamlar evde, anne ve babasına gitar çalar söylerdi…
Nurgül için de bir şarkı yapmıştı daha yeni,
Gitarıyla yanında çalıp söylemeyi, ona sürpriz yapmayı çok istiyordu aslında…
Ama bu Corona Virüs, her planı bozduğu gibi bunu da bozdu işte…
…..
Ailesi, askerliği bedelli yaptıracaktı tek evlatlarına,
“Haziran’da askere gideceğim”dedi, Kadir…
“Aaaaa…” dedi genç kız,
Delikanlı ekledi,
“Ama 21 gün… Söylemiştim ya bedelli yapacağım”
Nurgül iç çekti…
“Çok özlerim ben seni, askerde cep telefonu yasak değil mi?”
“Yasak, ama 21 gün hemen geçer, gelirim”
Genç kız atıldı boynuna sevdiğinin…
Öylece durdular hiç kıpırdamadan bir süre…
O sırada Nurgül’ün telefonuna bir mesaj geldi,
Okudu…
Keyfi kaçtı,
Farketti Kadir…
“Ne oldu canım?”dedi…
“Hiç yok bir şey hadi gidelim artık”dedi geç kız…
……
Zaman nasıl da geçmişti
15 dakika, 30 dakikaya uzadı…
Ne zor gelmişti ikisine de ayrılmak.
Arkası Yarın
Yazan: Bilal Özcan