ÇOK KEYİFLİ BİR ATA DEMİRER RÖPORTAJI!
ALBÜM HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİREN ATA DEMİRER, YENİ ÇALIŞMASI ‘ALATURKA’YI HAFTA SONU DERGİSİNE ANLATTI. DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN.
Albüm hayalini gerçekleştiren Ata Demirer, yeni çalışması ‘Alaturka’yı Hafta Sonu dergisine anlattı.
Sahne gösterilerinde, filmlerinde, söylediği Türk sanat müziği eserleriyle herkesi kendine hayran bırakan Ata Demirer, müziğe olan vefa borcunu ödemek için ‘Alaturka’ albümünü çıkardı. Komedyen, “Seyirci beni ‘Gerçekten iyi ki yapmışsın’ duygusuna getirirse, her yıl farklı türlerde bir albüm yapabilirim” diyor.
Albümü “Konservatuvar hayatıma bir saygı olarak yaptım” demişsiniz...Biraz öyle bir tarafı var. Esasen, ağırıma giden bir şey vardı. Türk sanat müziğinin hiçbir zaman öldüğüne inanmadım. Mesela Yunanistan’a kadar gittiğimde onların klasik müziği, rembetikosu var. Neden benim ülkemde gazinoya gitmek veya alaturka dinlemek demode olsun? Alaturkaya biraz fırsat verirsen, oradaki yoğunluk ve derinlik seni öyle bir çarpar ki, kıyaslamaya başlarsın. Diğer türlerin de onun karşısında nasıl aciz olduğunu görürsün.
Bizde alaturka, Cumhurbaşkanlığı makamı gibidir, eleştiren çok olur. Siz eleştirilmekten korkmadınız mı?
Yok, hiç öyle bir kaygım olmadı. Ben bu işin eğitimini aldım, orada öğrendiğim şeyler benim pusulam. Bir de çok iyi bir hoca ile; Taşkın Sabah’la çalıştım.
ALKIŞ ALMA ARZUM YOK
Albümdeki şarkıları neye göre seçtiniz?
Akışı Taşkın Sabah ile beraber yaptık. Şarkıları kendi zevkime göre seçtim. Cüretkar bir albüm değil.
Konser var mı planlarınızın içinde?Eylülde yapacağız ama kararsızdım. Ben komedyenim, çıkıp sahnede nasıl o kadar şarkıyı okuyayım? Ben iki şarkı arasında rahat duramam ki! Pat iki espri yaparım, şarkıların duygusu bozulur. Ben güzel şarkı söyleyebiliyorum ama kendimi en iyi mizahla ifade etmem gerekiyor. Hem diyelim İstanbul’da konser yaptın, devamını getirmek lazım. Sürekli konserler veren bir komedyen gibi, denge bozulur. Konsere çıkayım, alkışımı alayım arzum yok.
DOYA DOYA SÖYLEDİM
Sizce bu albüm neden bu kadar çok sevildi?
Eserlerin haksızlığa uğradığı gerçeğini biliyor herkes bence. Albümüm “İşte abi bu ya!” dedirtti. Kayıt süresince hayatımın en büyük zevklerinden birini yaşadım. Doya doya söyledim ya, belki o geçiyor. Çok mutlu oldum. Tatlı bir ıstırap ile okudum. İş olsun diye yapmıyorsun ya; sırrı orada. Büyük beklen-tilerle yapınca, iş sana-yileşiyor o zaman. Ben sinemayı da öyle yapıyorum. Bir senaryo yazarken beni üç ay, başka başka dünyalara götürüyor.
ŞARKICILIĞA SOYUNMADIM
Sinema, mizah, müzik. Üç ayrı alandasınız... Her şeyi besleyen sahne. Hepsi birbirine bağlı hayatımda.
Yeni filminizde müzisyen karakteri var mı?Ben olacağım. “Ya, yetmedi mi! Hüseyin Badem de klarnetçiydi” dersin ama olmaz. O zaman hayatı kodlamaya başlarsın. Bu hayatta istediklerini yapacaksın.
Albümün devamı gelecek mi? Seyirci beni “Gerçekten iyi ki yapmışsın” duygusuna getirirse, her yıl farklı türlerde bir albüm yapabilirim. Daha çok şarkı söylemek arzum var ama şarkıcılığa soyunmak gibi bir arzum yok. Bu kış zor geçti, galalar, film... Stüdyoda müzisyenlerle takılmak benim için bir dinlenme biçimiydi. Albüm bekleniyor diye yapmadım. Kendimi dinlendirmek için yaptım. Mizah zorlayıcı bir şeydir, müzik rahatlatıcı geliyor.