BU HASTALIK HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI!
KAVAK YELLERİ” DİZİSİYLE YILDIZI PARLAYAN DİDEM İNSELEL, BİR SÜRE ÖNCE HASTALIK HABERLERİYLE GÜNDEME GELDİ. SAĞLIĞINA KAVUŞAN İNSELEL’DEN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR...
Böbrek üstü bezinde tümör tespit edilen oyuncu, uzun bir hastane süreci geçirdi ve tümörden ameliyatla kurtuldu. Sağlığına kavuşan İnselel, şimdi “Beni Böyle Sev” dizisiyle seyirci karşısında. Didem Hanım, sizi en son “Sen de Gitme” dizisinde izledik.
Dizi bittikten sonra neler yaptınız?
- Haziran ayında bitti dizi. Daha sonra istediğim gibi bir proje çıkmadı. Ocakta da yeni dizim “Beni Böyle Sev” başladı. “Beni Böyle Sev”in güçlü bir kadrosu var...
- Çok güçlü bir kadro hem de; Altan Gördüm, Lale Mansur, Güven Kıraç, Erdem Akakçe ve Zeynep Çamcı rol alıyor.
Yönetmeni Cenk Tabak. Hakan Aksum da senaristimiz. Benim ilk dizimin senaristi de Hakan Aksum’du.
Siz hangi karakteri canlandırıyorsunuz?
- “Beni Böyle Sev” aslında üniversiteli gençlerin hikâyesi. Ama sadece onların değil, ailelerinin ilişkilerini de anlatıyor. Ben de kendi hayatında mutluluğu bulamamış, bütün hayallerini kız kardeşinin üzerine kurmuş bir ablayı oynuyorum.
Kendi yaptığı hataları kız kardeşinin de yapmaması için çabalıyor, bu yüzden hayatına fazla müdahil oluyor. Aslında her şeyi onun iyiliği için yapıyor.
Dizinin kötü karakteri siz misiniz?
- Biraz öyle! Aslında karakter kötü değil ama yaptığı şeylerden dolayı kötü olacak.
Mutluluğu bulamamış dediniz, aşk acısı mı çekmiş?
- Aşk yaşayamadığı için acı çekiyor aslında. Çok fazla gururlu, snop biri. Mantık evliliği yapmış, mutsuz olmuş.
Bu rol için herhangi bir ön çalışma yaptınız mı?
- Fiziksel olarak bir şey yaptım; saçımın rengini açtım. Bir de saçlarımı genelde toplardım, burada hep açık kullanıyorum.
DÖNÜM NOKTAM KAVAK YELLERİ
Herkes sizi “Kavak Yelleri”ndeki Gönül Öğretmen rolüyle tanıdı. Bu dizi için kariyerinizde bir dönüm noktası diyebilir miyiz?
- Aynen öyle, “Kavak Yelleri” benim dönüm noktam oldu. Çünkü çok popülerdi. Ve içi boş olmayan bir diziydi. Benim üçüncü dizimdi, çok şey öğrendim.
Siz oyunculuğa nasıl başlamıştınız?
- Ben Radyo Televizyon bölümü mezunuyum. Haberci olmak isterken kendimi bir anda oyunculuk yaparken buldum. Nasıl oldu bu?
- Haberci olmak isterken, bir yandan da reklam filmlerinde oynuyordum. Sonra reklam yapım şirketlerinde çalışmaya başladım. Kast direktörlüğü, sanat yönetmenliği yaptım. Sonra da oyunculuğa başladım.
Oyunculuk eğitimi aldınız mı?
- İlk dizimi çekerken kendimi yetersiz hissettim, Şahika Tekand’da oyunculuk dersi aldım. Oraya üç sene gittim, bana çok faydası oldu.
BU HASTALIĞIN 3’TE 2’Sİ OTOPSİDE BELLİ OLUYORMUŞ
Bu arada böbrek üstü bezinizde tümör çıktığını öğrendik, geçmiş olsun diyeyim. Rahatsızlığınız nasıl ortaya çıktı, neler yaşadınız o süreçte?
- Teşekkür ederim. İki-üç senedir tansiyon atakları yaşıyordum. Üzüntüden ya da yorgunluktan olduğunu düşünüyordum. Birtakım tetkikler yaptırdım. Kalpten ve beyinden şüphelendiler.
Hepsine bakıldı ama bir şey çıkmadı. Bu sırada kalp çarpıntıları yaşamaya başladım. Çok önemli doktorlara gittim, “Hiçbir şeyiniz yok” dediler.
Sonra?
- Bir gün acile kaldırdılar beni. Doktor “Panik ataksın” dedi, psikiyatriste yönlendirdi. Bu arada ailemizden iki kişiyi kaybettik. Hastalığım bunların üzerine geliştiği için “Herhalde panik ataktır” diye düşündüm ben de.
Ama doktor doktor gezmeye de devam ettik. Yaşlı bir doktor, “Bir böbrek ultrasonu çekelim” dedi ve böbrek üstü bezimde tümör olduğu ortaya çıktı. Çok nadir rastlanan bir hastalıkmış bu. Ve 3’te 2’si de otopside belli oluyormuş! Allah’tan benimki tansiyon ataklarıyla kendini belli etti.
Çok şanslıymışsınız...
- Aynen öyle. İyi ki o ataklar olmuş.
Sonra nasıl bir süreç başladı?
- Panik atak olmadığım ortaya çıkınca bütün ilaçlar kesildi. Uzun bir hastane dönemi geçirdim. O sırada “Sen de Gitme” dizisi de devam ediyordu. Ama zaten hastane dizisi olduğu için senaryoda benim hastalığım da işlendi. Ben malzeme vermiş oldum yani. (Gülüyor)
KORKUNÇ BİR HASTALIK GİBİ LANSE ETTİLER
Ve sonra ameliyat oldunuz...
- Ameliyattan önce 15 gün hastanede yattım. Sonra “Ameliyata hazırsın” dediler. Ameliyata girdim, tümör alındı. Bir hafta sonra sonuçlarım geldi, “Temizsin” dediler.
Tamamen temizlendi yani tümör?
- Evet, bitti gitti. Nisan ayında da senelik kontrolüm var. Benim için çok sıkıntılı bir süreç oldu. Nadir görülen bir hastalık olduğu ve hastane süreci de uzadığı için korkunç bir hastalık gibi lanse ettiler.
Ama bu hastalık da benim hayatımın dönüm noktalarından biridir. 15 günlük hastane sürecinde hayatıma ne kadar yanlış insanlar aldığımı ve kimleri ihmal ettiğimi fark ettim.
O süreçten ders de çıkardınız yani?
- Öyle oldu. Fark ettim ki yanlış şeylere önem veriyormuşum. Görüşmem gereken kişileri de ihmal ediyormuşum.
Ziyaretinize çok gelen oldu mu?
- 300’den fazla kişi geldi. Lise arkadaşlarım bile geldi.
ACI ÇEKMEDEN AŞK OLUR MU?
Aşk hayatınız ne durumda?
- Aşk şu an yok...
Biraz önce aşk acısından bahsettik, siz hiç aşk acısı çektiniz mi?
- Aaa çekmeden aşk olur mu? Aşk dediğin öyle bir şey zaten...
Peki evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Yok, düşünmüyorum. Hiç sıcak bakmıyorum. Çünkü evliliğe inanmıyorum.
TİYATROYLA DİZİ BİR ARADA OLMUYOR
Çoğu dizi oyuncusu, yoğun çalışma temposundan şikayetçi. Siz çekimlerden kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?
- Ayırıyorum. Artık düzgün planlamayı öğrendim. Ayrıca ben çalıştığım zaman daha sosyal, daha verimli oluyorum. Gündeminizde bir tiyatro ya da sinema projesi var mı?
- Tiyatro şu an yok. Diziyle bir arada olmuyor çünkü. Ama yaza doğru bir sinema filmi olacak. Trabzon’da çekeceğiz.