Bilal Özcan yazdı: Zeki Müren yaşasaydı Çağlar Çorumlu'ya ne derdi?

Çağlar Çorumlu'nun rol aldığı İş bankası reklam filmiyle ilgili herkes fikrini söyledi, medyada Zeki Müren'i en yakından tanıyan gazeteci olarak işte benim fikrim...

Buraya tıklayarak YuouTube kanalıma kolaylıkla ABONE olabilirsiniz...

Bilal Özcan yazıyor….

Çağlar Çorumlu’nun İş Bankası’nın reklam filminde yaptığı Zeki Müren canlandırmasını çok beğendim. 

Aferin başarılı oyuncuya.  

Role çok iyi çalışmış, hazırlanmış ve layıkıyla da icra ediyor. 

Reklam ajansı, Zeki Müren’in ismine, sanatçı kimliğine layık bir iş çıkarmış, 

Yaratıcılık şahane!

Kostümlerde, dekorlarda her ayrıntı düşünülmüş, 

Mükemmel ışık, dört dörtlük sahneler, usta işi yönetmenlik. 

Projeye emeği geçen herkesi tebrik ederim. 

Rahmetli Zeki Müren hayattayken çok iyi dostum olduğunu her fırsatta söylerim, 

Bodrum’da inzivaya çekildiği, yaşamının son 6 yılında, sık sık görüştüğü tek gazeteci bendim. 

Özellikle 1994 yılı ile vefat ettiği 24 Eylül 1996 tarihleri arasında hemen her gün telefonla konuştuk. 

Yaptığımız sohbetlerde, bazen hayranlarına vermek istediği mesajları özellikle anlatırdı. 

Ben de Star TV’de yaptığım televizyon programında, mesajlarını onun ağzından duyururdum. 

Örneğin, mal varlığının ne kadar olduğunu, vasiyetini, akrabalarına neden mirasından pay bırakmak istemediğini anlatmıştı, 

Herkes Paşa’nın tüm servetini, Türk Eğitim Vakfı ile Mehmetcik Vakfı’na bırakacağını, bunun için noter kanalıyla gerekeni yaptığını, ilk kez o programda, onun sesinden duymuştu...  

Zeki Müren’in Star TV’ye bir kaç haftada bir yaptığı açıklamalar büyük yankı yaratırdı, 

O kez de öyle olmuştu, 

Ve Zeki Müren o gün programda vasiyetini açıklarken şu cümleyi de ekliyordu: 

“...Çok istediğim halde, kendi adımı taşıyan, müziği seven gençlerin okuyup yetişeceği bir Zeki Müren konservatuarı kuramadım. Ben öldükten sonra belki bir hayırsever çıkar da böyle bir okul açar, kimbilir!” 

Türk Sanat Müziği’nin tartışmasız en büyük isminin bu arzusuna, “Allah gecinden versin ama inşallah dileğiniz gerçekleşir Paşam” diye yanıt vermiştim... 

Çok şükür ki ünlü sanatçının tüm mirasını bıraktığı iki güzide vakıf, Zeki Müren’in TV programımda dile getirdiği arzusunu, onun vefatından sonra yerine getirdi. 

Okul, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde inşa edildi. 

2003 senesinde hizmete açılan Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi’ndeki 21 adet müzik sınıfında, her yıl yüzlerce öğrenci öğrenim görüyor. 

‘Eğer Zeki Müren yaşasaydı, Çağlar Çorumlu’nun performansına ne derdi?’ soruma dönersek. 

Dedim ya, Zeki Müren ile hemen her gün telefonda sohbet ederdik. 

Özellikle basında ilginç bulduğu haberleri, ekranda gördüğü ve eleştirmek istediği konuları bu sohbetlerde mutlaka dile getirirdi. 

Hiç unutmuyorum bir Cumartesi günü öğlen saatleri Star TV’de çalışıyorum, telefon çaldı.  

Açtım, Zeki Müren’in Bodrum’deki evindeki yardımcılarından Hüseyin Bey, “Merhaba Bilal bey Paşam görüşecek” dedi... 

“Merhaba, tabii...”  dedim, 

Zeki Müren aldı telefonu, pek tanık olmadığım kadar sinirliydi. 

“Bilalciğim dün gece televizyonda Atilla Arcan’ı seyrettin mi?” diye hemen konuya girdi. 

“Evet Paşam” dedim. 

“Benimle ilgili yaptığını gördün mü, ben öyle bir insan mıyım, hem o beni niye taklit ediyor? Ben öyle mi konuşuyorum, bir kere kıyafet iyi değil, makyaj da öyle. Kafasındaki peruk ne kadar abartılı duruyordu. Beni canlandırmaya kalkıyor ve hiç olmamış...” 

2015 yılında kaybettiğimiz Atilla Arcan sık sık sahnelerde ve televizyonlarda siyasileri, sanat dünyasının ünlülerini birebir taklit etmeye çalışır, o işten komedi çıkartırdı.  

Atilla Arcan’ın taklit ettikleri arasında devrin ünlü siyasetçisi Süleyman Demirel de vardı. 

Bazı taklitlerinde gerçekten başarılıydı. Ancak Zeki Müren taklidi biraz zorlama olmuştu. 

Zeki Müren’e düşüncelerimi söylediğimde daha da kızıyor, konu uzayıp gidiyordu.  

O gün sevgili Zeki Müren, telefonda tam 25 dakika Atilla Arcan’ın taklidiyle ilgili içini döktü... 

Ünlü sanatçının vefatından yıllar sonra bir gün gazetede çalışırken, Yeşilçam’ın ünlü yönetmenlerinden Ülkü Erakalın aradı... 

“Bilal Bey sizin Zeki Müren ile yakınlığınızı biliyorum, bir konuyu size danışmak istiyorum” dedi. 

“Buyurun Ülkü bey, hay hay” 

“Benim rahmetliye büyük bir hayranlığım ve sevgim vardı. Bir yönetmen olarak ona karşı olan bir görevimi yerine getirmek istiyorum” 

Merak etmiştim, değerli yönetmen devam etti... 

“Sevgili Zeki Müren’in yaşamının bir bölümünü Beyaz Perde’de anlatmak istiyorum, filmin senaryosu hazır. Zeki Müren’i kim oynamalı diye çok düşündüm. O role uygun tek bir kişi bulabildim: Atilla Arcan...  

Biliyorsunuz, hem gazino sahnelerinde hem de ekranlarda yıllardır taklit ediyor. Siz ne diyorsunuz, Zeki Müren’i en yakından tanıyan bir gazeteci olarak sizce Atilla Arcan bu role nasıl olur?” 

Çok şaşırmıştım... 

“Estafurullah siz bilirsiniz hocam” sözleri döküldü ağzımdan... 

“Hayır Bilal bey, lütfen fikrinizi söyleyin, ben sizin Zeki Müren’le ilgili mesleki çalışmalarınızı çok yakından takip ettim, düşünceniz önemli...” 

“Madem sordunuz, anlatayım” dedim, Zeki Müren ile aramızda geçen o 25 dakikalık telefon görüşmesini ana hatlarıyla anlattım.

Dinledi, teşekkür etti ve telefonu kapattık... 

Buraya tıklayarak YuouTube kanalıma kolaylıkla ABONE olabilirsiniz...

Sonra bir gün Ülkü bey yine aradı, Atilla Arcan’dan vazgeçtiğini ve senaryoda bazı değişiklikler yaptığını söyledi. 

“Filmde başrol oyuncusunu bire bir Zeki Müren’e benzetmeyeceğim, bazı şeyleri seyirciye bırakacağım. Başrol için Ediz Hun’la anlaştık.” dedi... 

“Hayırlısı olsun Ülkü bey” demiştim... 

                                                            …..... 

Yanlış anlaşılmasın, Zeki Müren taklidini yapan herkese kızmazdı, 

Örneğin Selami Şahin’in, kendi konuşmasını taklit etmesine kahkahalarla gülerdi.  

Ateş Böcekleri Ercan ve Yalçın ile çok eğlenirdi. 

Uğur Böcekleri Zeki ile Yalçın’ın latifelerine bayılırdı... 

Zaten kendisi çok espri yapan bir insandı. 

                                                        …..... 

Artık bağlayayım, 

Zeki Müren çok titiz bir sanatçıydı, 

Özellikle iş konusunda, her şeyin dört dörtlük olmasını isterdi. 

Zeki Müren için her zaman, halkın, seyircilerin kendisine vereceği not her şeyden önce gelirdi...   

Eğer, Zeki Müren hayatta olsaydı ve sanatını her zaman büyük bir özenle ve titizlikle icra eden Çağlar Çorumlu’yu tanısaydı çok severdi... 

Sanat Güneşi, Çağlar Çorumlu’nun Zeki Müren taklidini eğer izleyebilseydi çok beğenirdi. 

Ve inanın izlerken bazen alkışlar, bazen de kahkahalarla gülerdi.  

Bilal Özcan…

YORUM YAP
YORUMLAR