BİLAL ÖZCAN YAZDI: "ÖLÜM İÇİN DAHA ERKEN"
BİLAL ÖZCAN BUGÜN GAZETESİNDE YAYINLANAN SON KÖŞE YAZISINDA ÖNCEKİ GÜN ARAMIZDAN AYRILAN SEVİLEN ŞARKICI FERDİ ÖZBEĞEN'İ YAZDI. ÖZCAN'IN, ÜNLÜ SANATÇININ BİLİNMEYENLERİNİ ANLATTIĞI YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.
İŞTE BİLAL ÖZCAN'IN BUGÜN GAZETESİNDE YAYINLANAN KÖŞE YAZISI..."ÖLÜM İÇİN DAHA ERKEN"
Piyanoyu halkın eğlendiği lokallere sokan sanatçı artık aramızda değil.
Duygu dolu şarkıların piyanist şantörü Ferdi Özbeğen ölümü kendisine yakıştırmazdı,
Ne var ki 12 sene kanserle mücadelede yorgun düşen bünyesi yakalandığı enfeksiyona direnemedi.
İzmir beyefendisi, İstanbul kibarı ve Bodrum aşığıydı.
İnsanın ruhunu okşayan, pırıl pırıl bir sesi
vardı.
Zeki Müren gibi kusursuz bir İstanbul Türkçesiyle tane tane konuşur ve söylerdi…
Bundan üç sene önce Bodrum’da, Kanaltürk’teki ‘Laf Aramızda’ programıma konuk olmuştu…
Bir saat süreyle hayatını konuştuk…
Tam 50 yılı müzikle iç içe geçen büyük usta günümüzün şöhretlerine şöyle bir tavsiyede bulunmuştu:
“Çevrelerindeki tantanaya fazla güvenmesinler, hayranlarının başka birini sevme ihtimali de çok yüksek”
Aslında bu sözlerde hayranlarına gönderdiği ince bir sitem vardı…
Ferdi Özbeğen 80’li yıllarda konser verdiği zaman izdihamdan kapılar kırılırdı.
Büyük usta, ömrünün sonuna kadar herkesten sevgi ve saygı görse de çok iyi biliyordu ki artık kapılar başkaları için kırılıyordu…
HİLMİ’Yİ NÜFUSUNA ALDI
Ferdi Özbeğen pek çok sanatçının aksine çok tutumlu bir insandı…
Milyonlar satan plaklardan ve çalıştığı mekanlardan çok iyi paralar kazandı.
Hiçbir zaman har vurup harman savurmadı.
Annesinin tavsiyesiyle, kendisini çok seven ve yanından hiç ayrılmayan Hilmi Mutlu isimli bir delikanlıyı evladı olarak nüfusuna aldı.
Bir de babasının ilk eşinden olan, Edremit’te yaşayan, zaman zaman para gönderdiği bir ağabeyi vardı.
Bodrum’da yaptığımız o programda Ferdi Özbeğen’e şöyle bir soru yöneltmiştim:
“Allah size sağlıklı ve güzel bir ömür versin. Sanatçıların şöyle bir arzusu oluyor. Sahnede ölmek gibi. Siz de Zeki Müren gibi sahnede ölmek ister misiniz?”
Şaşırmıştı soruyu duyunca…
Ve bozulmuştu da…
Kendinden emin bir şekilde ve hızla yanıt vermişti; hiç unutmuyorum:
“Şu anda böyle bir şeyi asla hayal etmem. Ben nasıl öleceğimi merak etmem aslında. Daha erken, daha vaktimiz var.”