BENİM DE BİR KAVUĞUM VAR
REYTİNG HAMDİ’ DİZİSİNİN ‘SİBOP’U CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ, ŞEBNEM ÖZCAN’A ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR YAPTI. ÜNLÜ KOMEDYEN, “FERHAN ŞENSOY KAVUĞU KİMSEYE VERMEZSE VERMESİN. EROL GÜNAYDIN’IN KAVUĞU BENDE” DEDİ.
Ses getiren komedi filmleriyle adından söz ettiren Cengiz Küçükayvaz, BUGÜN’e çok özel açıklamalar yaptı. Ünlü komedyen, “Ferhan Şensoy kavuğu kimseye vermezse vermesin. Erol Günaydın’ın kavuğu bende” dedi
Yıllar önce ‘Reyting Hamdi’ dizisinde ‘Sibop’ karakteriyle ünlenen Cengiz Küçükayvaz, 30 yıldır oyunculuk yapıyor. Ekranların fenomen yapımı Çiçek Taksi’de 8 yıl oynadı. 60’ın üzerinde sinema filmi ve dizide rol aldı. Kendi özel tiyatrosu ve oyuncu yetiştirdiği bir okulu var. Geçtiğimiz pazar günü dünya evine giren Cengiz Küçükayvaz ile hayatı ve çok sevdiği mesleğini konuştuk.
* Neden hep komedi yapıyorsunuz, farklı bir alan denemek istemediniz mi?
Komedide uçsuz bucaksız bir alan var. Drama gibi kalıpları belli değil. Ben insanların gülmesinden hoşlanan bir insanım. İnsanları mutlu etmeyi çok seviyorum. Bu yüzden de komediyi seçtim. İnsanları mutlu etmek için ya çok paranız olacak, yardımlar yapacaksınız ya da benim gibi komedyen olup güldürerek mutlu edeceksiniz.
* Oyunculuğunu, ustalığını çok beğendiğiniz Türk komedyen var mı?
Çok şey öğrendiğim ağabeylerim oldu. En başta adını rahmetle, saygıyla anacağım Erol Günaydın ve Halit Akçatepe. Bunlar Türk Tiyatrosu’nun komedi anlamındaki duayenleridir.
* Rahmetli Erol Günaydın çabuk sinirlenirdi. Size de kızdığı oldu mu?
Öyle bir şey olduğu zaman yönetmen bana “ Erol Ağabey yine kükrüyor. Aramızı bul” derdi. Ben onu eski davulcu manileriyle karşılardım. Çok mutlu olurdu. Bizde bir kavuk vardır bilirsiniz. Geleneksel elden ele geçen, ustalardan geçen bir kavuk.
* Ferhan Şensoy’da kimselere vermediği bir kavuk var değil mi?
Evet, vermiyor. Vermezse vermesin. Bende de bir kavuk var. Erol Günaydın ölmeden önce, sırtında dekor taşıyıp, bu oyunlara çıktığı zaman giydiği kavuğu bana verdi. Dramatik bir öyküsü var bunun. Onun ellerine falan sarılmıştım. Ayrıca çok özel daktiloda yazılmış bir meddah hikayesi verdi. O kavuğu gözüm gibi saklıyorum.
En yetenekli Cem Yılmaz
* Sizce Cem Yılmaz neden başarılı?
Adamda Allah vergisi bir yetenek var. Bunu herkes kabul etsin. Çok iyi bir analiz uzmanı. Kişilik adına, psikoloji ve sosyoloji adına çok iyi bir analiz yapıyor. İyi bir pragmatist. Düşündüklerini çok iyi analiz eden birisi var karşınızda, düşündüklerini pratiğe döken biri var karşınızda. Ne diyebilirsiniz ki? Türkiye’nin bu zamana kadar gelmiş geçmiş en yetenekli sanatçılarından biri Cem Yılmaz.
ŞAHAN ABSÜRTLÜĞÜ GÖSTERİYOR
* Peki ya Şahan Gökbakar?
Türkiye’de her kültürden insan var: Ama Şahan’ı avukatı da izliyor, profesörü de izliyor. Ahmet Efendi de Mehmet Efendi de gülüyor aynı şeye. Zaten bunu gruplara ayırmak faşizanlık olur. Şahan var olanın içinde olan absürtlüğü gösteriyor.
Evlenme teklifini tiyatroda yaptım
* Hayırlı olsun dünyaevine girdiniz, eşiniz de oyuncu mu? Evet, o da oyuncu. Züleyha Karyağdı. Yaklaşık 5 yıldan beri aynı tiyatronun bünyesinde beraber çalışıyoruz. Kendisi daha önce televizyon dizilerinde yer almıştı.
* Evlilik teklifini nasıl yaptınız?
Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde oyundan sonra bütün seyircilerin önünde yaptım.
* Sahnede mi evlilik teklif ettiniz?
Hayır, sahnede olunca rol oluyor. Sahne biraz tehlikeli oluyor. Fuayeye çıktılar, yüksek bir yere çıktım ve oradan ona seslenerek evlenme teklif ettim.
HERKESiN BiR DÖNEMi VAR
Ata Demirer gibi komedi oyuncuları hem çok popülerler hem de çok para kazanıyorlar. Sizin yeteneğiniz ortada, onlardan ne eksiğiniz var da bir türlü zirveye kurulamadınız?
Herkesin bir dönemi var. Bu işin belirli bir yükselme grafiği var. Ben de zamanında birçok reklam filminde yer aldım. O zamana göre iyi paralar da kazandım. Okuldan mezun olduktan sonra, gerçekleştirmek istediğim üç tane misyonum vardı. En önemli misyonlardan biri kendi tiyatromu kurabilmekti. 20 yıl sonunda tiyatromu kurduktan sonra ikinci misyonumu gerçekleştirdim.
O da kendi bilgilerimi aktarabileceğim bir okul. Onu da yaptım, çok şükür... Üçüncü dileğimi de olduğu zaman söyleyeceğim. O komedyenlerin de devri geçecek. Bir zaman sonra yeni komedyenler çıkacak. Burada önemli olan şu; Bu çıkacak olan gençlerin önünü kesmemeliler. “Hep bana hep bana” dememeliler...
RÖPORTAJ:ŞEBNEM ÖZCAN - BUGÜN GAZETESİ