BAKAN’DAN "BEŞİKTAŞ-GALATASARAY DERBİSİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ, KATILDIĞI BİR TELEVİZYON PROGRAMINDA KENDİSİNE YÖNELTİLEN SORULARI YANITLADI.
Bakan’dan "Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle ilgili önemli açıklamalar.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
"BEŞİKTAŞ-GALATASARAY DERBİSİNDE 10 BİNİN ÜZERİNDE BİLETSİZ SEYİRCİ VARDI"
Vücut geliştirme şampiyonu Şahin İrencin'in, aşırı dozda aldığı ileri sürülen doping ilaçları yüzünden hayatını kaybetmesine atıfta bulunan Kılıç, "Devlet, doping olaylarına göz yumuyor" gibi bir anlayışın kesinlikle söz konusu olmadığını vurguladı. Kılıç, "Biz bakanlık görevini devraldığımız günden itibaren dopinge karşı daha kararlı bir tutum takındık. (Toleransımız sıfırdır) dedik, (Doping zehirdir) dedik. Daha da ileri gittik, (Doping ölümcül bir silahtır) dedik. Bugün de aynı şeyleri söylemeye devam ediyoruz ama eminim bugün de insanlar yasaklı maddelerin kullanımına devam ediyor" dedi.
İrencin'in kullandığı antrenman salonları da dahil olmak üzere geçen yıl ekim ayında bakanlığın tüm spor salonlarına bir genelge gönderdiğini ifade eden Kılıç, "O genelgede yasaklı listede yer alan ilaçların ölümcül zararlara yol açabileceğine yönelik hatırlatmamız var. Bu bileşenlerin ve onları içeren diğer maddelerin kullanılmamasına; kulüplerin, antrenörlerin, spor salonu ve yöneticilerinin de sporcuları bu gibi maddelerden uzaklaştırmalarına yönelik uyarılarımız var ama yazı alınıp çekmeye konulursa, bununla ilgili sporcular bilgilendilrilmezse, elbette o noktadan sonra uyarılan kişilerle ilgili yaptırımlar gündeme gelecektir" ifadesini kullandı.
Kılıç, Beşiktaş-Galatasaray derbisinde yaşanan olaylarla ilgili de şunları kaydetti:
"Mübalağasız söylüyorum, 10 binin üzerinde biletsiz seyirci vardı. Çok sayıda kapı kırıldı, turnikeler kapatıldı ve sistem, biletleri okuyamaz hale getirildi. Maçtaki esas sorumluluk özel güvenlik firmasının görevin gereklerine yönelik çalışamamasıdır, bu bir. İkincisi, derbi öncesinde stadyum çevresinde Derbifest adıyla bir konser düzenlenmiştir. Bu konserde -kulübün günahı olmayabilir- fakat dışarıdan yasak yollardan satışı mümkün olmadığı halde çok miktarda alkollü içecek servis edilmiştir. Adam alkol alacak maça gelecek, üstelik alkolü stadyumun bahçesinde tüketecek, stadyumda bulunan özel güvenlik ya da diğer birimler buna göz yumacak ve nihayetinde o maçın olaysız şekilde oynanmasını ve bitmesini bekleyecek. Bu, mümkün değil."
"Stadyumlarda siyasi slogan atılmasın" dediğinde, farklı çevrelerin eleştiri oklarının kendine yöneldiğini söyleyen Kılıç, şöyle dedi:
"O zaman şunu dedim, (İsterseniz atın. Bizim için bir problem yok. Türkiye'de hiçbir siyasi iktidar stadyumlarda atılan siyasi sloganlarla iş başından gitmedi. Hiçbir muhalefet partisi de atılan siyasi sloganlarla iktidar olmadı. Sloganın bize zararı yok, sloganın o takıma zararı var, o takımın taraftar gruplarına zararı var. 2 maç slogan atılır, bir olay olmaz, 3 maç slogan atılır bir olay olmaz ama 4 ya da 5. maçta o takımın taraftar grupları birbirine
girer.) Nihayetinde ne oldu? Beşiktaş-Galatasaray derbisinden sonra ortada tek soru kaldı: (Sahaya atlayanlar 1453 Kartalları mıydı, Çarşı grubu muydu?) Ne olursa olsun evsahibi takımın taraftarıysa iş bitmiştir zaten. Yazık değil mi? Beşiktaş takımı o kadar iyi giderken çok ağır bedeller ödedi ama biz başından itibaren ne dedik, (Bir takımın tribünlerine siyasi slogan sokmayın) dedik. Yöneticiler o günlerde seyirci kaldılar, ses çıkarmadılar, bizim beyanlarımıza destek sağlamadılar ve nihayetinde ne kadar haklı olduğumuzu, ne kadar iyi niyetli olduğumuzu yaşananlardan sonra anladılar."