ASİTLİ SAPIK, ASİTİ DİŞ MACUNU TÜPÜNDEN SIKMIŞ, HASTANEDE ZİYARET BİLE ETMİŞ!
ATAŞEHİR'DEKİ DEVELİ RESTORANIN ÇOCUK ODASINDA YÜZÜNE ASİT ATILAN 3,5 YAŞINDAKİ Y.K'NIN TEDAVİSİ SÜRERKEN YAKALANAN ZANLININ SUÇUNU İTİRAF ETTİĞİ VE OLAYI BAŞTAN SONA ANLATTIĞI AÇIKLANDI. İŞTE İLGİNÇ DETAYLAR...
ASİTLİ SALDIRGAN YAPTIĞI HER ŞEYİ ANLATTI!
Ataşehir’de ünlü bir lokantada 3,5 yaşındaki Y.K'nın üzerine oyun alanında asitli madde atılarak yaralanması olayıyla ilgili gözaltına alınan C.A., ifadesinde suçunu itiraf etti.
Polis şüpheli C.A.’nın olaydan sonra maddeden yanan gömleğini değiştirdiğini ve bir saat sonra da hastaneye minik Y.K.’ya geçmiş olsun ziyaretine gittiğini, sabaha kadar hastanede yakınlarıyla beklediğini tespit etti.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından Ümraniye, Çekmeköy’de yolda yürürken yakalanan C.A.’nın Cinayet Büro Amirliği'nde sorgusu tamamlandı.
LOKANTADAKİ KEZZAPLI SALDIRGAN YAKALANDI, TIKLAYIN
Avukatı yanında ifadesi alınan C.A.’nın verdiği ifadede suçunu itiraf ettiği öğrenildi. C.A.’nın ifadesinde minik Y.K.’yı aile içinde kendi çocuklarından daha fazla ilgi gördüğü için kıskandığını söylediği öğrenildi.
"MADDENİN ASİT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"
Bir yazılım şirketinde pazarlama müdürü olarak çalıştığı öğrenilen C.A.’nın ifadesinde amacının minik Y.K.’ya zarar vermek olmadığını belirterek şunları söyledi:
Evimde tadilat vardı. Orada ustaların bıraktığı malzemeler arasında bulduğum bir maddeyi diş macunu tüpünün içine koydum. Ben onun boya olduğunu düşünüyordum.
Amacım onu arkadaşlarının arasında küçük duruma düşürmekti. Olay yerine gittiğimde ona doğru tutarak hızla sıktım. Madde hızla çevreye yayıldı. Çocuklar ağlamaya başlayınca oradan kaçıp masaya döndüm. Kimsenin beni gördüğünü düşünmedim” dediği öğrenildi.
KENDİ DE YARALANMIŞ
Olay sırasında tüpün içinden çıkan madde nedeniyle kendi elinin ve gömleğinin de yandığını anlatan C.A., “Montumu boğazıma kadar çekip yanan gömleğimi gizlemeye çalıştım.
Olaydan sonra masaya döndüm. Herkes hastaneye giderken ben gitmedim. Gidip üzerimi değiştirdim" dedi.
YENİ BİR DİŞ MACUNU ALMIŞ
Yapılan soruşturmada C.A.'nın olaydan sonra bir markete giderek cebinde boşalttığı diş macunu tüpünün yerine gerçek bir diş macunu aldığı tespit edildi.
Şüphelinin bunu polisin cebinde olduğu tespit edilebileceği diş macunu tüpünü sorması halinde göstermek için aldığı belirledi.
Diş macunun tüpünün içindeki maddeyi evinde yapılan tadilat sırasında ustaların bıraktığı malzemelerin içinden aldığını anlatan C.A.’nın bu kadar zarar vereceğini düşünmediğini sadece boya sandığını söylediği öğrenildi.
Öte yandan yapılan inceleme sonucu minik Y.K.’nın yüzünü ve gözlerini yakan maddenin sülfirik asit olduğu tespit edildi.
MİNİK Y.K.'YA GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİNE GİTMİŞ
Şüphelinin bir markete giderek cebinde boşalttığı diş macunu tüpünün yerine gerçek bir diş macunu almasından yaklaşık bir saat sonra hastaneye minik Y.K.'ya geçmiş olsun ziyaretine gittiği öğrenildi.
Şüphelinin sabaha kadar Y.K.'nın bulunduğu, hastanede yakınlarıyla birlikte beklediği belirtildi.
TUTUKLANMA TALEBİ
Yaptığından çok pişman olduğunu söyleyen C.A., "nitelikli ve kasten yaralama” suçundan tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi.
ENİŞTENİN EŞİNDEN AÇIKLAMA
Küçük çocuğun yüzüne asit sıktığı iddia edilen C.A’nın mikroişlemci üreten dünya ünlü bir firmada üst düzey yönetici olarak çalıştığı ortaya çıkarken, küçük Y.K’nın 3 ay önce evinde oynadığı uzaktan kumandalı arabasının ise patladığı öğrenildi.
C.A’nın bilgisayarlara mikroişlemci üreten bir firmada çalışıyor olması ise akıllara 3 ay önce Y.K’nın oynadığı sırada uzaktan kumandalı Oyuncağının elinde patlamasıyla ilgisi olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
TÜYLER ÜRPERTİCİ DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Zanlının şubeden çıkarılırken çelik yelek giydirildiği dikkat çekti. Öte yandan anne Işıl G.’nin, kardeşinin kocası C.A’dan şikayetçi olduğu belirtildi.
Olayla ilgili yapılan polis soruşturmasında ise tüyler ürpertici detaylar ortaya çıktı. Polis yaptığı araştırmada C.A.’nın olayı planladığını ve o akşam yemeğini herkese tek tek telefon ederek kendisinin organize ettiğini tespit etti.
Olay sırasında oyun alanında bulunan palyoçalar tarafından çocukların yüzlerinin boyandığı, bu sırada yüzüne asit atılınca yüzünün yandığını söyleyerek ağlamaya başlayan Y.K.’ya ailesinin, istemeden de olsa yanlış müdahale ettiği ortaya çıktı.
Yanmanın yüzündeki boyadan olduğunu sanan ailenin çocuğun yüzünü suyla yıkadığı, bu sırada suyla tepkimeye giren sülfirik asitin çocuğun yüzünde ve vücudunda derin yaralar açtığı öğrenildi.
2 GÜN UYUYAMAMIŞ
Şüpheli C.A’nın, olaydan sonra 2 gün uyumadığı, eşinin polise , "Ben onu çocuğa üzüldüğü için uyuyamadığını sanryordum. Halbuki böyle bir olayın faili olduğu için uyuyamıyormuş" dediği öğrenildi.
DEVELİ KARDEŞLERDEN AÇIKLAMA
Develi restoranları yönetim kurulu üyesi kardeşler Nuri Develi ile Ali Develi basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, "Hepimizin aklının almadığı bir olayın üzüntüsünü en derinden yaşadık. Suçlunun yakalanması için, üzerimize düşeni yaptık" denildi.
Nuri Develi, “Hepimizin akılının almadığı bir olayın üzüntüsünü en derinden yaşamaktayız. Minik yavrumuzun acısı bizleri çok büyük üzüntüye soktu.
Tüm eleştirilere sessiz kalmamızın nedeni, emniyet güçlerimizin işlerini daha rahat yapabilmesi, suçlunun delilleri karartmaması için biz sessizliğimizi koruduk.
Sorumluluk bilinci ile hareket edip, tüm eleştirileri göğüslemek zorunda kaldık. Suskunluğumuz, vicdansızlık veya sorumsuzluk değildi. Aksine suçlunun yakalanması için biz üzerimize düşeni yapmış olduk" diye konuştu.
'ÇOCUĞU ODAMIZA TESLİM EDEN ENİŞTESİYDİ'
Olayı işleyen şüphelinin, iddia edildiği gibi dışarıdan elini kolunu sallayarak giren ve çocuk odasına varan bir kişi olmadığına dikkat çeken Nuri Develi, "Aksine rezervasyonu yapan, minik yavrumuzla aynı masada oturan ve minik yavrumuzu annesi ile beraber çocuk odamıza teslim eden eniştesiydi.
Güvenlik kameralarımız emniyet tarafından açıklandığı gibi inceleme altındadır. Süreç devam etmektedir. Asılsız iddialarla itham edilen, oyun odasında çalışan çalışma arkadaşımız bu olayın aydınlatılmasının en büyük başrol oyuncularından biridir. Şimdi bilgi kirliliğine son verildiğine göre hep birlikte minik yavrumuza dua edelim" dedi.
Gazetecilerin “Oyun odasında görevli arkadaşınız ne yaptı?" sorusuna Nuri Develi, şu yanıtı verdi:
“Herkes şöyle bir eleştiride bulunmuştu. 'Nasıl olur da bir işletmede böyle bir olay yaşanır? Görgü tanığı olmaz' diye. Tabii ki de görgü tanığımız vardı.
Orada çalışan arkadaşlarımız bu olaya tanık olmuştu. Ama suçlunun daha rahat hareket edebilmesi için bu konuda bir açıklama yapmamıştık. Ama tüm bilgiler emniyetle paylaşıldı. O gün kameralarımız emniyete teslim edilmişti.
Emniyet o görüntüleri kendi içerisinde inceliyorlar. Ondan dolayı biz hep sessizliğimizi koruduk. O gün kameralar çalışıyordu. Biz bütün bilgisayarlarımızı emniyete teslim ettik. Emniyet bütün gerekli çalışmaları yapıyordu.
'Görüntülerin dışarıdan hacklendiği o bölümde bir sıkıntı var gibi' bilgisini biz de sizler kadar biliyoruz. Bizim de bilgimiz sizler kadar. İlerleyen zamanda emniyet bunu araştıracak.
Sonuç ortaya çıkacak. Zaten olayı işleyen kişi her şeyi itiraf etmiş. Bir baba olarak çok üzgünüm. Ailemiz çok üzgün. Tüm ekibimiz çok üzgün. Beş gündür uyumuyoruz."
KAMERALARA DIŞARIDAN MÜDAHALE VAR MI?
Nuri Develi, “Bu konu soruşturmadan sonra ortaya çıkacak. Oyun odasında tabii ki kamera vardı. Bizim hiçbir çalışma arkadaşımız bu organizasyonun içinde değildir. Aksine çocuk odasında çalışan arkadaşlarımız büyük bir cesaretle gördüklerini anlatarak, bu olayın aydınlatılmasında önemli rol oynadılar" dedi.
"ÇOCUK ODASINA BEN BİLE GALOŞ GİYMEDEN GİREMİYORUM"
Nuri Develi, “Çocuk odasına ben bile galoş giymeden giremiyorum. Odaya bırakılan çocukları başka birilerine teslim etmemiz söz konusu değildir.
Çocuklar güvenlik eşliğinde sorumlu bayan tarafından masalarına kadar götürülmektedir. Aldığımız en büyük eleştiri, 'dışarıdan bir kişi nasıl çocuk odasına elini kolunu sallayarak girer' şeklinde.
Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bu olayı gerçekleştiren kişi çocuğu oraya annesi ile birlikte götüren veli" diye konuştu.