'ARKADAŞ DETOKSU YAPTIK'

OYUNCU ALTAN GÖRDÜM EŞİ VAHİDE GÖRDÜM KANSERLE MÜCADELE EDERKEN ARKADAŞ DETOKSU YAPTIKLARINI SÖYLEDİ.

Oyuncu Altan gördüm eşi Vahide Gördüm kanserle mücadele ederken arkadaş detoksu yaptıklarını söyledi.  Gördüm, "Yakın sandıklarımız kapımızı bile çalmadı. Ama hiç tanımadıklarımız aradı. Seren Serengil 'Gelip evi temizlerim' dedi. Emel Sayın, Erol Evgin'i tanımazdık defalarca aradılar" dedi

 

-Eşiniz Vahide Gördüm hastalığı atlattı çok şükür.  Eşinizin kanser olduğunu öğrendikten sonra yakın çevrenizden sizi arayıp soranlar çok oldu mu?

Bir gün araba kullanıyorum. Bir telefon geldi bana. "Alo, Altan Gördüm Bey'le mi görüşüyorum?" dedi. Sanki biri birini taklit ediyor. "Evet, buyurun efendim benim" dedim. "Merhaba ben Emel Sayın" dedi. "Buyurun Emel Hanım" dedim. "Çok üzüldüm ben Vahide'ciğime geçmiş olsun dilemek istiyorum" dedi. Allah Allah tanışmayız bize göre koskoca Emel Sayın. Keza Nilüfer... Onunla Vahide kanka oldu. O da hastalandı ya. Vahide bilmediğimiz çok kişiye yardımcı oldu. Bir gün yine bir mesaj, tanımadığım bir numara, "Çok arkadaşınız vardır ama ben sizi çok seviyorum. Evinize gelip evinizi toplarım. Temizlik yaparım" Kim dersiniz? Seren Serengil...  Erol Evgin kaç defa aradı. "İyi misiniz, bir şeye ihtiyacınız var mı?" dedi. Bu arada çok yakın zannettiğimiz arkadaşlarımız vardı. Kapımızı bile çalmadılar. Karımın hastalığında arkadaş detoksu yaptık. Bazılarının hayatlarımızda yeri olmadığını anladık.

 

-Tedavi sırasında eşiniz Vahide Hanım'ın saçlarının dökülecek olmasını nasıl karşıladınız?

Benim şöyle bir esprim oldu, doktora gittik, doktor dedi ki "Bu tür hastalıklarda bu ilacı verdiğimizde saçlar dökülecek, kaşlar kirpikler dökülecek" Biz de "İyi" dedik. Sonra çıktık cafe gibi bir yerde oturduk, bir şeyler yiyoruz. Ben baktım ona, "Şimdi saçlar dökülecek" "Evet" dedi. "Kaşlar da dökülecek" "Evet" dedi. "Kirpikler de dökülecek" dedim. Yine "Evet" dedi. "Bayağı uzaylı olacaksın" dedim. Güldük. O da çok güldü. Sonra doktora şöyle bir espri yaptım "Doktor ya bende biraz kemoterapi alayım" dedim. "Niye?" dedi. "Kemoterapi bitince yeniden saçlar çıkıyormuş" dedim. Ben de de saç yok. Ha ha ha..

 

İLK ÖNCE KIZINI DÜŞÜNDÜ

 

-Kanserle mücadele edenlerin eşlerine neler önerirsiniz?

Bir defa çok iyi arkadaş olmaları lazım...  Var olan durumdan çok daha fazla hoş görülü olmaları gerekir. Çünkü ne kadar yakınlık gösterirseniz gösterin, sonuçta hasta hastalığıyla yalnız kalıyor. İnsanlar konuşuyorlar "Atlatırsın" diyorlar. Atlatamamak ne demek? Ölmek demek. Ya da gelip "Bu grip gibi" diyorlar. Evet, yakalanma ihtimali grip gibi... Allah korusun gel bir yakalan, grip gibi mi oluyor. Bu işin kişisel boyutu var, toplumsal boyutu var, ailevi boyutu var. İlk aklına ne geldi diye sordum Vahide'ye... "Sizi düşündüm, Alize'yi düşündüm" dedi. Doktorlar "Kanser olan sensin" desin istedim. Yani senin yerine ben öleyim gibi bir şey bu. Çekmeyen bilmez, herkes bir şey söyler. Allah korusun, Allah kimsenin başına vermesin. Ben, "konforlu ölelim" derim hep.." Ölümümüz de güzel olsun. Her işin başı sağlık. Gerisi bir şekilde çözülüyor.

 

Kanser artıyor önlem alınmalı

-Tedavi masrafları ne kadar tuttu?

150 bin lirayı geçti. Uzun bir süreç. 30 seans sürdü kemoterapi. Bizim özel sigortamız var. Sağ olsunlar ameliyat masraflarını karşıladılar. Sigorta kötü gün için... Şemsiye gibi. Yanında bulundur, yağmur yağarsa aç... Sonraki kemoterapi masraflarını ben sigortadan istemedim. 'Gördüm Ailesi'nden ilginç tavır' diye bir gazetede haber çıktı. Özel sigortalı ama özel sigortalarını ödemediler, ceplerinden ödediler. Doğru, özel sigortamızı ameliyat hariç kullanmadık. Niye kanser bu kadar arttı arkadaşlar? Mutlaka bir sebebi var. Biz kendi insanımızı kendi çevremizi koruyamıyoruz. Yeni kuşakları sağlıklı bırakmak için bu bir devlet politikası olmalı. Devletimizin bekası gücü için en azından bununla mücadele etmeliyiz. Biz 7-8 yıldır LÖSEV Vakfı'na hem maddi aylık hem de manevi destek oluyoruz. Tüm arkadaşlarımızın bunu yapması gerekiyor. Aslında dinimizin gereği de bu. Şimdi Ankara'da 200 yataklı bir kanser hastanesi yaptırıyoruz. Vakıf yaptırıyor ama biz de destek oluyoruz.

Nüksederse tedavi olmam diyor

Vahide Hanım atlattı mı hastalığı?

O tedaviler bitti.“Bir daha nüksederse bu hastalık, kemoterapi tedavisi olmamî diyor. Beyin olarak da o hastalığın bir daha olmayacağını çözmek istiyor. Yani “Bir daha o süreci yaşamak istemiyorumî dedi. Yani gemileri yaktı o anlamda. İnşallah bir daha yaşanmaz. Bilemiyorsunuz tabii.

-Kızınız Alize'de oyunculuğa meraklı mı?

O oyuncu olmak istiyor. Ben baba olarak onun istediği eğitimi alma konusunda destek olmakla sorumluyum. Zorluklarını ona da anlatıyorum bütün genç arkadaşlara anlattığım gibi. O yurt dışında eğitim görmek istiyor. Bu arada ona, 2-3 yıldır televizyon  dizilerinden çok güzel teklifler var. Fazla bulaşmasını istemiyoruz, bu sene lise sona gidecek. O da inandığı bir projede yer almak istiyor. Aile boyu oyunculuk yapacağız yani.

Önce bilgi sonra fikir

İnsan olmak için bilgili olmak gerekir. Gerçek anlamda sanatçı ise entelektüel olmalıdır. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Bilgi sahibi olacak sanatçı. Bir alt yapısı mutlaka olmalı. O zaman hayata daha farklı bakıyor. Kimse alınmasın televizyon dizilerinde gerçek anlamda bir kreatiflikten söz edilemez. O yüzden televizyon oyunculuğunu teknisyenlik olarak görüyorum.

Dizilerde başrol oyuncularına verilen ücretlerin çok yüksek olması, ebeveynlerin çocuklarının oyuncu olması konusunda ısrarcı olmalarına neden oluyor. Sizce bu meslek göründüğü gibi kolay mı? Değil elbette...

RÖPORTAJ. ŞEBNEM ÖZCAN

YORUM YAP
YORUMLAR