80 TANE HAYVANA BAKIYORUZ

“ISSIZ ADAM” CEMAL HÜNAL, BU KEZ “ROMANTİK KOMEDİ”NİN KAHRAMANI OLARAK İZLEYİCİ KARŞISINDA… HÜNAL ÖZEL HAYATIYLA İLGİLİ BİLİNMEYENLERİ AÇIKLADI...

14 Şubat’ta vizyona giren “Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda” filminin başrol oyuncularından Hünal’ı gala sonrası ziyaret ettik; filmden tiyatroya ve evliliğine her şeyi konuştuk. 

* “Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda”dan başlayalım... Öncelikle dışarıdan bu kadar keyifli görünen bir ekip çekimlerde neler yaşadı, set ortamı nasıldı?

- Çekimler zevkli geçti. Senaryo çok güzeldi bir kere, daha okurken eğlenmeye başladık. Zaten tekrar bir araya geldiğimiz için mutluyduk. Gökçe Özyol’un kadroya girmesi de farklı bir enerji kattı.
Kızlar harikaydı, onu da belirteyim. Biz onların sahnelerini izlerken gülmekten kırılıyorduk... Çalışma şartlarımız gayet iyiydi bir de... Bize çok iyi baktılar.

* Filmde bekarlığa veda partisi yapmaya kalkıyor ama elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz galiba...

- Evet, öyle bir şeye kalkışıyoruz da eğlence çok sürmüyor (gülüyor). Antalya’da kızlar tarafından basılıyoruz.

Kızlar baştan işi bozacaklarına bizi iş üstünde yakalamayı tercih ediyorlar çünkü...

 

* Gürgen Öz’ün sahneleri de çok konuşuldu. Siz nasıl buldunuz o bölümleri?

- Gürgen müthiş bir adam. Dünya tatlısı biri. Çok iyi bir arkadaş ve gerçekten iyi bir oyuncu... Karşılıklı oynaması çok zevkli.

* Nedir onu ve birlikte çalışmayı bu kadar eğlenceli kılan?
- Baktığı şeyi çok iyi gören, doğru analiz eden ve empati gösteren biri, aynı zamanda çok iyi bir dost.

* Filmde sizi baştan çıkaran bir dost ama...
- Bombanın fitili Gürgen zaten...

* Seyirci bu filmden ne beklemeli ya da izlerken ne bulacak?
- Şiddet dışında ne ararlarsa bulacak. Eğlenecekler, sıcak arkadaşlıklar görecekler. Ayrıca seksi bir filmle karşılaşacaklar. İçinde seks olmamasına rağmen çok seksi hem de. Modern bir filmle karşılaşacaklar.

 Filmde erkekler küçük kaçamaklar yapıyor. Sizin de gerçek hayatta böyle küçük kaçamaklarınız oldu mu?

- Tabii ki hayır. Ama yapmış olsam bile size söylemem, çünkü bunu yayınlayacaksınız (gülüyor).

* Bunu söylediğinize göre ufak kaçamaklarınız olmuş... 

- Yooo! Benim hayatım zaten belli. Ya evde bir şeyler yazıyorumdur ya da çiftlikteyimdir. Benim kaçamağım atlarla ya da köpeklerle...

* Yine filmden yola çıkarak sormak istiyorum; gerçek hayatta kayınvalidenizle aranız nasıldır?

- Gerçek hayatta aile ilişkilerim çok sağlıklıdır. Kayınvalideme “anne”, kayınpederime “baba” diyorum, o kadar iyi yani aramız.

KÖPEK SEVMİYORUM NE DEMEK

Hayvan sevginizi, özellikle de at sevginizi bilmeyen yok neredeyse... Ciddi kazalar da geçirdiğiniz halde bu sevgi hiç azalmadı değil mi?

- Benimki kadar büyükse sevginiz, ne olursa olsun azalmıyor. Ayrıca atlı sporların belli temel riskleri olduğunu biliyor, bunları göze alıyorum

Bir röportajınızda “Hayvanları sevmeyeni ben de sevmem” demiştiniz...

- Demek istediğim daha çok şuydu; herhangi bir canlıyı sevmeyenin temelde bir arızası vardır diye düşünüyorum. Bu sevgisizlik onu güvenilmez insan yapar. “Köpek sevmiyorum” ne demek!

BU ROL İÇİN ISRAR ETSEM LALE'DEN FIRÇA YERDİM

* Gelelim tiyatroya... Yeni tiyatro oyununuz “Öfke”den bahseder misiniz biraz?

- Şu sıralar paniğe yakın bir heyecan yaşıyorum. Ayın 24’ünde perde açacağız, genel provalar sürüyor. Ama ben hazır hissetmiyorum kendimi.

* Neden?
- Çok zor ve ters bir oyun. 

* Karakteriniz?
- Son derece sevimsiz bir karakter. Çok alt tabakadan gelmiş ve onun kompleksini yaşayan bir adam. Buna rağmen üniversiteyi bitirmiş, askerliğini yapmış, üst tabakadan bir kızla evlenmeyi başarmış. Empatiyi hak eden bir karakter değil ama.

* Eşiniz Lale (Cangal) Hanım da oyuncu kadrosunda... 
- Evet, eşimle beraber rol aldığımız ilk oyun bu... Ben evde senaryo yazarken hep önce Lale’ye okumayı tercih ederim. Çünkü çok güçlü bir oyuncu... Yönetmen gelip bana “Şu karakter için Lale’yi alsak ne dersin?” dedi, “Çok iyi yapacağını biliyorum, Lale ile çalışmak isterim” dedim.

* Ama Lale Hanım’ı ikna etmek biraz zor olmuş galiba...
- Evet ama onu ikna etme konusunda hiçbir çaba göstermedim. Çünkü bu konuda üstüne gitseydim fırçayı yerdim! Ben sadece “yapsan ne güzel olur” diye alttan alttan işledim onu. İyi ki kabul etti, inanılmaz bir performans sergiliyor.

* Evliliğiniz nasıl gidiyor?
- Çok güzel. Aşk ve sevgi hakkında bildiğimi zannettiklerimden çok daha fazlasını Lale’den öğrendim. Ve bu benim için eğitici oldu, büyüttü beni. Günün sonunda eve gitmekten mutluyum. Bu benim için çok büyük bir armağan, her zaman şükrediyorum.

* Çocuk düşünüyor musunuz?
- Sırası gelince... Şu an düşünmüyoruz. Bir de 80’e yakın hayvan baktığımız için bir acelemiz yok. Bizim biraz daha baş başa vakit geçirmeye ihtiyacımız var. Benim bazı konularda olgunlaşmam gerekiyor.

* Ne gibi bir olgunlaşmadan söz ediyorsunuz?

- Daha çok benim profesyonel hayatıma yaklaşımımla, zamanımı nereye ve nasıl harcadığımla alakalı bir olgunlaşma...

* Kıskançlık var mı?

- Tatlı kıskançlıklarımız oluyor tabii, o da işi güzelleştiriyor.

SENARYOSUNU YAZDIĞIM KORKU FİLMİNİ BU YAZ ÇEKECEĞİM

* En son “Kıyam” dizisinde yer aldınız, var mı ufukta yeni bir televizyon projesi?

- Ben “Kıyam”dan haziranda ayrıldım. Sonra Özcan Deniz ile devam edildi. Keşke bitmeseydi, çok emek harcanan bir diziydi çünkü, yazık oldu. Şu an yeni bir şey yok ama, henüz beni heyecanlandıran bir şeyle karşılaşmadım.

* Senaryo çalışmaları nasıl gidiyor peki?
- Devam ediyor. Animasyon filmleri yazıyorum. Bir de korku filmi yazdım. Şu sıralar dönem filmi üzerinde çalışıyorum. Bir arkadaşımla beraber de komedi yazıyorum.

* Bunları çekmeyi planlıyor musunuz?
- Evet, korku filmini inşallah yaz ortasına kadar çekmeyi planlıyorum.

 

YORUM YAP
YORUMLAR