TÜRK MÜZİĞİ’NİN EN SON STARI GÖKHAN SEZEN: DOĞRU BİLDİĞİM YOLDA İLERLİYORUM

TÜRKİYE TRANS KRALİÇESİ ÇAĞLA AKALIN RÖPORTAJ TEYBİNİ TÜRK MÜZİĞİ'NİN EN YENİ STARINA, GÖKHAN SEZEN'E UZATTI. GÖKHAN SEZEN TÜM SORULARI İÇTENLİKLE YANITLADI...

HERKES ONUN SESİNİ, YORUMUNU VE SAHNESİNİ KONUŞUYOR...

O, Türk Müziği sevdalıların ve İstanbul sosyetesinin yeni gözdesi… Eskilerin yerini alabilecek yeni bir erkek solistin çıkmadığı Türk Sanat Müziği’nde yeni bir ışık, yeni bir ümit. Program yaptığı mekanlar günler öncesinden doluyor. Hayran kitlesi her hafta adım adım çalıştığı mekanları geziyor; sesini, sahnesini takip ediyor. İTÜ Devlet Konservatuarı Türk Musikisi Ses Eğitimi bölümü mezunu… Alaaddin Yavaşça, Selahattin İçli gibi üstatların eğitiminden geçmiş müthiş bir ses… TRT’nin çok değer verdiği solistlerinden biri. Halen BVS Group’un mekanları Nossa Costa, Nanna ve Paysage’da sahne programları yapıyor. Gökhan Sezen ile önceki gün sahne öncesi Nossa Costa’da buluştuk, konuştuk.
  
-En sevdiğiniz şarkıcı kim?
Kendi alanımla ilgili yanıtlarsam alaturka icracısı olarak Gönül Akkor, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Bülent Ersoy derim. Çünkü ruhu ve tarzı gerçekten bana hitap eden, ses kalitesi
ve gücü olarak da Türk icracılar arasında en önemlileri...
Ayrıca, popüler müzikte Nilüfer beni çok etkiler. 
Yabancı şarkıcılar arasında Christina Aguilera, Michael Buble ilk aklıma gelenler...

-Bülent Ersoy sizi veliahtı ilan etti. Sizi çok seviyor ve büyük de destek veriyor. Bundan dolayı sizi kıskanan, arkanızdan konuşan sanatçılar oldu mu ?
Maalesef kıskançlık her daim var... Ama bu sadece Bülent Hanım’ın övgüsüyle sınırlı değil. Bülent Hanım benim son 10 yıldır tanıdığım ve son derece saygı duyduğum bir isim. Kendisiyle birçok kez sanat sohbetleri ve icralarında bulunmuş biri olarak övgüsünü kazanmak büyük şeref benim için. Bu güne kadar beni çok kıracak söylemler duymadım çevremden. Haliyle bazı dedikodular ve yakıştırmalar yapıldı. Ama herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Ben sadece kendini, haddini, sınırlarını bilen bir insan olarak doğru bildiğim yolda ilerlemeye gayret gösteriyorum. Bazı büyük ustaların sevgisi, övgüsü dinleyici ya da müzikseverler üzerinde mutlaka önem arz eder. Ama hepimiz biliyoruz ki bazen büyüklerimiz, olmayacak insanlara da övgüler yağdırabiliyorlar... Burada önemli olan nokta sizin o övgüleri ne kadar hak ettiğiniz ve icraatınızın gücü, insanlar üzerindeki etkisi. Yani önem arz eden varlık sizsiniz.

-Bülent Ersoy ile bir düet çalışmanız olabilir mi? Sizi aynı projede görebilecek miyiz?
Bülent Hanım’la birkaç kez aynı sahneyi paylaştım, benim için büyük bir onurdur... Fakat özel bir çalışma şimdilik söz konusu değil...

-Sizi en çok üzecek olay nedir?
En çok üzüleceğim şey sevdiklerimi kaybetmek olsa gerek. İlk sırada ailem var, Allah onları esirgesin... Diğer taraftan dostluk ve arkadaşlık gibi değerler benim için çok önemli. Onları kırmak ya da onlar tarafından yanlış anlaşılmak beni üzer... Bir de şarkı söyleme yetimi kaybetmek ve sahneden uzak kalmak beni üzülmenin de ötesine götürebilir...

-Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik nedir?
Mutlu olmayı becerebilmek, onu çok kez hissetmeye çalışmak galiba bizim elimizde... Mutluluğu her zaman her anımızda arayıp bulabiliriz aslında... Sağlıklı nefes aldığımızı bilmek ve bunun idraki içinde olmak bile en büyük mutluluk...
Bende her zaman evet var; hayır çok az… Bu benim en büyük zaafım... Bir de kendimden önce başkalarını düşünmem. Bu her zaman iyi bir şey değil.

-Hayatınızın en büyük şanssızlığı nedir?
Bu dünyada nefes alan her birimizin kendimize göre belli bir misyonla nefes aldığımızı düşünürsek ki ben böyle düşünüyorum. Kişilere göre şansın ya da şanssızlığın yorumunu yapmak gereksiz olur diye düşünüyorum. Şanssızlıklarımın yanı sıra şanslarımı da görüyorum çünkü...

-Sanat camiasında herkes vefasızlıktan yakınıyor siz vefasızlıklığa uğradınız mı ?
Sanat camiasında vefasızlık çok fazla diye düşünüyorum... Çünkü, maalesef hırsların hüküm sürdüğü bir camia bu. Çatışmaların paylaşmazlıkların yoğun olduğu bir ortam...
 Çoğu zaman, gerek kendi içindeki bireylerin gerekse bu camiayı destekleyenlerin çıkarlarına göre hareket ediliyor. Tabiki bende uğradım... Ne söylenebilir... Egoizm, çıkar ilişkileri insanları yanlışa sürükleyebilir...

-Ses sanatçısı olmasaydınız hangi mesleği icra ederdiniz?
Ses sanatçısı olmasaydım sanırım bu beden ve ruh haliyle yine sanatın bir başka dalıyla ilgilenirdim...

-Dostum dediğiniz isimler var mı bu camiada ?
Aynı kulvarda yürüdüğüm bir çok sevdiğim ve beni sevdiğine inandığım, iyi anlaştığım arkadaşım var... Fakat itiraf etmeliyim ki iş ön plana geçince dostluk kavramı anlamını yitiriyor. Şanslıyım bir dostum var. 

-Bu röportaj için çok teşekkür ederiz…
Ben teşekkür ederim; sevgiler…

Röportaj: Çağla Akalın
@caglaakalin
www.caglaakalin.com
YORUM YAP
YORUMLAR