Kıvanç Tatltuğ o kararı Sezen Aksu sayesinde aldırdı

Kıvanç Tatlıtuğ gazetecilere karşı ilk zafer kazanan ünlü değil, sezen Aksu da daha önce teknede izinsiz fotoğrafını çeken gazeteciyi 8 yıl uğraşıp mahkum ettirmişti.

Bilal Özcan yazıyor...

Haberi dün vermiştik. Kıvanç Tatlıtuğ 2016 yılında eşiyle Hawai’de balayındayken, kaldıkları otelin plajında çekilen fotoğrafların “Özel hayatın gizliliğini ihlal edici nitelikte” olduğunu belirtip “Kıvanç Tatlıtuğ ile Başak Dizer Hawaii’de tatilde” haberlerine erişimin engellenmesi talebinde bulundu. İstanbul 3.Sulh Ceza Hâkimliği, Tatlıtuğ’un talebini kabul ederek, haberlere erişim engeli getirdi.

Peki bu karar mahkemeden nasıl çıktı? Biz hep, gazeteci kamuya açık yerde ünlüleri görüntüleyebilir, izin almadan çekip yayınlayabilir. Halkın alkışlarıyla bir yere gelmiş ünlüler, halkın haber alma hakkına saygılı ve herkesten daha çok tahammüllü olmalıdır. Bu durum ‘özel hayat’ın ihlali değildir, diye biliyorduk. 

Zaten başına böyle bir olay gelen ünlüler de mahkemeye başvurdukları zaman, gazeteci çoğunlukla haklı çıkıyordu.

Tek bir olay hariç.

Ve bence İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği Tatlıtuğ çiftinin plajda çekilen fotoğraflarını ve haberini yasaklarken, Sezen Aksu’nun 8 yıl uğraşıp kazandığı bir davayı göz önüne aldı.

2006 yılında Bodrum’da bir teknede tatil yaparken izinsiz fotoğrafları çekilen Sezen Aksu, gazeteciyle giriştiği büyük hukuk mücadesini kazanmış ve 3 bin lira tazminata mahkum ettirmişti.

 

Yargıtay 12. Dairesi yerel mahkemenin gazeteciye beraat kararını Sezen Aksu lehine bozarken şöyle diyordu: 

“Özel hayat hayat kavramı, kişinin sadece gözlerden uzak, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel olayları ve bilgilerin tamamını içerir. 

Kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez" ifadesine yer verilen kararda, kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, "kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik prensibi geçerlidir.

Bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, sadece içinde bulunulan fiziki çevrenin özelliklerine bakılmaması, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütlerin de göz önüne alınması gerekir.

Ve tabii Sezen Aksu lehine karar veren mahkeme de kararını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Monaco Prensesi Caroline’nin 1999 yılında Almanya Anayasa Mahkemesi’ne karşı açtığı ve kazandığı paparazzi savaşı neticesinde aldığı emsal karara dayandırmıştı…

Tüm bunları hafta içi her akşam Elife Yılmaz ile program yaptığım Uçankurş TV ekranlarından dün gece okudum ve anlattım…

Yani bana göre Kıvanç Tatlıtuğ Hürriyet Gazetesine karşı kazandığı bu zaferi Sezen Aksu’ya borçlu…

YORUM YAP
YORUMLAR